Töre’yi ilk olarak Dumanlı Yol dizisindeki rolüyle tanımıştık. Ardından 2005 yılında çıkan ilk albümü ‘Kardelen’ gelmiş, bu albümden sonra 2010 yılında ‘Hasret Kalemi’ albümüyle dinlemiştik. Şimdi ise 8 yıl aradan sonra Töre’yi Volkan Kaplan Production etiketiyle yeni bir albüm ile dinliyoruz : ‘Bir Aşığı Divane’…
Albümün aranjörlüğünü başarılı müzisyen Cavit Murtezaoğlu üstleniyor. Albüm kalabalık ve başarılı müzisyenlerden oluşan bir orkestrasyona sahip.
İlk eser, Karacaoğlan’ın dizelerine bir Murtezaoğlu bestesi : ‘Haber Geldi’ Doğan Özcan’ın trompeti, Jehat Hekimoğlu’nun elektrosu ve Olcay Bozkurt’un elektrosu ile sanki 1970’lerde kaydedilmiş bir jazz eseri gibi başlıyor, Serhat Mert Alkayan’ın davulu ve Volkan Kaplan’ın bağlaması altyapıyı tamamlıyor. Murtezaoğlu ile bir düet olan eser, güzel bir açılış oluyor. Töre ve Murtezaoğlu düet olarak uyumlu bir performans sergiliyorlar. Ardından bir Celal Güzelses klasiği ‘Bahçada Yeşil Çınar’ Murat Süngü’nün çellosunun ön planda olduğu bir yeniden yorum, Bekir Sakarya’nın akordeonu da esere güzel bir renk katıyor. Hekimoğlu’nun akustik gitarı ve Faysal Macit’in perküsyon eşliği de başarılı. Töre’nin yorumu da başarılı oluyor.
Üçüncü eser bir Murtezaoğlu eseri; ‘Beş Kuş’ Sakarya’nın akordeonu ile Özcan’ın trompetinin, Alkayan’ın davulu ve Selda Öztürk’ün asma davuluyla dengelendiği, altta Kaplan’ın curasının da güzel bir renk kattığı ritmik bir eser, albümün öne çıkan eserlerinden. Ardından Seyyid İmadettin Nesimi’nin dizelerine Murtezaoğlu bestesi; ‘Yar Mest’ Kaplan’ın bağlama solosuyla açılıyor, Süngü’nün çellosu ve Hekimoğlu’nun akustik gitarıyla birlikte Özcan’ın trompeti de altyapıyı tamamlıyor. Alkayan’ın davul eşliği de esere güzel bir boyut katıyor. Vokaller de gayet başarılı bir şekilde Töre ile uyum sağlıyor, öne çıkan bir başka eser.
Beşinci eser; Yunus Emre’nin unutulmaz dizelerine bir Murtezaoğlu bestesi; ‘Gel Gör Beni’ Kaplan’ın bağlaması ve Süngü’nün çellosuyla açılıyor, sade bir orkestrasyona sahip ve Töre’nin duygulu vokali eseri epik bir anlatıma büründürüyor, son kısımda Bozkurt’un bası başarılı. Ardından Pir Sultan Abdal’ın dizelerinden bir Murtezaoğlu bestesi geliyor; ‘Takdir Böyle İmiş’ Bozkurt’un bası ve Kaplan’ın bağlama ve tarıyla başlıyor ve Öztürk’ün asma davulu, Zaf Zaman’ın kamançasıyla da güzel bir uyum sağlıyor. Orta kısımda Kaplan’ın bağlama ve tarı ön plana çıkıyor.
Yedinci eser Şah Hatayi’nin dizelerine bir Murtezaoğlu bestesi; ‘Can Dediler’ Kaplan’ın curası ve Hekimoğlu’nun elektrosuyla birlikte başlıyor, Alkayan’nın davulu ve Kaplan’ın bağlaması ile birlikte Bozkurt’un bası eseri tamamlıyor ve biraz daha rock tınılara sahip başarılı bir çalışma oluyor. Sıradaki eser aynı zamanda Tebriz’li olan Mürtezaoğlu’nun bir eseri; ‘Tebriz Türküsü’ ünlü Balaban virtüözü Alihan Samedov’un balaban solosu ile başlıyor. Alkayan’ın davulu ve Bozkurt’un basına Sakarya’nın akordeonu da katılıyor. Töre’nin epik yorumu esere ayrı bir duygu katıyor. Orta kısımda Mürtezaoğlu’nun şiir eşliği de eserin epik yapısını sürdürüyor. Hekimoğlu’nun gitarları da altyapıyı tamamlıyor.
Dokuzuncu eser albüme ismini veren bir Murtezaoğlu eseri, ‘Bir Aşığı Divane’ (Kesme Mubariga + Kadir Nefesi) Kaplan’ın divan açışıyla başlıyor ve Macit’in erbanesi ve Zaman’ın kamançası da bu uyumu sürdürüyor. Kaplan’ın tarı da orta kısımda ön plana çıkıyor. Töre’nin yorumu yine eseri başka bir boyuta getiriyor. Son eser ise Tebriz’li şair Muhammed Hüseyin Şehriyar’ın dizelerine bir Murtezaoğlu eseri; ‘Ali’nin Düğünü’, Kaplan’ın şelpesiyle açılıyor, Bozkurt’un bası ve davulların da girişiyle ritmik ve tam o düğün havasını veren bir eser oluyor, Serdar Aygün’ün udu da esere güzel bir renk katıyor. Bektaş Murtezaoğlu, Du’a Bovkır, Piru Caymaz’dan oluşan back vokal ekibi de başarılı bir şekilde ön plana çıkıyor. Son kısımda Kemane de ekleniyor.Albüm için güzel bir final oluyor.
Albümde ayrıca Roman Azaflı da aşık sazı ile yer alıyor.
Emin ellerde taşınan bir emanet dedim başlıkta, Töre’nin başlangıç yazısından ilham alarak; Murtezaoğlu’nun eski geleneği koruyup geleceğe taşıyan eser ve düzenlemeleri ve Töre’nin her esere ayrı bir boyut katan yorumu ile ‘emanete sahip çıkan’ arşivlerde yer almayı hak eden bir çalışma.
Yorum Ekle