Fatih Aydın’ı en son 1.5 yıl önce ’45’lik Şarkılar’ albümüyle dinlemiştik. İlk albümünde olduğu gibi o albümde de kendisine ait eserleri seslendiren Aydın, üçüncü albümünü 2017’nin son haftalarında DMC etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu : ‘Serenat’…
Albümün düzenlemelerini iki usta müzisyen, Osman İşmen ve Çağrı Kodamanoğlu üstleniyor.
Yazı içinde belirteceğim eserler haricindeki tüm eserlerin söz ve müzikleri Fatih Aydın’a ait.
İlk eser ‘Hain Yıllar’ Barkın Balık’ın obuasının ön planda başlayıp İstanbul Opera ve Senfoni Orkestrası yaylılarıyla dengelenen eserde Erdinç Şenyaylar’ın gitarları öne çıkıyor ve Osman İşmen’in piyanosu da eseri duygulu yapısını destekliyor. Hami Barutçu’nun bası, Mert Türkmen’in davulu ile birlikte altyapıyı tamamlıyor. Şenyaylar’ın buzukisi esere Akdeniz tınıları katıyor. Orta kısımda Bülent Altınbaş’ın klarneti, Aydın’ın şiir kısmıyla birlikte dahil oluyor. Son kısımda da şiir-klarnet uyumu başarılı. Ardından ‘Bu Sevda Sonum Olsun’ Murat İşmen’in elektrosu ve Akatay’ın perküsyonlarının ön planda başladığı esere Balık’ın obuası da yaylılarla birlikte dahil oluyor. Şenyaylar’ın gitarları esere aynı Akdeniz tınısı katmaya devam ediyor. İşmen piyanoda, Barutçu da basta eserin altyapısını tamamlıyorlar. Son kısımda şiir kısmı yine esere güzel bir renk katıyor. Albümü biraz daha hareketlendiren bir eser. Her iki eserin de aranjesi Osman İşmen’e ait.
Sırada, Çağrı Kodamanoğlu aranjesi olan iki eser var, önce ‘Dön Bana’ Eyüp Hamiş’in neyinin, Akatay’ın perküsyonlarıyla önde başladığı ve Gültekin Kaçar’ın esere Rock tınıları katan elektrosuyla dengelendiği eserde Birkan Şener’in bası ve Türkmen’in davulu da altyapıyı tamamlıyor. Son kısımda elektro-bas birlikteliği başarılı. Ardından ‘Hasretindeyim’ Hakan Kaya’nın akordeon ve buzukisiyle başlayan esere Akatay’ın perküsyonu da yaylıları da dahil oluyor. Buzuki bu eserde de Akdeniz tınıları katıyor. Akordeon yer yer öne çıkıyor. Sözlerinin lirik yapısıyla da dikkat çeken bir eser.
Albüm, İşmen aranjesi ‘İstanbul Şarkısı’ ile devam ediyor. Yaylılarla başlayan esere Yılmaz’ın udu ve İşmen’in piyanosu eklenirken, Şenyaylar’ın gitarı ve Barutçu’nun bası da dahil oluyor ve batılı bir tınıyla başlayan eser, Akatay’ın perküsyonları ve Ateş Erol’un kanunu da alaturka tınılarıyla dengeleniyor. Orta kısımda Altınbaş’ın klarneti öne çıkıyor. Geri vokaller de eseri güçlendiriyor. Albümden zaman içinde repertuvarlara gireceğini düşündüğüm bir eser.
Sırada, ‘Kanun Faslı’ var. Akatay’ın perküsyonlarının yaylılar ve Hüseyin Kemancı’nın alaturka kemanıyla dengelendiği eserde Erol’un kanunu ve Altınbaş’ın klarneti de eklenince, ortaya sevilecek bir Alaturka eser çıkmış. Orta kısımdaki vokaller esere güzel bir renk katıyor. Ardından ‘Alışırsın’ Şenyaylar’ın Greek tınıları katan buzukisi ve Akatay’ın perküsyonlarının Kaçar’ın elektrosu ve yaylılarla uyumuyla başlayan eser, hareketli yapısıyla sevilecektir. 1990’lar tınıları içeren eser, özellikle yazın ilgi görecektir. Geri vokaller de aynı şekilde eseri destekliyor. Her iki eseri de Kodamanoğlu aranje etmiş.
Sıradaki eser, ‘Nefesim Sensin’ Ertan Tekin’in duduğunun öne çıktığı ve Sökmen’in gitarı ile dengelendiği eserde yaylılar, Akatay’ın perküsyonları ve Türkmen’in davuluyla eseri destekliyor. Çağdaş Oruç’un flütü de eseri güçlendiriyor. Çift ses vokal eserin duygulu yapısını destekliyor. Murat İşmen’in elektrosu ve Osman İşmen’in klavyesi, Barutçu’nun basıyla eserin altyapısını tamamlıyor. Ardından ‘Fırtına’ Sökmen’in gitarına Selim Bölükbaşı’nın tulumunun ve kemençesinin eklenip esere Karadeniz tınıları katarak öne çıktığı eserde Yılmaz’ın bağlaması da yaylılarla birlikte eserin duygusunu destekliyor. Türkmen’in davulu da Oruç’un flütüyle birlikte altyapıyı tamamlıyor. Eserdeki yaylı kompozisyon başarılı. Son kısımda Aydın’ın şiiriyle birlikte, Bölükbaşı’nın kemençe ve tulumu şiirin duygusuna başka bir boyut katıyor. Her iki eserin de aranjesi İşmen’e ait.
Sırada, art arda iki İşmen aranjesi var, önce ‘Umudu Beklerken’ Şenyaylar’ın perdeli gitarı ve Balık’ın Cor Anglais eşliğinin öne çıktığı ve Akatay’ın perküsyonunun yaylılarla dengelendiği eserde orta kısımda Murat İşmen’in elektrosuyla Osman İşmen’in piyanosu altyapıyı güçlendiriyor ve elektro eşliği esere Rock tınılar katıyor. Özcan Yılmaz’ın viyolası da Barutçu’nun basıyla birlikte eseri tamamlıyor. Ardından ‘Kirazlar’ Akatay’ın perküsyonları ve yaylılar ile başlayan eser Akatay’ın perküsyonlarıyla ve Özcan Yılmaz’ın mandoliniyle tam bir Azeri eseri havasında ilerliyor. Kaya’nın akordeon eşliği de bu eğlenceli havayı vokallerle birlikte destekliyor. Balık’ın obua eşliği de eseri güçlendiriyor.
Albüm, Kodamanoğlu aranjesi ‘Güllü Yataklar’ ile devam ediyor. Yaylıların Akatay’ın perküsyonlarıyla dengelenmesiyle başlayan ve aynı hareketliliği devam ettiren eserde Hamiş’in neyi ve Yılmaz’ın bağlaması öne çıkıyor. Şenyaylar’ın gitarları da Şener’in basıyla birlikte vokallerin de dahil olmasıyla birlikte eseri destekliyor. Ritmik yapısıyla albümden sevilen eserlerden biri olacaktır.
Sıradaki iki eserin de aranjesi İşmen’e ait. Önce ‘Ucuz Bir Öykü’ yaylılar ve Akatay’ın perküsyonunun Mustafa Süder’in klarnetiyle dengelenip Kaya’ın buzukisiyle ve akordeonuyla dengelendiği, Şenova Ülker’in trompeti ve Oruç’un saksafonunun da desteklediği eserde orta kısımda Murat İşmen’in elektrosu öne çıkarak Rock tınılar katıyor, vokaller de eseri destekliyor. Orta kısımda Murat İşmen’in elektro solosu başarılı, ve Balık’ın obua solosu da ekleniyor. Türkmen’in davul solosu da başarılı. Osman İşmen’in yıllar içinde aranje ettiği ‘özgün müzik’ eserlerinin düzenleme anlayışının hakim olduğu ve bu bağlamda o türün yeni çalışmalarından biri olarak da anılabilir. Ardından ‘Sır’ Kaya’nın bağlaması, Hamiş’in neyi ve Tekin’in duduğunun desteklediği duygulu eser, İşmen’in piyanosuyla dengeleniyor. Eserde Türk Halk Müziği havası hakim. Yaylılar da eseri tamamlıyor.
Sırada, Fatih Aydın’ın sözlerine müziği Aydın & Kodamanoğlu ortak bestesi olan Kodamanoğlu düzenlemesi ‘Güzel Günler’ var. Altınbaş’ın klarneti ve Şenyaylar’ın klarnetine Akatay’ın perküsyonları ve Yılmaz’ın udunun eklendiği eser, bir önceki eserin duygusal yapısını devam ettiriyor. Çift ses vokal başarılı. Ardından, İşmen aranjesi ‘Kervanlar’ Şenyaylar’ın gitarı ve Tekin’in duduğuna Altınbaş’ın klarneti ve yaylıların eklendiği eserde, Murat İşmen’in elektrosu ve Türkmen’in davulu da dahil olarak eseri hareketli bir yapıya büründürüyor. Osman İşmen’in klavyesi de altyapıyı tamamlıyor.
Son eser ise bir şiir; şiiri Aydın’a, müziği ve düzenlemesi İşmen’e ait : ‘En Delikanlı Adam’ Yaylılar ve davulun birlikteliği ile Oruç’un saksafonunun yanı sıra İşmen’in piyanosuyla epik bir başlangıça sahip olan esere Erol’un kanunu ve Şenyaylar’ın perdesiz gitarı da öne çıkıyor. Kemancı’ın alaturka keman eşliği de başarılı. Aydın’ın şiir konusunda da başarısını kanıtlayan bir final oluyor.
Albümde ayrıca kontrbasıyla Kağan Yıldız da yer alırken, Şenova Ülker flügelhornu, Erdem Sökmen naylon gitarıyla da albüme katkı sağlıyor.
Albüm, hem Fatih Aydın’ın iki albümdür dinleyicinin benimsediği söz ve bestecilik tarzını yeni eserleriyle desteklediği, bu eserleri Osman İşmen ve Çağrı Kodamanoğlu gibi iki önemli aranjörün düzenlemeleri ve kalabalık bir orkestra kadrosuyla desteklediği bu albüm, Aydın’ın eserlerine hakim olan o naiflik ve eskimeyen dönemleri anımsatan üslup ile, eskimeyen zamanların naifliğiyle harmanlanan başarılı bir albüm oluyor.
Yorum Ekle