Erkan Emir… İçindeki müzik tutkusuyla hep bir şeyler yapmak isteyen, bu bağlamda zaman içinde kendisini yetiştiren Emir, bu konuda ilk önemli atılımını yaparak ilk teklisi “Hasret”i geçtiğimiz haftalarda Ağdaş Müzik Yapım etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Emir ile Bi’Kuble için; müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Hasret’e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Müzik çocuk yaştan beri içimde bir tutku olmuştur. En büyük biraderim olan Özgür ağabeyim bağlama çalardı, bu konuda bir virtüözdü ve türküler okurdu. Benim de ona özenerek söyler hale gelmem onu mutlu etmeye başladı ve sonrasında bağlama çalmak-söylemek için gittiği özel programlara beni de götürür oldu. Gittiğimiz her yerde illa ki iki tane şarkı da ben okurdum. Fakat kendimi hiç ön plana atmak istemezdim. Böylece yıllar geçti. Aslında ilginçtir benim ilk çıkışım 2006 yılında da olabilirdi. O dönemlerde Akgün Müzik stüdyosunda Selahattin Akgün ve Zafer Akgün hocalarım, müziğe olan aşkımdan dolayı bana bir demo albüm yapmışlardı. Bunu hiç yayınlamadık. Sonra askerlik dönemim başladı. Askerlik yıllarımda bile İstanbul, İzmir ve Denizli’de asker moral gecelerinde sahne aldım. Komutanlarımıza ve askerlerimize şarkılar söyledim. Askerlik bitince albüm yapmanın tam zamanı olduğunu düşünmüştüm. Fakat askerden geldikten bir hafta sonra babamı kaybettim. Tabii ki bizler için hayat durdu. Müziğe olan ilgimin bittiğini bile düşündüm ancak zaman geçince müzikten kopamadığımı fark ettim. Bir süre sonra yolum Unkapanı Plakçılar Çarşısı olarak geçen İMÇ 6. Blok’a düştü ve orada Şahin Ürgen ile tanıştım. Kendisinin Nostalji Film Müzik Düet Müzik Yapım isimli bir firması vardı. Orada müdürlük yapmaya, müzik ve organizasyon işleriyle ilgilenmeye başladım. Bu dönemde pek çok sanatçı ve müzisyen benim sadece organizasyon yetkilisi olduğumu düşündü. Onların yanında hep kendi sesimi ve müziğe doğrudan yorumcu olarak olan ilgimi sakladım. Sonra buradan ayrılmak durumunda kaldım, çünkü annem rahatsızlandı ve üç yıl onun yanında yaşadım. Farklı sektörlerde çalıştım. Uzaklaştığım bu üç yıl boyunca hiçbir sanatçı ve müzisyen beni arayıp sormadı. Sadece menfaatini düşünen birkaç isim aramıştı. Bu tabii ki bende bir hırs yarattı. Kendime güvenim geldi ve birçoğundan daha iyi olduğumun farkına vardım. Hepsinin emeklerine saygım var. Ama kendime baktığımda artık Erkan Emir olarak kendimi göstermem gerektiğini bir kez daha anladım. Zaten arkadaşlarım da böyle söylüyorlardı.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda Hasret’in sahibi Ahmet Şeker, düzenlemesini üstlenen Doğu Kılıç ve Ağdaş Müzik Yapım ile yollarınız nasıl kesişti?
-Bir şeyler yapmaya ve kendimi göstermeye karar verince önce en büyük biraderim Özgür ağabeyime danıştım. O zaten devam etmem gerektiğinin üzerinde duruyordu. Sonra aile dostumuz olan sanatçı ağabeyim Ercan Arda ve biraderimin manevi desteğiyle eski arkadaşları olan usta müzisyen Doğu Kılıç ile bir araya geldik. Böylece bir şeyler yapmaya başladık. Bu çalışmalar sonucunda onların da desteğiyle Ahmet Şeker eseri olan “Hasret”i ilk teklim olarak kaydetmeye karar verdik. Doğu Kılıç’ın düzenlemesi doğrultusunda Türkiye’nin birbirinden ünlü müzisyenleri ile bir araya geldik. Sonra Hasret’i hangi müzik firmasından çıkaracağımızı düşünürken benden manevi desteğini esirgemeyen Şahin Ürgen ağabeyim ve menajerim-koordinatörüm Bilal Menteş’in yönlendirmesiyle sektörde 23 yılı geride bırakan öncü müzik firması Ağdaş Müzik Yapım ile bir araya geldik. Böylece Ağdaş Müzik Yapım etiketiyle ve firma sahibi Sait Ağdaş’ın da büyük desteğiyle Hasret, sizlerle buluştu.
Hasret ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Şu ara reklamsız olarak ve radyolarda halen almamasına rağmen büyük bir ilgi gördü. Dinlenme-izlenme sayım ilk teklim olmasına rağmen 100.000’i buldu. Türkiye’de ulusal ve yerel basında teklinin haberlerine yer verildi. Zaten başlıca hedefim insanların gönlüne hitap edip sevgisini kazanmaktı. Çünkü ben müziği severek ve yaşayarak yapıyorum. O duyguyu almadan zaten duyguyu hissettiremezdim. Bunu da başardığım için çok mutluyum. Bu vesileyle beni yalnız bırakmayan tüm dinleyicilerime teşekkür ediyorum.
Hasret’in klibini yöneten Yusufcan Özbilen ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşumu nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Menajerim Bilal Menteş vesilesiyle Yusufcan Özbilen ve fotoğraflarımı çeken Veysi Akkaya ile tanıştık. Aslında klip çekimimizin olduğu gün talihsiz bir kaza geçirdik ve klibimiz yarım kaldı. Sonrasında Bilal Menteş yeniden bir klip programı yaptı ve ikinci kez kamera karşısına geçtik. Güzel bir izlenme grafiğine ulaştık. Klibimiz ilgi gördü. İnşallah ikinci teklimin bambaşka bir konsept ile sevenlerimizin karşısına çıkacağım.
Hasret’ten sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Doğu Kılıç’ın düzenlemeleri ve desteğiyle yeni şarkıları kaydetmeye başladık. Aslında iki tanesinden bahsetmek isterim. Emre Çiçek’in eseri “Kopsun Kıyamet” ve Doğu Kılıç’ın sevilen şarkılarından bir 2000’ler klasiği “Sever misin Yeniden?” de yayınlayacağım teklilerden ikisi olacak.
Erkan Emir’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Hasret”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle