Bağımsız Sahne köşesinin otuz sekizinci konuğu, eğitimi doğrultusunda Ekonomi ve Bilişim alanlarında çalışsa da içindeki müzik tutkusunu hep taze tutan, bu bağlamda art arda iki eserini; “Masal Kahramanı”nı ve son olarak “Beni Unutma”yı dinleyicilerle buluşturan Pervin Damgacı… Damgacı ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Masal Kahramanı’na kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Yolculuğuma 2004 yılında Pera Güzel Sanatlar’da 1 sene keman eğitimi alarak başladım. 10 yaşından beri yaptığım bestelerimi gitar eşliğinde seslendirmemin faydası olacağını düşünerek ikinci enstrüman olarak gitar eğitimi almaya karar verdim ve 2005 yılında Flamenko gitar üstadı hocam Ilgaz Benekay ile tanıştım. İlk tanıştığımız gün, gitar kılıfımın cebinden gözüken beste defterime gözünün ilişmesi ve ne olduğunu sorması, “Haydi bize bir şarkı söyle!” demesiyle kendimi birden “Flamenco Cantante (Flamenco Şarkıcısı)” olarak buldum ve sesimle yolculuk başladı, yaklaşık 1-2 sene Flamenco söyledim. Pera Sanat Günleri kapsamında “Flamenco Group of Pera” bünyesinde Carlos Robles katılımıyla konserlerde yer aldım.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve bu bağlamda Masal Kahramanı’ın oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemenizi üstlenen Murat Özdemir ile yollarınız nasıl kesişti?
-Çok uzun yıllardır beste yapıyorum ve hepsi de çekmecemde, bende saklı. Nasıl ki bir tohum, toprağını, sulanmayı, güneşi özlerse, öyle filizlenmeyi özleyerek ama çekmecedeki yaşamlarını kabullenerek yıllarca durdular. 16 senedir iş yaşamındayım ve bir bankanın teknoloji biriminde çalışıyorum. Güvenli bir liman bildiğimiz işi yapmak, sakince bildiğimiz sularda yüzmek güzel , hele ki daha önce limandan burnunu uzatmayı deneyip, geri döndüysen. Ancak ne zaman ki pandemi patladı, bir an durup “Yarın olmayabilirim!” de dediğimde, en çok kalbimi acıtan şeyin, beste defterimde saklı duran yüzlerce bestemin yaşam bulmadan, kimsenin ruhuna dokunmadan, kaybolup gitmesinden duyacağım üzüntüyü farketmem oldu. İşte bu hissimi Ilgaz hocama anlattığımda ve 1 sene önce Cubase öğrenmek için gittiğim kurstan, kendi başıma bir şeyler deneyerek zamanın aktığından bahsettiğimde, bana “Her şeyi kendi başına yapmakla uğraşma!” dedi ve arkadaşı Murat Özdemir ile tanıştırdı. Çok da güzel oldu, hem güzel bir insan tanıdım hem de güzel bir dokunuş yaptı bestemin çiçeklenmesine.
Masal Kahramanı ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Ne mutluyum ki, dinleyen herkes beğendiğini dile getirdi, çok geri dönüş aldım. Şu kelimeleri ve cümleleri bolca duydum: “Naif, duru, huzur, billur, bu dünyadan alıp bir göl kenarına atıyor, insanın ruhuna sesleniyor, meditatif, akıcı”. Bu bestem sanırım 2012 yıllarında yaptığım bir beste, anımsadığım kadarıyla Göztepe’deki evimizde balkonda oturup Meşe Palamudu ağacımıza bakarken bir akşam bestelenmiş. 8 sene sonra çekmeceden çıkanlardan biri, daha neler var neler!
En son “Beni Unutma”yı yayınladınız. Düzenlemenizi üstlenen Selim Aydın ile yollarınız nasıl kesişti?
-Murat Bey ile yollarımızın kesişmesine sebep olan temel düşüncemi yoğun olarak hissettiğim aynı dönemde, hislerimi üniversite arkadaşım olan Pinhani grubunun şarkıcı, besteci, söz yazarı, beyni olan Sinan Kaynakçı ile de paylaştım ve dostu, aynı zamanda Pinhani’nin bas gitaristi Selim Aydın’ı önermesi ile Selim ile yollarımız kesişmiş oldu. Genelde hayatta bana seçenekler çifter çifter gelir buna alışkınım, bu nedenle aynı dönem karşıma çıkan iki seçeneği de iki ayrı bestem için ayrı ayrı kabul ettim ve deneyimledim. Benim için güzel bir deneyim oldu, düzenleme yanı sıra aynı zamanda Selim bilgi paylaşarak, fikir vererek, dinleyerek de destek oldu teşekkür ediyorum.
Beni Unutma ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Gelen dönüşlere göre şarkının enerjisi sevildi. Bu bestem de 2006 yılından zaman yolculuğundan çıkıp geldi.
Bununla birlikte müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Bu bağlamda bu durum size özgür bir alan sağlıyor mu? Müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturmanın sizce bir müzik firması aracılığıyla buluşturmak arasındaki farkı nedir? Artıları, eksileri nelerdir?
-Şarkılarımı dijital müzik platformlarına nasıl yükleyebileceğimi YouTube üzerinden videolar izleyerek ve yine çevremdeki bilirkişilere sorarak araştırırken, bağımlı ve bağımsız her iki seçeneği de değerlendirdim. Bir müzik firması ile görüştüm ve o görüşmede bana sunulan ana fikir şuydu; “No name’sin!” Bunu ilk duyduğumda zihnimde hemen şu şarkı çalmaya başladı ; Cem Karaca’dan Tamirci Çırağı! Sunulan şey şu ; “Kazancın olursa %50 sine ortağız.”, “Artı katkınız ne olacak?” sorusuna yanıt “Sadece yayınlayacağız.” oldu. “Amacım daha çok insanın şarkıyı dinleyebilmesi, mesela bir dizide yayınlanması vs, bu konuda bir desteğiniz olacak mı” dediğimde “Siz kendiniz yapımcısınız, bunlar sizin takip etmeniz gereken konular” denildi. Durum böyle olunca ben de aynı hizmeti, olası kazancımın yarısını istemeyen , senelik 20 dolar ödediğim bağımsız bir dijital müzik platformundan tercih ettim.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-İnsanların ruhuna giden gizli geçitleri bulup, onların kalbine, evlerine, hayallerine misafirliğe gelmeyi hedefleyen… “Bir çay ya da kahve içip kalkacağım!” diyen. Bunu yapabilmemi sağlayacak olan şeyde sesimin de etkisi olacak farkındayım. Hem hüzenlendirip, hem umutlandıran. Naiflikle ümit karışık, sakinleştiren, dinlendiren, gülümseten. Dondurmalı irmik tatlısı gibi!
Beni Unutma’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Sırasını bekleyen 100’den fazla bestem var. “Sıradaki hangisi olsun?” derken zamana bıraktım. Şu an bu yolculuk, hala kendimin kağıttan yelkeni katladığı, suya bıraktığı ve arkasından üflediği bir yolculuk. Bu nedenle de ağırdan gidiyor. Biliyorum zamanı gelince, beklediğim motive edici rüzgar gelecek; güçlü bir rüzgar da istemiyorum, yelkenim kağıttan çünkü ruhumu biliyorum naif, ama meltem güzel olur, beni limandan limana çok kişiye adım adım ulaştırsın yeter. Seyrelirken mavi denizde limandan bana el sallayanlara, kağıttan yelkenlimden müziğimi duyurup, ruhlarına dokunup geçeceğim. Spotify hesabımdan ve YouTube hesabımdan beni takip edecekler için bir an lapa lapa beklenen kar gibi yağabilir çekmecede olan şarkılar. Takipte kalabilirler… Sevgilerimle!
Pervin Damgacı’ya bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Beni Unutma”yı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle