Müzik

Adrian’dan, geçmişten kalan ve solmayan çiçek misali canlı kalan klasiklere Adrian’ca özel bir dokunuş : Cem Adrian – Solmayan Şarkılar…

Cem Adrian, 2017 yapımı Tuz Buz albümü sonrasında kendi firması UJR olarak düet ağırlıklı tekli çalışmalarına devam etmişti ve bununla birlikte 2020 içinde “Remixes 1”i yayınlamıştı. 2020’yi bu albüm haricinde solo tekliler ve düetlerle üretken geçiren Adrian, yıl bitmeden Türk Sanat Müziği klasiklerine yer verdiği yeni albümünü Sony Müzik Türkiye etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu : Solmayan Şarkılar…

Cem Adrian’ın prodüktörlüğünü üstlendiği (ADR) albümün düzenlemeleri de Adrian imzası taşıyor. Albümün koordinatörlüğünü Uğurcan Uruk üstleniyor. Ankara’da Midasın Kulaklığı stüdyosunda Erkan Tatoğlu tarafından kaydedilen albümün mix ve ses dizaynı Adrian’a, mastering çalışması ise Emre Kıral’a ait. 

Albüm, art arda üç Muhayyerkürdi eser ile başlıyor. İlk önce Hüseyin Turgut Yarkent dizelerine Selahattin Altınbaş eseri “Duydum Ki Unutmuşsun” geliyor. Sezgin Alkan’ın piyanosu ve Erkin Onay’ın kemanı ile başlayan eserde Ediz Şekercioğlu’nun çellosu da eserin altyapısını güçleniyor. Adrian da çift ses vokaliyle eserin duygusunu destekliyor. Ardından, Mustafa Seyran eseri “Elbet Bir Gün Buluşacağız” geliyor. Piyano ve kemanın uyumuyla başlayan eserde Onay’ın kemanı yer yer öne çıkıyor. Ardından, Orhan Seyfi Orhon dizelerine Yusuf Nalkesen eseri “Veda Busesi” geliyor. Alkan’ın piyano solosu ve keman-çello uyumuyla başlayan eserde çift ses vokal de duygu katıyor. Piyano yer yer kontrbas gibi ilerliyor.

Sırada, Nihat Aşar sözlerine Ali Teoman Alpay’ın Hicaz eseri “Nasıl Geçti Habersiz” var. Piyano ile başlayan eserde orta kısma doğru Onay ve Şekercioğlu’nun yaylıları da dahil oluyor.

Albüm, art arda iki Muhayyerkürdi eserle devam ediyor. İlk önce, Faruk Nafiz Çamlıbel dizelerine Suat Sayın eseri “İntizar” geliyor. Piyanonun önde başladığı eserde yaylılar da eseri desteklerken Cem Sevgi’nin trompet solosu öne çıkıyor. Orta kısımda enstrümanların uyumu başarılı. Ardından, Hikmet Münir Ebcioğlu dizelerine Teoman Alpay eseri “Kalbimi Kıra Kıra” geliyor. Keman-çello-piyano uyumunun devam ettiği eserde Onay’ın kemanının tiz tınıları öne çıkıyor.

Sırada, art arda iki Şekip Ayhan Özışık eseri var. İlk önce Ülkü Aker sözlerine Kürdi eser “Kulakların Çınlasın” geliyor. Sevgi’nin trompeti ve piyanonun uyumuyla başlayan eserde trompet eserin ilk dönem yorumlarındaki üflemelileri hatırlatıyor. Ardından, Sadık Şendil sözlerine Hicaz eser “Senede Bir Gün” geliyor. Alkan, piyanosuyla eseri icra ederken Adrian ile uyumunu sürdürüyor.

Son iki eserden ilki, Kemal Yarbaykoç sözlerine Ali İhsan Kısaç’ın Hicaz eseri “Kader Diyemezsin” piyano ile başlayan ortada trompet solo başarılı. Son eser ise bir başka Ebcioğlu & Alpay çalışması olan Segah eser “Kıskanırım Seni Ben” oluyor. Trompet-piyano uyumunun hakim olduğu eserde piyano yer yer öne çıkıyor. 

Adrian, albümdeki eserleri akustik bir anlayışla düzenlemiş ve bu bağlamda akustik yorumları seven dinleyiciye de hitap ediyor. Albüm, Adrian’dan, geçmişten kalan ve solmayan çiçek misali canlı kalan klasiklere Adrian’ca özel bir dokunuş olarak bu türde yapılan çalışmalardan ayrılıp dinlenmeyi ve arşivlerde yer almayı hak ediyor.