Usta müzisyen Uğur Işık’ın 2009’da temellerini attığı ve 2012 yılında hayata geçen oluşum Alaturka Records, hem konser hem de “Girizgah” ve “Meydan” isimli iki başarılı albümle gelen pek çok başarıyı geride bırakırken oluşum adına yeni çalışmalar, yine albümleri de yayınlayan Kalan Müzik etiketiyle gelmeye devam ediyor; bu sene yayınlanan iki çalışmadan biri, Alaturka Records ailesinin müzisyenlerinin çeşitli yaşlardaki kız çocuklarının seslendirmiş olduğu Alaturka eserleri içeren “Çocuk” oldu.
Uğur Işık’ın sanat yönetmenliğinde ve Çiğdem Işık ile Mehmet Güntekin’in koordinatörlüğünde hazırlanan albümün Alaturka Records Stüdyo’da yapılan kayıtları ve düzenlemeleri Uğur Işık’a, mastering çalışması ise Murat Tunalı’ya ait. Kayıtlar, belli zamanlarda tamamlanmış. Örneğin Mina Tunalı ve Zeynep Yazıcı’nın farklı yaşlarda seslendirdikleri eserler var.
Albüm, art arda üç Rast eserle başlıyor. İlk önce Mira Tunalı, 3 yaşındayken Kemânî Serkis’in “Darıldın Mı Cicim Bana”sını seslendiriyor. Uğur Işık’ın udu ve ritmlerinin Hakan Talu’nun tanburu ve İhsan Özer’in kanunuyla ilerlediği eserde biraz daha farklı bir ritmik tını izlenmiş ve esere farklı bir dinamik katmış. Doğaçlama bir durumda kaydedilen eserde Tunalı’nın bir süre sonra kedisi Mahdum’a seslenmesi dinleyiciyi gülümsetecektir. Fahrettin Yarkın’ın ritmleriyle ilerlediği eserde Ardından Zeynep Yazıcı, ilk önce 10 yaşındayken seslendirdiği Nev’eser Kökdeş eseri “Hayâl Ufkunda Uçan Binbir Renkler” ile geliyor. Kanun-gitar-ud uyumuyla başlayan eserde çello da altyapıyı güçlendiriyor. Orta kısımda tanbur-çello solo başarılı. Ardından, bu sefer 12 yaşında seslendirdiği Rıf’at Bey eseri “Gözümden Ey Perî Rûyim” geliyor. Işık’ın çellosu-gitarı ve Kemal Caba’nın kemanının kanun-tanbur ile uyumuyla başlayan eserde orta kısımda çello solo başarılı. Yazıcı’nın her iki eserde de zaman içinde kendisini yorum bakımından ilerletebildiğini görüyoruz.
Sırada, 11 yaşındaki Misem Büyükbaş’ın seslendirdiği Kaptanzâde Ali Rıza Bey’in Ferahfezâ eser “Cici Beyim Gel” var. Keman-ritm-kemençe uyumuyla başlayan eserde kanun da yer yer öne çıkıyor. Tanbur da altyapıyı güçlendiriyor. Büyükbaş yer yer tiyatral yaklaşımlarla esere güzel bir tını katıyor. Ardından, Tunalı’nın 5 yaşındayken seslendirdiği Muallim İsmail Hakkı Bey’in Nihavend eseri “Olsa Kiraz İle Üzüm (Açgözlü Kantosu)” var. Işık’ın udu ve ritmlerinin Yarkın’ın ritmleriyle ilerlediği eserde Özer’in kemanı da Talu’nun tanburuyla eseri destekliyor. Orta kısımda tanbur öne çıkıyor. Tunalı’nın zaman içinde biraz daha ses bağlamında gelişimine de tanıklık edebiliyoruz.
Albüm, Yazıcı’nın sesinden art arda iki eserle devam ediyor. İlk önce, Yazıcı’nın 12 yaşındayken seslendirdiği, Ruşen Eşref Ünaydın güftesi Nihavend anonim eser “Bir Çiçeğim Adım Lâle” geliyor. Kanun-gitar-ritm uyumuyla başlayan eserde orta kısımda ud ve tanbur da dahil oluyor. Ardından, Yazıcı’nın 11 yaşındayken seslendirdiği Semih Mümtaz güftesine Refik Fersan bestesi Rast eser “Bir Penbe İncisin Sen” geliyor. Işık’ın ud solosuyla başlayan eserde gitar ve kontrbas da eseri destekliyor.
Son iki eserden ilki, Büyükbaş’ın seslendirdiği Refik Fersan’ın Segâh eseri “İçim Yanıyor, Kalbim Kanıyor (Zehra)” keman-kanun-tanbur uyumuyla başlayan eserde ud ve klarnet de ritmlerle dengeleniyor. Son eser ise başarılı sanatçı Esra İçöz’ün kızı 5 yaşındaki Azra İçöz’den Nikriz Türkü “Kahve Yemen’den Gelir” oluyor. Keman-kemençe-tanbur uyumuyla başlayan ve ritmlerin hareketlendirdiği eserde İçöz, eserin canlı yapısını elinden geldiğince dengede tutuyor.
Albümün dijital versiyonunda eser sıralaması üstteki gibi giderken CD versiyonunda ise eserler şu sıralamayla ilerliyor; “Olsa Kiraz İle Üzüm (Açgözlü Kantosu), “Cici Beyim Gel” “Darıldın Mı Cicim Bana” “Gözümden Ey Perî Rûyim” “Hayâl Ufkunda Uçan Binbir Renkler”, “Kahve Yemen’den Gelir” “Bir Çiçeğim Adım Lâle” “Bir Penbe İncisin Sen” ve “İçim Yanıyor, Kalbim Kanıyor (Zehra)”
Işık, albümün oluşum sürecini şu sözlerle anlatıyor : “Alaturka Records ailesindeki arkadaşlarımızın çocuklarının, sadece kayıtlarımızı duyarak kendi kendilerine bu şarkıları söylemeleri, söylerken eğlenmeleri; bunları kayıt altına alma ve çocuklarla paylaşma fikrini oluşturdu. Dinlediklerinden akıllarında kalan haliyle, kendi çocuk lisanlarıyla sadece eğlenme amacıyla okudukları şarkılar, onlara öğretilmemiş, düzeltilmemiş, tekrar ettirilmemiştir.”
Albüm kapsamında çocukların ses gelişimini ve müziğe bakış açısını da kademe kademe bir halde görebiliyoruz. Alaturka Records’un bu çalışması, böyle zaman içinde gelişen bir fikir olmasından da öte, hem çocuklarına musikiyi ilk defa tanıtmak isteyen ebeveynlere hem de çocuklara, çocukların dilinden güzel bir hediye olarak arşivlerde yer almayı hak ediyor.
Yorum Ekle