Türkiye, yaşattığı şair bolluğu ve memlekette yazılan şiirlerin ustalığıyla anıldığı dönemlerden geçti. Halihazırda dünyada yeni şairlerin çok duyulmamasına rağmen Türkiye’de her yıl onlarca şiir kitabı raflardaki yerini alıyor.
Peki bunca efsanevi şaire ev sahipliği yapan memlekette şairlerimizi neden kaybediyoruz?
Rüştü Onur: Zonguldaklı şair Kelebeğin Rüyası filmi ile kömür madenlerinde yaşanan zorlu çalışma koşullarını da gözler önüne seren Yılmaz Erdoğan’ın kalemiyle beyaz perdeye taşınmıştı. 22 Yaşında gözlerini verem belasıyla yüzleşerek kapatmıştı Onur.
Hasret Gültekin: Müziğiyle de tanıdığımız Gültekin 22 yaşında 1993 senesinde Sivas’ta Madımak Otelinde çıkarılan yangın sonucu ateşlerin içinde can vermişti.
Muzaffer Tayyip Uslu: Rüştü Onur ile dostluğu süresince birlikte mücadele ettikleri veremden kurtulamamış, 24 yaşında şiirlerini sırtlanarak göçmüştür bu diyardan.
Arkadaş Zekai Özger: Selanik göçmeni emekçi bir ailede büyüyen Zekai Özger, henüz 17 yaşındayken “Kent 16” dergisini çıkarmaya başlamıştı. Devrin siyasi etmenleri sebebiyle 1971’de işkencede kafasına ağır darbeler almış, aradan 2 yıl geçtikten sonra 29 Nisan’da sokakta ağır yaralı halde bulunmuş ve beyin kanamasından hayatını kaybetmiştir.
Nilgün Marmara: Sylvia Plath’in düşüncelerinden etkilenen şair 29 yaşında balkondan atlayarak intihar etti. Plath, 30 yaşında kafasını fırına sokarak kendi canına kıymıştı.
Orhan Veli Kanık: Garip bir yaşamı olan, gündelik dili şiire sokmuş hatta şiirlerinde argo ve küfürleri de kullanmış bir şairin garip olmayacak bir yolla hayatını kaybetmiş olması tabii ki beklenemezdi. Orhan Veli 36 yaşında belediye çukuruna düşmesi sebebiyle beyin kanaması yüzünden hayatını kaybetmiştir.
Sabahattin Ali: Komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle açık hedef haline getirilen Ali, 41 yaşında sırtından vurularak katledildi.
Didem Madak: Son Dizesiz Şiirler belgeseliyle son dönemlere damga vuran şair Didem Madak 41 yaşında kolon kanserinden ölmüştür.
Cahit Sıtkı Tarancı: “Yaş otuz beş! yolun yarısı eder” diyen şair Tarancı 46 yaşında akciğer zarı iltihaplanması sebebiyle vefat etmiştir.
Cahit Zarifoğlu: Baş harfleri ACZ tutan, zarifliği ve efsanevi şiirleriyle bilinen Zarifoğlu 47 yaşında pankreas kanserinden ölmüştür. Kahramanmaraşlı şairin hayatı Yedi Güzel Adam dizisi ile çok güzel anlatılmış -şahsi fikrimce- Türk dizi tarihine damgasını vurmuştur.
Tevfik Fikret: Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün fikir babası olarak gördüğü Tevfik Fikret 48 yaşında böbrek yetmezliğinden vefat etmiştir.
Özdemir Asaf: Lavinia’sını memleketçe merak içinde ezbere okuyabiliriz, duymamış işitmemiş insana az rastlanır.”Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz.” dedi ve yalnız bıraktı şiirlerini 57 yaşında karaciğer kanserinden gitti.
Turgut Uyar: Göğe bakmanın şairi 58 yaşında sirozla kavuştu göklere.
Cemal Süreya: Aşk denince akla gelen ilk şairlerden olan Süreya 59 yaşında çarpmaya bağlı kafa travması geçirerek veda etti aşık olduğu kadınlara.
Nazım Hikmet Ran: Doktoru sevmeye devam edersen anca 1 yıl yaşayabilirsin, kendini yormadan yıllarca devam edebilirsin demişti. Sevgisiz yaşamayı hiç bilmediğinden 61 yaşında kalp krizinden gitti Üstad.
Mehmet Akif Ersoy: İstiklal Marşının yazılış hikayesi bile efsaneviyken “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” diyen şairimiz 63 yaşında sirozdan kaybettiğimizde para içinde sürebileceği bir hayatı reddedip kendi ayakları üstünde onurlu bir yaşam nasıl icra edilir hepimize öğretmek ister gibiydi.
Behçet Necatigil: Sevgileri yarınlara bırakmayın diyen şair Necatigil 63 yaşında akciğer kanserinden öldü.
Ahmed Arif: 64 yaşında kalp kriziyle vefat eden şair için halimiz “Hasretinden Prangalar Eskittik!” oluyor.
Bedri Rahmi Eyüboğlu: Şiirleri kadar tablolarıyla da bizi sanata doyuran Eyüboğlu 64 yaşında pankreas kanserinden öldü.
Ece Ayhan: Şairimiz Mor Külhanidir Abiler… Huysuz Şair olarak bilinen Ece Ayhan 70 yaşında beyin tümöründen vefat etti.
Yahya Kemal Beyatlı: Artık demir almak günü geldiğinde zamandan 73 yaşında bağırsak iltihabı yüzünden ayrıldı aramızdan.
Attila İlhan: Her şairi çok severim ancak Attila İlhan’ı her zaman bir başka sevmişimdir. “Sisler bulvarında öleceğim, sol kasığımdan vuracaklar” diyen İlhan 80 yaşında kalp krizi sebebiyle, biz sabaha karşı rıhtımda Pia’nın seslenmesini beklerken aramızdan ayrıldı.
Melih Cevdet Anday: Hendaye kasabasından soy ismini alan şairin soyunda büyük bir aşk hikayesi yatar esasında. 87 yaşında böbrek yetmezliğinden kaybettik.
İlhan Berk: “Yazmak mutsuzluktur, mutlu insan yazmaz” diyen Usta’ya ithafen sıralıyoruz kelimelerimizi… 89 yaşında prostat kanserinden kaybettik.
Fazıl Hüsnü Dağlarca: “Sanat eseri hem bir saat gibi içinde bulunduğumuz zamanı, hem de bir pusula gibi gidilmesi gereken yönü işaret etmelidir.” gösterdiğin yönde ilerlemeyi hiç bırakmayacağız, sanattan hiç kopmayacağız üstad. 94 yaşında zatürre ile ayrıldı aramızdan.
Bu memlekette şair olmanın önünde iki yol var; ya siyasi duruşunuz sebebiyle vahşi yollardan can vereceksiniz ya da sevdanın yollarını arşınlamaktan bin bir türlü hastalıkla boğuşup, dertten- kederden canınızı teslim edeceksiniz.
Bi’Kuble ile çıktığımız yolda 100. içeriğimizi de alnımızın akıyla sizlerle buluşturmaktan onur duyuyoruz. Sanatla, sevgiyle ve şiirle kalın!