Son zamanlarda dikkat çeken kadın rap sanatçılarından birisi olan RUBY, yer aldığı projeler ve tekliler ile dinleyicielrin beğenisini kazanmaya devam ediyor. Şimdi ise ilk EP çalışması “Günah”ı M.O.B. Entertainment etiketiyle dinleyicilerle buluşturan RUBY (Zeynep Serter) ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, EP çalışmasını, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Çekmeceden Yıldızlara”ya kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda bu projede yer almanız nasıl gelişti? Misha ve Tepki ile yollarınız nasıl kesişti? Çekmeceden Yıldızlara‘daki performansınız ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Çekmeceden Yıldızlara dahil olduğum ilk proje. Bu sürece kadar Denizli’de kendi başına müzik hayalleri kuran bir çocuktum. M.O.B mail adresine attığım video ile bu oluşumun bünyesine dahil oldum. Videoda asap rocky, biggie gibi sanatçıların şarkılarını cover yapmıştım. Çünkü henüz bir şarkım veya demom yoktu. Mailden sonra İstanbul’a yolculuğum başladı ve projedeki tüm sanatçılar ile orada tanıştım. Bana çok şey kattı ve çok şey öğrendim. Birlikte çalışmaya başladık ve zamanla “Çekmeceden Yıldızlara” projesi oluştu. Geri dönüşler çok olumlu ve motivasyon yükseltici şeylerdi. Hayatımın en güzel dönemlerinden biri diyebilirim.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda Tepki ile yazdığınız “Rubycon”un oluşum süreci nasıl gelişti? Beati üstlenen Brok Beatz ile yollarınız nasıl kesişti? Çekmeceden Yıldızlara’nın da yapımcısı olan MOB ile solo de çalışmanız nasıl gelişti?
-Çekmeceden Yıldızlara projesinden sonra insanlara bir şey sunmamız gerekiyordu. Büyük bir hype kazanmıştım ve stüdyoya girip Rubycon’u oluşturduk. Zaten Brok Beatz ve tüm çalıştığımız kişiler o sırada bizimle birlikte bünyemizde olan insanlardı. Çalışma süreçlerini birlikte başlatıyorduk. Müzik ilerleyen bir süreç, zamanla kendimi keşfettim ve bu oluşum içinde büyüdüm. Yaptığım solo işler de giderek şekillendi dolayısıyla…
Rubycon ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Rubycon gerçekten dev bir başyapıt. İlk solo işim ve benim için fazlaca önemli bir yeri var. Klip, styling, cast… mad max inspolu bir klip… Bu süreçte herkes çok fazla çalıştı. En eğlendiğim setlerden biri. Rubycon dinleyicilerin beklentisinin üstünde bir klipti, henüz 17 yaşındaydım ve ilk defa duydukları bir şarkıydı. Geri dönüşler her zaman motivasyon arttırıcı oldu.
Ayrıca E-Bliss ile “DÜNYA SOĞUK”u dinleyicilerle buluşturdunuz. E-Bliss ile yollarınız nasıl kesişti? DÜNYA SOĞUK’un oluşum süreci nasıl gelişti?
-E-Bliss ile aramda çok özel bir bağ var. Ben çocukluğumdan beri robotları ve cyber evrenleri çok merak etmişimdir ve sevmişimdir. Giyim tarzım ve saç stilim bile zaman zaman buna göre şekilleniyor. “I’m Cyborg but thats OK” filmindeki kız gibi hissediyorum kendimi. Hatta sırtımda sağ tarafı kaplayan kocaman devrelerden oluşan bir dövme bulunuyor. E-bliss’ in yaratıcısı Tolga Özuygur, şarkının Prodüktörü Kleo ve hypers ekibi ile birlikte proje sürecine girdik. Büyüleyici bir süreçti, size nasıl anlatsam bilemiyorum sanırım. E-bliss ve Tolga Özuygur’un yarattığı tüm evreni keşfetmek ve daha ileri gitmek istiyorsunuz. Durmadan yaramaz misafir çocuğu gibi sorular sordum ve tüm dolapları karıştırmak, daha fazla öğrenmek, görmek istedim. Bununla ilgili robotik kodlama dersi almak istediğimi bile fark ettim. Herkesin şaşırdığı fakat bizim normalimiz olan bir olaydı.
Şimdi ise 4 şarkılık bir EP yayınladınız: “Günah”ın genel oluşum süreci nasıl gelişti? Prodüksiyonları üstlenen Berkin LLL, Cem Munar, D.V.N.C.I ve iki şarkıda yer alan VULF ile yollarınız nasıl kesişti?
-İlk EP çalışmam “Günah” benim çok uzun süre aradan sonra sessizliğimi bozduğum bir proje. Biraz ağrılı, gözyaşlı, kendimi en çok geliştirdiğim dönem. Hayalime sadık kaldığımı hissettiğim zaman aylarca ve günlerce session yapıp çok özel anlara sahip olduk. Profesyonel olarak çalışmayı çok sevdiğim üç prodüktör Berkin, David ve Cem Munar beni anlamaya ve şarkıları en iyi haline getirmeye odaklanmıştı ve açıkçası uzun uzun tanışma gibi bir durumumuz olmadı direk tanıştık ve stüdyoya geçtik. Müziğe yeniden başladığım sırada içimdekileri aktarmak benim için tıkanmış bir haldeydi ve bu konuda Vulf EP’de “Günah” ve “Yüksek” şarkılarına his oldu. EP yayınlandığında asla bitmeyecek gibi gelen o zaman, akıp gitmişti ve şimdi insanların beni dinleyip şarkılarımı söylediklerini görüyorum. Bu yıl sadece sahnede olmak ve EP’den sonra gelecek projelere odaklanmak tek amacım.
VULF ile yazdığınız Günah şarkısında Hazel ile bir araya geldiniz. Hazel ile yollarınız nasıl kesişti? Şarkının oluşum süreci nasıl gelişti ve Günah şarkısı ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Hazel benim gördüğüm en temiz kalbe sahip. Güçlü karakteri ve kendine öz mizacı ile beni her zaman etkiledi. 2018’de konser sonrası turne otobüsünde vefat eden sanatçımız Vio dinletmişti kendisini bana ilk. O zamandan beri her konserde Hazel desteğini benden esirgemedi ve çok kadim bir dostluğumuz oluştu. Daha sonrasında hayatımın geçiş noktasında içimdeki tüm karanlığın dışarıya çıkmasını istedim, tutulmuş ve düğümlenmiş gibiydim. “Hey buradayım gelin beni kurtarın!” diyemezdim. Kendimi iyileştirmek istiyordum. Vulf yani Berk Derin ile hislerimi paylaştım ve aynı frekansta olduğumuzu fark ettik. Yalnız olmadığımı hissettim ve içimdeki her duyguya sahip çıktı. Böylelikle o an bütün kilitlerim açıldı ve “Günah”tan sonra kendi şarkılarımı yazabilmeye başladım. Günah, tüm suçlanmış ve taşlanmış kişilere adadığım bir şarkı. Kendi olduğu için ve topluma uyum sağlamadığı için taşlanan herkese adıyorum bu şarkıyı. En büyük isteğim herkesin tüm dertlerini unutup tek bir ağızda büyük bir konserde günah şarkısını haykırması. İnsanların bu şarkıyla bağ kurabildiklerini hissettim.
Günah EP’si ile ilgili genel olarak nasıl geri dönüşler aldınız?
-Uzun süredir bir şey yayınlamadığım için çok fazla pozitif mesaj aldım, evinin bir odasında hayal kuran çocuklardan aldığım motivasyon mesajları bu EP’ye beni daha çok bağladı. “Dikiş İzi” parçasında eğlenirlerken “Yüksek” şarkısında kendilerini hissedenler oluyor. Her şarkının bir alıcısı oldu bir sürü duygu bir sürü yorum okudum. Bundan daha güzeli yok. Klipte vermek istediğimiz mesajları anlayanların olması da bir ayrı güzel tabii ki.
Klibinizi yöneten Mali Ergin ile yollarınız nasıl kesişti? Bu bağlamda iki şarkıyı bir araya getirme fikri nasıl gelişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klibiniz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız? Klip hakkında nasıl geri dönüşler aldınız?
-Hypers ekibi ile daha önce “Dünya Soğuk” feat. E-Bliss projesinde birlikte çalışmıştık. Mali Ergin ile ilk kez çalıştım. İki şarkıyı bir klipte birleştirme fikrini ekibim ile birlikte düşünmüştük. Daha sonra bunu Mali Ergin’e sunduk ve birlikte şekillendirdik. Klipte “Rubyboi” şarkısı Lunapark’a gece baskın yapıp eğlenen bir ekipten oluşuyor. Ekibimde non binary, drag performansları ve modellik yapan toplumun güzellik algısını, cinsiyet kurallarını reddetmiş işinde çok iyi olan insanların olmasın istedim. Özellikle tanıdığım, kişiliklerini ve yaşam tarzlarını bildiğim kişiler olması benim için çok önemliydi. “Biz sadece biziz.” Doğal bir şekilde sunmaya özen gösterdik. “Günah” partında ise lunaparkta sabah oluyor ve gündüz çekimleri başlıyor. Burada da çocukluğumu ve beni görüyoruz. Suçluluk duymuş, kendini her haliyle kabul etmeyi çalışan karakterimi… Hazel’la da hayatta kalma ve zorluklarla başa çıkma mücadelemiz benzediği için o da şarkıda çok büyük bir role sahip tabii ki…
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Kendi müziğimi ve sound’umu hala keşifteyim, bol bol üretimden geçiyor bu yol. İlk EP’im “Günah”ta rap baskın olarak duyuluyor. Bundan sonrasında neler olacak siz de benimle birlikte göreceksiniz, önümde kocaman stüdyo günleri beni bekliyor. Yeni projeleri duyurmak için sabırsızım ama ilk önce “Günah” EP ile birlikte doyalım. Afiyet olsun!
Günah’tan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-EP’den sonra gelecek projeler için çalışmaya başladık. Arkaplanda büyük bir çaba buna dahil.
RUBY’ye bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Günah”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle