Röportajlar

İlk EP çalışması “İzler”i dinleyicilerle buluşturan fatihocak ile bir röportaj…

Fatih Ocak… Yıllardır müziğin içinde olan, Cuma ve Ertesi grubuyla da pek çok dinleyicinin tanıdığı Ocak, bu sefer fatihocak olarak solo projesine başladı ve ilk EP çalışması “İzler”i geçtiğimiz günlerde Garaj Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. fatihocak ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, EP çalışmasını, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle İzler’e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?

-En başa dönecek olsam sanırım “Gitar” herşeyin bir özetiydi aslında. Enstrümanist olmak büyük hayalimdi. Çok çalıştım gitar üzerinde ve bunun sonrasını takip eden yıllar, amatör günlerden gelişim süreci oldu ve son 1 yıl öncesine kadar da hep grup müziği üzerinde yoğunlaşmıştım. Gerek bir arkadaş ekibi oluşumuz, gerek canlı müzik etkileşimini sevmemiz bizi uzun süre grup müziği ile var olmaya çalışma yolunda tuttu. Belki zaman kaybettim belki de deneyim kazandım bilemiyorum. Ancak ilerleyen yaşlar, sektörün zorluğu, hayat zorunlulukları, müzik paylaşmanın kolaylığı, prodüksiyon yapmanın bir 15 yıl öncesi gibi değerli bir durumda kalmaması, teknoloji gibi çok fazla neden var; ve tabi ki sanatçı, grup sayısı artması ve de son olarak salgın süreci ile birlikte bireyselleşme yolu ister istemez kaçınılmaz oldu, ve bir de hayatınızı buradan kazanmak istiyorsanız tabi ki. Ben, oldum olası müziğin hep mutfağını severdim, oraya ait hissederdim. Mesela o zamanlar gruptan bağımsız birçok bestem, düzenlemem hatta sözsüz kompozisyon çalışmalarım vardı. İzler’de o zamanların “iz”leri zaten… Nasip, belki bir gün hepsine sıra gelir belki de hiç gelmez…

Sizi ayrıca Cuma ve Ertesi grubu ile de tanıdık. Grubun kuruluş süreci nasıl gelişti ve bu bağlamda Garaj Müzik ile yollarınız nasıl kesişti? Cuma ve Ertesi size müziksel anlamda neler kattı?

-Grubun ilk adı “Eskiev” idi aslında. Sonrasında vokalist değişince biz de isim değişimine gittik haliyle. Ama kemik ekip aynıydı tabi. Kuruluş süreci ise müzik okulundan çok eski arkadaşlar olarak; “Beraber canlı müzik yapalım hem belki video da çekeriz!” diye düşünerek, çocuksu heyecan ve saf bir amatör ruh ile kuruldu aslında… Çok güzeldi o zamanlar ,beklentisiz ve samimi… Garaj Müzik ile yollarımız ise; 2016 senesinde ilk tekli sonrası bizi yönlendirecek, tecrübelerinden yararlanacağımız bir danışman aradığımız zamanlarda sevgili Emre Duymaz ile tanışmamız vesilesiyle kesişti. Emre ile çalıştığımız o süreçte, müziğin içerisindeki çok değerli İnsanlarla ciddi bağlantılarımız ve hem hayatımıza keyif hem de değer katan çok hoş anılarımız dostluklarımız oldu. Verimli zamanlardı. Bu bağlamda, ben şahsen küçücük bir cümlenin, bazen bir makalenin, hatta samimi bir tavrın bile algıları açık olan bir insana çok şey kattığına inanan biri olarak, Cuma ve Ertesi sorusuna da bunun üzerinden cevap vermiş oluyorum. Hem müzikal anlamda, hem yaşam noktasında, hem pozitif hem negatif çok öğretileri oldu hepimize.

Bir solo EP yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve bu bağlamda “İzler”in oluşum süreci nasıl gelişti? Vokalde eşlik eden Yeşim Kılıç (Farah) ile yollarınız nasıl kesişti?

-Bahsettiğim gibi bireyselleşme kaçınılmaz olunca bu fikir kendiliğinden gelişiyor zaten… Ama şu cevabı samimi verebilirim; müzik piyasasında herkes bir var olma mücadelesi içerisinde. Zaten gelinen noktada müziğin tüketimi, müzik zevkleri, sosyal medya etkisi, yani müzisyen olmayan insanlar, teknolojinin yardımı ile ortaya çıkan garip şarkılar vs. -ki bence tekerleme onlar- bunlarla işler çok başka yerlere gitti ki birde ciddi manada talep ediliyor onlar, ve sahiden müzik yapan insanlar maalesef hak ettiği değeri bulmakta zorlanıyor. Yani demek istediğim; herkes bir mücadele halinde. Bende Bu işe istidadı olduğuna inanan yani müziğe kafası çalışan biriyim kısaca ve müzik yapmak istiyorum. Haliyle ben de o var olma mücadelesi içindeyim. Bunun için bir şeyler gerekiyordu ben de “İzler” dedim o yolculuğa. Kısaca karar verdim ve oturdum çalıştım geçtiğimiz yaz… Tüm düzenlemeleri yaptım, enstrümanların çoğunu çaldım ve hatta mix sürecinde de ciddi ciddi sabahlayarak bizatihi çalışarak içerisinde bulundum. ve Farah… Yeşim çok değerli bir sanatçı çok değerli bir ses. Bir gün bir proje için stüdyoya gelmişlerdi orada tanıştık. Ben kayıtlarını almıştım hatta. Şarkıcılığı öyle pürüzsüz ve kusursuzdu ki inanılmaz dikkatimi çekmişti, orada tanışmış olduk. Daha sonrasında ben albüm için çalışırken, çok daha kaliteli bir ses ile parçalarımın kalitesini arttırmak düşüncesi ile ona yazdım ve sağ olsun olumlu döndü… Kendisiyle Çok Sevdim ve Less Is More parçalarında çalıştık… Kendisinin solo çalışmalarını da sabırsızlık ile bekliyorum.

İzler’in düzenlemesini de kendiniz üstlendiniz. Bu durum size özgür bir alan sağlıyor mu?

-Kesinlikle!  Üst akıl, alt akıl, onaylanma, onay verme yok… Strateji belli; “Mutluysan devam et!”  Zaten yanlışı yok bu işin. Herkes, her şey kendi ufkunca özgündür sanatında, ve sonuç tamamen göreceli.

Grubun yanı sıra solo projeniz için de Garaj Müzik ile çalışma süreci nasıl gelişti?

-Tabi yine eski dostluklar aracılığı ile.. Ben Pasaj ve Garaj Müzik’in kitlesinin biraz daha müziğe, üretime, kaliteye değer veren ve saygı duyan bir kitle olduğunu düşünüyorum. Bu benim fikrim tabi. Orada olması benim için değerliydi, ve sevgili Emre Duymaz bu konudaki bağlantıları ile yeniden birlikte çalışma zemini sağladı bana…

İzler ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Açıkçası müzisyen çevresinden ve de sanat çevrelerinden çok olumlu dönüşler aldım. Ayrıca bunu kibir ile değil samimiyet ile söylüyorum yaptığımdan da eminim. ama geniş kitlelere ulaşmasını arzu eder tabi her müzisyen, henüz bir hafta oldu daha ama, açıkçası dinleyici tarafından yani hiç tanımadığım insanlardan gelen tepki ve yorumlar daha kısıtlı tabi ki.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Soft Rock-Elektronik… Nasıl üretildiği hususunda da, moda, trend vs kaygısı taşımadan, tabi demode de kalmadan, tamamen içimden geldiği gibi ve şu güne kadar ufkumda biriktirdiklerimi ruhumla harmanlayarak…

İzler’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Elbette.. Üreten her insan bu yolculuğu ömrü boyunca sürdürmek İster. Benim de hali hazırda aranjelerini yaptığım ama vaktini ve sürecini henüz kestiremediğim şarkılarım var. Umarım arz talep eğrisi keskin bir grafik çizer ve en güzel şekilde kamçılar beni. Üretim süreci, yayın süreci heyecanla sürer gider…

fatihocak’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “İzler”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.