Müzik

Aşkın’ın öncülüğünde Andel’in Tango dışı bestecilik tarafının iki eseri, mazide kalmaktan kurtuluyor : Cihat Aşkın & Rahşan Apay & Burak Tüzün & Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası – Andel: Keman Konçertosu / Viyolonsel Konçertosu…

Necip Celal Andel denilince çoğu dinleyici istinasız, ilk Türk Tangosu sayılan “Mazi” başta olmak üzere yazdığı çeşitli tangoları anımsamıştır ve Andel’in “gönül gözüyle” yazdığı bu tangolar, halen hem taş plak kayıtları hem de yeni yorumlarıyla dinleyicilerin beğenisini kazanmaya devam ediyor; ki Ertuğrul Sevsay’ın öncülüğü ve Band-O-Neon topluluğunun icralarının önemli bir yorumcu kadrosuyla buluştuğu “Necip Celal Andel-Tüm Tangoları” albümünün hem CD hem de plak olarak gördüğü ilgi de bunun kanıtı olmuştu. 

Andel’in kızkardeşi Belkıs Özdoğan, 1990’larda torunu Nisan Özdoğan (Aşkın)’a Andel’den kalan notaları verince, Nisan hanım (ve eşi) Cihat Aşkın’ın incelemeleri sonucunda bavulda yayınlanmamış iki eser; tamamlanmış bir “Keman Konçertosu” ve tamamlanmamış bir “Viyolonsel Konçertosu” bulmuşlardı. Aşkın, ilk olarak Keman konçertosunun ikinci kısmı “Dua”yı 1996’da piyano eşliğiyle seslendirmiş ve her iki eserin de orkestrasyonlarını yapmıştı. 2009 yılında Tolga Gülen (Aşkın ile birlikte)(Keman Konçertosu) ve Tolga Zafer Özdemir’in (Viyolonsel Konçertosu) yeniden yaptığı orkestrasyonlar ışığında, Eskişehir’de; Keman Konçertosu Cihat Aşkın, Viyolonsel Konçertosu ise Rahşan Apay tarafından Burak Tüzün yönetimindeki Anadolu Senfoni Orkestrası eşliğinde seslendirilmişti. Şimdi ise Aşkın, söz konusu iki eserin Eskişehir’de kaydedilen ve İTÜ Miam Stüdyosu’nda 2010 yılında Can Karadoğan teknisyenliğinde edit ve mastering çalışması yapılmış kayıtlarını dinleyicilerle buluşturuyor : Andel…

Mehmet Özdoğan arşivinden alınan fotoğrafların ve hem bestecinin, hem de yer alan müzisyenlerin de yer aldığı bir kitapçığa da sahip olan albümün kapağında, 2001’de kaybettiğimiz Necmi Rıza Ayça’nın Andel çizimi kullanılmış.

İlk eser, “Keman Konçertosu” “Allegro Moderato (Poco Maestoso)” üflemelilerin öne çıkarak (obua, fagot…) başladığı eserde yaylılar da perküsyonlar ile dengelenerek üflemeliler ile uyumlu bir şekilde ilerliyor. Bu bağlamda kemanlar da üflemelilerle yer yer atışma içerisinde bir kompozisyona sahip. Orta kısma doğru Aşkın’ın kemanı öne çıkıyor ve yaylı-üflemeli uyumuyla dengeleniyor. Orta kısımda yaylıların atakları da üflemelilerle güçleniyor… Son kısma doğru yaylılar öne çıkarken, solo keman da aynı atışma halini bu sefer yaylılarla sürdürürken üflemelilerle atışmasını da sürdürüyor. Bu bakımdan bir keman konçertosunun yanı sıra üflemelilerin de karşılıklı açmazlarla ilerlediği bir ilk bölüm olduğu söylenebilir. “Adagio : Dua, Adagio Mistico” obuanın önde olduğu ve yaylılarla dengelendiği kısımda Aşkın da solo kemanıyla öne çıkıyor ve orta kısma doğru yaylıların uyumu da üflemelileri güçlendiriyor ve solo kemanın tiz tınılarını destekliyor. Perküsyonlar da geçiş kısımlarını sağlıyor. “Finale, Rondo Allegro” Yaylıların öne çıkıp üflemelilerle dengelendiği ve eseri canlandırdığı son kısımda flüt de yer yer eserin temasını yaylılarla destekliyor. 

Son eser ise (Andel’in o dönemin en ünlü viyolonsel virtüözlerinden Gaspar Cassado’ya ithaf ettiği) “Viyolonsel Konçertosu” ilk olarak “Allegro Ma Non Troppo Energico” yaylıların ve üflemelilerin perküsyonlarla birlikteliği ile başlayan kısımda üflemeliler öne çıkarken yaylılar da üflemelilerin solosunu destekliyor ve viyolonsel yerini alırken, yaylılar da viyolonseli öne çıkarıyor ve üflemeliler ile yaylıların atışması bu eserde de aynı bağlamını koruyor. Üflemelilerin uyumlu ilerleyişi esere masalsı bir hava katarken, yaylılar da üflemelilerin bıraktığı fikri başarıyla devam ettiriyor. Orta kısımda viyolonsel öne çıkarken üflemeliler ve yaylılar eseri güçlendiriyor. Eserin tonsal bakımdan değişken yapısı da eseri canlı tutuyor ve viyolonsel sololar da yer yer yaylı-üflemeli uyumuyla ilerliyor. Makamsal referansları da barındıran son kısım, viyolonselin yer yer glissandolu tınısıyla ilerliyor ve finalde de bu referansları yer yer görebiliyoruz. Ardından “Larghetto Con Moto” Viyolonselin önde olup üflemeliyle dengelendiği, üflemelilerinin öne çıktığı ve dengelenmeyi sürdürdüğü, viyolonselin de yer yer akılda kalıcı pasajlarla ilerlediği kısımda da makamsal referanslar devam ediyor. Fagot, obua ve viyolonselin öne çıkışları bir hikaye ölçütünde sürüyor. Son kısım “Allegro Briante” bir vals edasıyla viyolonselin önde olduğu bir şekilde başlıyor. Üflemeliler bu sefer yaylıları desteklerken kontrbas da yer yer öne çıkıyor ve yine üflemelilerin de canlı tuttuğu son kısımda üflemeliler de yer yer masalsı bir tınıya doğru işaret ediyor, görkemli bir enstrüman uyumuyla sonlanıyor.

Aşkın’ın öncülüğünde Necip Celal Andel’in Tango dışı bestecilik tarafının (aynı zamanda yıllar sonra yayınlansa bile Cumhuriyet tarihinin ilk keman ve viyolonsel konçertolarından biri olma özelliğine geç de olsa erişebilmiş) iki eserini mazide kalmaktan kurtuluyor ve bu bağlamda Andel’in klasik müzik tarafını belgeleyen albüm, arşivlerde yer almayı hak ediyor.