Röportajlar

İlk teklisi “Boşuna”yı dinleyicilerle buluşturan Ilgaz Altın ile bir röportaj…

Ilgaz Altın… Çocukluğundan beri aldığı müzik eğitimleriyle hem ses hem de enstrüman bakımından kendisini geliştiren Altın, bu tutkusunu üniversitede tıp eğitimine devam ederken bile bırakmadan günümüze kadar taşıdı. Yeni mezun bir doktor oluşuyla birlikte solo müzik kariyerine de odaklanan Altın, alternatif tınılı kendi eseri ilk teklisi “Boşuna”yı geçtiğimiz günlerde RUNLTD etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Altın ile Bi’Kuble için; müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Boşuna”ya kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?

-Yaklaşık 15 sene klasik piyano eğitimi aldım, ilkokul ve lise boyunca hep bir korodaydım ve lisede arkadaşlarımın rock gruplarında davul çaldım. 2013 yılında Boğaziçi Caz Korosu’na girdim ve acapella müziğe ilgi duymaya başladım. Sonrasında arkadaşlarımızla kurduğumuz “Beşartıbir” acapella cover grubunda da beatboxculuk yaptım. 2017 ve 2018 yazlarını Portekiz’de staj yaparak geçiriyordum, bu dönemde çok yetenekli müzisyen arkadaşlarım oldu ve onlarla sokak müzisyenliği yapmaya başladım. Küçük bir loop pedal ve bir mikrofonla acapella coverlar hazırlayarak kendi sokak setimi oluşturdum ve ilk defa Lizbon sokaklarında solo performanslar sergiledim. Pandemi ile kapandığımız ilk dönemlerde de evde acapella videoları yapıp paylaşıyordum.

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve “Boşuna”nın oluşum süreci nasıl gelişti?

-Pandemi başladığında, yıllar içinde Aykut ile eğlencesine yaptığımız şarkıları dinleyen bir yapımcı ilk defa bizi heyecanlandırdı ve aslında ilk kıvılcımı tetikledi. Ardından bugüne kadar geçen yaklaşık 2 sene, çok sevdiğim ve güvendiğim insanları bulmaya çalışarak ve onlardan öğrenerek geçti. En sonunda yapımını RUNLTD’nin, dağıtımını da Eğlence Fabrikası’nın üstlendiği sırada bekleyen birçok şarkımızın ilkini yayınladık.

Sözleri yazan Aykut Güler ve yapımınızı üstlenen RUNLTD (Süheyl Atay) ile yollarınız nasıl kesişti?

-Canım dostum Aykut ile liseden tanışıyoruz. Lise son sınıf ve üniversite başlarında aslında çok çok yakın arkadaş olduk diyebilirim. Yıllar içinde bambaşka bir seviyeye geldi arkadaşlığımız. Çok farklı insanlar olsak da sanırım hayatı duygusal yorumlayışımız gerçekten birbirine benziyor. Aykut’un söylemek istediklerini doğru ifadelerle müzikleştirebiliyorum, çünkü birbirimizi anlıyoruz ve bu birliktelik ikimizi de inanılmaz heyecanlandırıyor. Süheyl Atay ile babam aracılığıyla tanıştım. “Boşuna”nın çıkmasına kadar geçen 2 sene boyunca birçok yapım şirketi ve yapımcı ile görüşmüştüm. Benimle gerçek olan, kafamı karıştırmayan nadir insanlardan biriydi. Müzik yolculuğumuz nereye giderse gitsin, çok güvendiğim ve samimiyetine inandığım Süheyl Abi ile çalışmaya başladık.  

Düzenlemenizi üstlenen Tibet Akarca ile yollarınız nasıl kesişti?

-Tibet Akarca ile 1999 yılından beri çalışıyoruz. Ben 3 o 7 yaşındayken, annelerimizin arkadaşlığı sayesinde, ilk müzik birlikteliğimizi gerçekleştirdik. Araya 23 sene girdiğinde Tibet inanılmaz yetenekli ve başarılı bir müzisyen oldu, ben ise kafası karışık bir öğrenciydim. Tekrar çalışmaya başladığımızda elimde başı sonu belli olmayan bestelerim vardı ve onun yönlendirmeleriyle çok şey öğrendim. Şarkılarımızla anlatmak istediğimiz hikayeleri ve kurguladığım müziği hayallerimdeki o çok tatlı band sound’u ile birleştirdi. Tibet gibi bir müzisyenle çalıştığım için gerçekten çok mutluyum. 

Tibet Akarca ile, 1999.

Boşuna ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-“Boşuna” ile ilgili çok güzel ve duygusal yorumlar aldık. Birbirini tanımayan, farklı yaşlarda, farklı hikayeleri olan insanların bizim müziğimizle farklı duygularda dolaşmasını gerçekten fantastik buluyorum. Şarkımızı çok fazla insana ulaştıramadık ancak dinleyen insanlar çok samimi geri dönüşler yaptı. Bunun için de benimle röportaj yaptığınız ve müziğimi tanıttığınız için size çok teşekkür ediyorum.

Aynı zamanda yeni mezun bir doktorsunuz. Bu alandaki yolculuğunuz ve eğitim süreciniz nasıl gelişti?

-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden yeni mezun oldum ve şu an zorunlu hizmet atamasını bekleyen yeni mezun bir doktorum. Umarım yakında çalışmaya başlayacağım. Tıp Fakültesi uzun ve zorluydu tabii ama ben doktor olmayı hep çok sevdim ve Pediatri alanında uzmanlık yapmak hep hayalimdi. Önümüzdeki birkaç sene nasıl geçecek hiçbir fikrim yok ama şimdilik pratisyen hekimlik yaparak yaşayıp müziğe odaklanmak hedefim. 

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Bu soruyu nasıl cevaplayacağımdan emin değilim ancak bir şiiri bestelerken sanki bir hikaye okur gibi vurgulara çok dikkat ediyorum ve hikayenin duygularına göre müziği kurgulamaya çalışıyorum. Bu nedenle şarkılarımızın hepsinin aslında birer balad gibi olduğunu söyleyebilirim. Rock altyapısı ile çalınan tiyatro müzikleri gibi.   

Boşuna’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-İkinci teklim şu an mix aşamasında ve umarım Mart ayında sizlerle paylaşacağız. Üçüncü teklimin ise aranjmanı bitmek üzere. Elimizde yaklaşık 10 tane çok heyecanlı olduğumuz şarkı var ve yeni besteler yapmaya da devam ediyoruz. -Çünkü çok mutluyuz ve çok eğleniyoruz.- Umarım bu sene içinde hepsini sizlerle buluşturacağız.

Ilgaz Altın’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Boşuna”yı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.