Bağımsız Sahne köşesinin yüz yirmi ikinci konuğu çocuk yaştan beri kendi bestelerini yapan ve lisans alanında Mimarlık alanında ilerlese de müzik tutkusunu taze tutan, kendi eseri ilk solo teklisi “Saklambaç”ı dinleyicilerle buluşturan Selin Aypak oldu. Aypak ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Adı Farklı”ya kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Adı Farklı’ya kadar olan müzik yolculuğumda hem kendimi hem de müziğe bakış açımı keşfetmeye yönelik çalıştım diyebilirim. Hala daha bu keşif sürüyor tabi ki!
Sizi “Adı Farklı” ile tanıdık. Bu bağlamda Sude Demir ile söylediğiniz ve düzenlediğiniz Demir bestesi “Adı Farklı”nın oluşum süreci nasıl gelişti? Sude Demir ile yollarınız nasıl kesişti? Adı Farklı ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Sude benim üniversiteden sınıf arkadaşım. Sude de ben de müziğe ve bir şeyler üretmeye çok hevesliydik bu sayede bir araya gelmek bizim için kaçınılmaz oldu. Adı Farklı tam da pandemi sürecinde çalıştığımız bir şarkı. Sude gitarla çalıp söylediği bir kaydı gönderdi bana, ilk dinleyişimde şarkıya bayıldım ve üzerinde çalışmaya başladım. O dönemde müzik prodüksiyonuyla yeni ilgilenmeye başlamıştım hatta telefonda bir uygulamada çalıştım bu şarkıya. Hatta uygulamanın ekip olarak çalışmaya elverişli olması pandemi sürecinde epey kolaylık sağladı bize. Ben üzerinde çalışıp kaydettiğimde Sude de çalışmayı doğrudan görebiliyordu. Altyapıyı hazırladım, ardından Sude vokal kayıtlarını tamamladı ve bu şekilde bir çalışma süreci gerçekleştirdik. Şarkının çıkışıyla birlikte aldığımız yorumlar çok güzeldi. Yeni çalışmalar için motive edici oldu bizim için.
Bir solo tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda kendi eseriniz “Saklambaç”ın oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemeyi üstlenen Tevfik Can Özkepçe ile yollarınız nasıl kesişti?
-Saklambaç 2020 yılında akustik gitarımla bestelediğim bir şarkıydı. Bazı hayat koşuşturmaları ve müzikal gelişim açısından biraz ertelemek durumunda kaldım. Fakat aklımın bir köşesindeydi hep. Şu anki hali için çalışmalara 2023 yılının Ağustos ayında başladım. Tevfik ve mix-mastering çalışmasını üstlenen Ahmet Mert Polat ile tanışmam grup olarak çıkarttıkları şarkılarını dinlememle oldu: Onların da Olur Öyle Hatalar adlı kendi grupları var ve kendi şarkılarını dijital platformlarda paylaşıyorlar. Hoşuma gitti ve takibe aldım kendilerini, sonrasında ise kendi yapmak istediklerimi onlarla paylaştığımda yardımcı olabileceklerini, beraber çalışabileceğimizi söylediler ve bu şekilde ilerledik çalışmaya başladık.
Saklambaç ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Saklambaç ile ilgili geri dönüşler çok güzel. Zaten yakın çevremden çok olumlu tepkiler aldım fakat hiç tanımadığım insanlardan da güzel yorumlar almak beni çok mutlu ediyor.
Bununla birlikte müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Bu durum size müziğinizi dağıtıp sunarken yapmak istedikleriniz anlamında özgür bir alan sağlıyor mu?
-Elbette sağlıyor. Bence bağımsız olarak çalışmak çok kıymetli, işin her şeyiyle kendim ilgilenmeyi sevdiğim için şimdilik bağımsız ilerlemek bana çok keyifli geliyor. Ayrıca bağımsız olarak üretimlerini sunan sanatçıları olabildiğince takip etmeye çalışıyorum. Yapılabileceklerin minimum düzeyde sınırlandırılıp, maksimum düzeyde özgür bir şekilde paylaşılabilmesi beni cezbeden bir durum.
Kendi müzik tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
-Belli bir tarzım olduğunu düşünmüyorum, alternatif denebilir belki şu ana kadar olan şarkılar. Tek bir kalıba bağlı kalmayı istemiyorum, müzik yolculuğumda farklı tarzlar denemeyi istiyorum.
Saklambaç’tan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Evet var! Mert ve Tevfik ile yeni şarkılar için çalışmalara başladık bile… Ayrıca müziğin deneysel ve tasarım kısmına dair de bir proje var aklımda, bu konuda da çalışmaya başladım diyebilirim.
Selin Aypak’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Saklambaç”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle