Röportajlar

İlk teklisi “Bana Bana Gel”i dinleyicilerle buluşturan trio Jazzin’Birds ile bir röportaj…

Jazzin’Birds… 2020 sonunda son halini alan ve caz eğitiminden gelen üç genç müzisyenin; vokalde Rana Bulut, gitarda Seher Gül ve saksafonda Mariana Karatepe’den oluşan trio, online konseriyle de dinleyicilerin beğenisini kazandı. Azeri anonim eseri “Bana Bana Gel”i Bragi Productions etiketiyle ve müzisyen arkadaşlarının katılımıyla dinleyicilerle buluşturan trio Jazzin’Birds ile Bi’Kuble için, müzik yolculuklarını, teklileri, aldıkları geri dönüşleri ve yeni çalışmalarını konuştuk.

Öncellikle yollarınız nasıl kesişti ve Jazzin’Birds’ün oluşum süreci nasıl gelişti?

Seher Gül (gitar): Her birimizin küçük yaşlarda tanışarak başladığı müzik yolculuğu farklı tarzlarda müzik yaptıktan sonra ortak hayalimiz olan caz müziğinde birleşti. Ben BAU Caz yüksek lisans programını, Mariana Karatepe İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın Caz Anasanat Dalı sertifika programını, Rana Dilan Bulut da yine İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın Caz Anasanat Dalı lisans programını okuyarak eğitimimizi tamamladık. 2019 yılında Mariana ile bir caz trio oluşturma fikri ile buluştuk. Bir süre duo olarak devam edip daha sonra çeşitli caz projeleriyle tanıdığımız Rana’yı da aramıza davet ettik ve Jazzin’Birds’ trio sürecimiz 2020 yılı Ekim ayında başlamış oldu. 

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda Azeri eseri “Bana Bana Gel”i yorumlama süreci nasıl gelişti?

Seher Gül: Yıllardır aklımda folk müziklerin caz aranjesini yapmak vardı ve “Bana Bana Gel” parçasının temeli aslında 11 yıl öncesinde kafamda oluşmuştu. Pandemi sürecini değerlendirmek için trio ile online konserimizi gerçekleştirdikten sonra müzisyen arkadaşlarımızdan bize ulaşanlar oldu ve birlikte bir kayıt yapma fikri gelişti. Bunun sonucunda “Bana Bana Gel” projesini hayata geçirdik, aranje sürecinde ve kayıtlarda bize piyanoda Emin Musaiev, bas gitarda Hüseyin Karaca ile davulda Tamer Kalfa eşlik ettiler. Altı kişinin birlikte çalışarak her birimizin özgün fikirler kattığı samimi bir çalışma ve grubumuzun ruhunu yansıtan güzel bir düzenleme oldu.

Bragi Productions ile yollarınız nasıl kesişti?

Seher Gül:  Burçin Turna ile daha önceden dahil olduğum Madam grubundayken birlikte çalışmıştık. Profesyonel yaklaşımı ile bize güven veren ve işinde çok başarılı olan Burçin Turna’ya üzerinde çalıştığımız bu projeyi dinlettiğimde “Bana Bana Gel” parçasını çok beğendi ve şirketi olan Bragi Productions ile beraber çalışmaya karar verdik. 

Bana Bana Gel yorumumuz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

Rana Bulut (vokal): “Bana Bana Gel”i aranje etme sürecinde kendi müzik zevkimiz ile yönlendirmeyi tercih ettik. Amacımız içimizde bulunan ezgileri ortak bir proje olarak ortaya koymaktı. Parçamız yayınlandığı günden itibaren birçok listede başarılı bir sıraya girdi ve ilk haftamızda dinleyicilerden aldığımız geri dönüşler çok pozitif ve heyecan verici, halihazırda planlanmış olan yeni projemiz için bize büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Bir caz topluluğu olarak, günümüzde Türkiye’deki caz müziğinin gördüğü ilgiyi kendi bakış açınızla nasıl tanımlarsınız? 

Rana Bulut: Türkiye’de 1970’lerden 1990’lı yıllara kadar caz müziğine olan ilgi oldukça azdı. TRT Caz orkestrası, Hacettepe Üniversitesi Caz bölümü ve orada yer alan caz müzisyenleri dışında bu müzik tarzı az dinleyici kitlesine sahipti. 2000’li yıllarda Bilgi Üniversitesi’nde Caz lisans programı açıldıktan sonra buradan mezun olan Caz müzisyenleri ilk zamanlar az sayılı caz kulüplerinde sahne almaya başladı, daha sonra BAU Caz ile İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Caz lisans programların açılması ile caz mekanları çoğalmaya başladı. Buna bağlı olarak da Türkiye’deki caz dinleyici kitlesinde oldukça büyük bir sayı artışı olmuştur. Son 15-20 yılda ülkemizde düzenlenen caz festivalleri bu sayının artmasına büyük katkı sağlamış, bu durum halihazırda yeni caz müzisyenlerin yetişmesine olanak tanımıştır. Bu da kendi hikayemizi yazmak adına bize büyük bir cesaret verdi ve çalışmalarımıza bu sayede özgüven ile başladık. 

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

Mariana Karatepe (saksafon): Jazzin’Birds’ün müzik dünyası, her birimizin içinde taşıdığımız ve müzikte vücut bulan duygulardan esinlenerek samimi bir şekilde ortaya çıkmıştır. Hayallerimizin kesiştiği bir proje olması bu enerjiyi çok daha büyütüp yapılan işin çok tatmin edici olmasını sağladı diye düşünüyorum. Tekli olarak çıkan “Bana Bana Gel” parçamızda oryantal orijinal melodik hatların caz armonileri ile bir araya gelip, duygusal saksofon solo ve canlı vokal scat’ler ile bas groove’ların birbirini tamamladığı, tarzımızı yansıtan bir çalışmadır. 

Bana Bana Gel’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

Mariana Karatepe: Aklımızda müziğimize aktarıp gerçekleştirmek istediğimiz birçok güzel fikir var, şimdiden çalışmalara başladık ve çok heyecanlıyız. Aynı zamanda farklı sanatçılarla iş birliği planlarımız da bulunmaktadır. Yeni çalışmalarımızı dinleyicilerimiz ile paylaşma zevkini yaşamak için sabırsızlanıyoruz.

Jazzin’Birds’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Bana Bana Gel”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.