Müzik

Güldağ yeni albümüyle enstrümana kattığı ruh gibi içten bir müzikselliğe imza atıyor : Mehmet Güldağ – Hakkın Aynası & Saya Sure…

Mehmet Güldağ’ı çoğu dinleyici, 2011 yılında dinleyicilerle buluşturduğu ilk albümü Rumet ve 2014’de Reyna albümleri ile tanıdı. Halen Ege Üniversitesi Konservatuvarı Çalgı Yapımı Bölümü’ndeki akademisyenliğe devam eden Güldağ, yeni albümü ‘Hakkın Aynası & Saya Sure’yi ilk iki albümünde olduğu gibi Kalan Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu.

Albümdeki tüm besteler Güldağ imzası taşıyor. Albümün yönetmenliği ise K. Onur Tuzlacı’ya ait. Mix-mastering çalışması ise Ahmet Gökhan Coşkun imzası taşıyor.

Albüm, albüme adını veren Ahmet Bogün sözlerine Mehmet Güldağ bestesi, K. Onur Tuzlacı & Cem Güngör düzenlemesi ‘Hakkın Aynası’ ile açılıyor. Cem Güngör’ün üç tellisi ile mutunun önde olduğu ve Turgay Güzelcan’ın erbanesiyle dengelendiği eserde çift ses vokal eseri destekliyor ve K. Onur Tuzlacı’nın elektro gitar yer yer rock tınıları katıp öne çıkarak piyano ile dengeleniyor. Ahmet Bogün, eserin son kısmında mahlas olarak kendi ismini kullanarak aşık geleneğine bir selam gönderiyor. A. Murat Okur’un bası eseri tamamlıyor. Sözleriyle de dikkat çeken başarılı bir eser. Ardından İbrahim Doğan sözlerine Güldağ bestesi ve Tuzlacı düzenlemesi ‘Jü Cinıke’ klavye eklemesi ve Okur’un bas yürüyüşüyle başlayan eserde Ümit Deniz Kızılkaya’nın saksafonu öne çıkarak Tuzlacı’nın davul ve elektrosuyla dengeleniyor, elektro esere Rock tınıları katarken aynı zamanda kabak kemanesiyle de esere sentezsel bir tını katıyor. Güldağ da güçlü yorumuyla ve çift ses vokaliyle esere farklı bir tını katıyor. Son kısımda kemençe-elektro-davul uyumu başarılı. Albümden dikkat çekecek bir eser.

Sırada, Ülkü Tamer’in sözleri ve Güldağ’ın bestesiyle Zafer Güler düzenlemesi ‘Getir Bana’, Gökhan Büyüktaş’ın klasik gitarı ve Semih Taş’ın akustik gitarının uyumuyla başlayan eseri eşi Esra Güldağ seslendiriyor ve vokalde ona Mehmet Güldağ eşlik ediyor. Taş orta kısımda elektrosuyla da dahil olarak eserin duygulu yapısını destekliyor ve basıyla eseri tamamlıyor. Son kısımdaki vokal-gitar uyumu da başarılı ve albümden öne çıkan bir başka eser oluyor. Ardından Mehmet Güldağ eseri ve Tuzlacı & Güngör ortak düzenlemesi ‘Duri Siya’ Tuzlacı’nın elektrosu ve Okur’un basının uyumuna Tuzlacı’nın kopuzu ve Güngör’ün bağlamaları ekleniyor ve kemençe ile dengeleniyor. Çift ses vokal eserin duygulu yapısını destekliyor. Orta kısımda Güzelcan’ın davulu dahil oluyor ve Tuzlacı’nın kemençesiyle birlikte uyumlu bir solo yapıyor.

Sıradaki eser bir başka Güldağ eseri ve Tuzlacı & Güngör düzenlemesi ‘Çena Sılemani’ Tuzlacı’nın elektrosunun öne çıkıp Rock tınıları kattığı eserdi Güngör de üç tellisiyle eseri destekliyor. Güzelcan’ın davulu da eserin hareketli yapısını destekliyor ve Okur’un bas yürüyüşü de başarılı, orta kısımda Güzelcan’ın zurna solosu da eserin Rock tınısına farklı bir renk katıyor. Çift ses vokal de eseri tamamlıyor. Ardından Güldağ eseri ve Engin Arslan & Tuzlacı düzenlemesi ‘Sol Yanım’ Tuzlacı’nın gitarı ve Şeref Ersin Ertay’ın basıyla başlayan eserde İstanbul Strings’in yaylıları öne çıkarak Tuzlacı’nın kemençesi ve kopuzuyla dengeleniyor. Esra Güldağ’ın vokali de eserin duygusunu destekliyor. Abbas Karacan’ın ritmleri de eseri tamamlıyor. Albümden öne çıkan bir başka eser.

Albüm, Güldağ eseri Tuzlacı düzenlemesi ’To Ke Mı Ra Şiya’ ile devam ediyor. Tuzlacı’nın elektrosu ve ritmleriyle Rock bir tınıyla başlayan eserde M. Hakkı Balamir’in de klavyesi yer yer öne çıkıyor. Okur’un bası da Tuzlacı’nın yaylı tanbur solosu ile birlikte eseri tamamlıyor. Elektro-piyano solosuyla akılda kalacak bir eser.

Son eser Güldağ eseri Tuzlacı düzenlemesi ’Saya Sure’ Tuzlacı’nın elektro solosu ve Balamir’in klavyesiyle başlayan eserde Okur da basıyla eseri destekliyor ve Kızılkaya’nın saksafonu öne çıkarak Tuzlacı’nın ritmiyle birlikte esere caz bir tını katıyor. Orta kısımda Kızılkaya’nın saksafon solosu başarılı. 

Tuzlacı, Güngör ve Güler’in yer yer rock ve caz tınılar katan düzenlemeleri, Güldağ’ın içten yorumu, kendi ana dili olan Zazaca ve Türkçe sözlü besteleri ile birleşiyor ve Güldağ, yeni albümüyle; yaptığı enstrümanlara kattığı ruh gibi içten bir müzikselliğe imza atıyor.