Türk sinemasına Hababam Sınıfı gibi bir eseri bırakıp, Kemal Sunal, Münir Özkul, Adile Naşit, Tarık Akan, Halit Akçatepe, Şener Şen, Feridun Şavlı, Cem Gürdap, Ahmet Arıman, Cengiz Nezir ve Bülent İğdiroğlu gibi tüm Türkiyeyi defalarca aynı filmi, aynı sahnelere saatlerce güldürecek ekibe sebep olduğun için, ben henüz o dönemlerde okuma alışkanlıklarıma yeni başladığım dönemde tanıştığım Halime Kaptan kitabını yastık altına saklayıp geceleri de tekrar tekrar okumanın mutluluğu ve içtenliği sayesinde aldığımız bu yolda Bi’Kuble ailesi olarak bu dünyada var olduğun için sana minnettar olmakla birlikte ölüm yıl dönümünde seni sevgiyle anıyoruz.\r\n\r\nKimdir; Rıfat Ilgaz:\r\n\r\nKastamonu’nun Cide ilçesinde dünyaya gelen Ilgaz yedi kardeşin sonuncusudur. Doğum tarihi kesin bilinmemekle birlikte nüfusa 7 Mayıs 1911 yılında yazdırılmıştır. Henüz ortaokulda üniversite hayalleri kuran Rıfat Ilgaz babasını erken kaybetmesi sebebiyle Kastamonu Muallim Mektebinde öğrenim hayatını sürdürmüştür. Okulunu tamamladıktan sonra Gerede ve Akçakoca’da öğretmenlik yaptı. Kızı Gönül hayata geldikten sonra Gümüşova’da başöğretmen olarak göreve başladı. 1933 senesinde vatani görevini yerine getirmek için askere çağırıldı. Ardından üniversite okuyan Ilgaz 1938 senesinde Adapazarı’na atanır ve vereme yakalanması sebebiyle görevini yapmadan buradan ayrılıp İstanbul Yakacık Sanatoryumunda tedavisine başlandı.\r\n\r\nİstanbul’da yaşamına devam ederken hem öğretmenlik yapıp hem de üniversite eğitimine devam eden Ilgaz 2.Dünya Savaşı’na denk gelen dönemde yaşanan olaylardan ziyadesiyle etkilenmiş olduğunu Karartma Geceleri adlı romanında hissediyoruz. Öğretmenlik yaptığı okulda bir öğretmenle anlaşamaması sebebiyle Nişantaşı’na gönderildi.\r\n\r\nSınıf adlı kitabıyla ilk hapishane tecrübesini 6 ay ceza ile edinmiş fakat maalesef ki dışarı çıktığında elinde ne öğretmenliği ne de öğrenciliği kalmıştı. Sağlık probleminin tekrar yoğunlaşmasıyla birlikte Heybeliada Sanatoryumunda tedavi sürecine başlandı.\r\n\r\nYaşamını dergi ve gazetecilikle ve yazdığı şiirlerle geçirmeye devam ederken 1953 senesinde Devam adlı kitabı da toplatıldı ve hakkında tekrar soruşturma başlatıldı. Sürgüne gönderilmesi beklenen yazar 27 Mayıs olayları sayesinde kurtuldu. 1966’da oyunlaştırdığı efsane Hababam Sınıfı sahnelenmeye başladı.\r\n\r\n1971 yılında dünyaya gelen kızı Defne ile birlikte Basın Şeref Kartını almayı hak kazanıp Sınıf yayınlarını kuran yazar kendi kitaplarını kendi yayın evinde yayımlamaya başlar.\r\n\r\nSansüre uğrayan Hababam Sınıfının çekimleri tamamlandığında ortaya çıkan eserin kendi eseri olmadığını düşünen Ilgaz davacı olur. (Burada belirtmek isterim ki eğitim sistemini mizahi dille eleştiren bir eserin “Kitabın” sansüre uğraması demek eğitim sisteminin önce kendisini eğitmesi gerektiğini göstermektedir.) Başarı yakalayan Hababam Sınıfı filmi 6 kez daha çekildikten sonra emekli olan Rıfat Ilgaz memleketine yerleşti. 1980 yılının siyasi durumu içerisinde devamlı tehditler alan Ilgaz evden atılmaz ise evinin taranacağını bildiren bir notla karşılaşır.\r\n\r\nYıldız Karayel romanının yazım aşamasında gözaltına alınıp, gözleri bağlanarak ve zincirlenerek merkeze kadar götürülen yazar doktor muayenesi talep ederek Ballıdağ Sanatoryumunda tedavisine başlanır.\r\n\r\nMadımak otelinin dönemin gericileri tarafından aleve verilmesi üzerine yanarak ölen dostu Asım Bezirci ve birçok kişinin hayatını kaybetmesine çok üzülen Ilgaz 5 gün sonra evinde vefat etti. Ölümüne üzüldüğü dostu Asım Bezircinin yanına Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.\r\n\r\n
Yorum Ekle