Röportajlar

İlk teklisi “Tek Derdim”i dinleyicilerle buluşturan Damla Topçu ile bir röportaj…

Damla Topçu… Dinleyicilerin sahne çalışmaları, Biraderler Cabaret ve Doğa İçin Çal 11 ile hatırlayacağı Topçu, geçtiğimiz haftalarda ilk teklisi “Tek Derdim”i Sony Müzik Türkiye / Epic Istanbul etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Topçu ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

“Tek Derdim”e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda lisedeki konservatuvar eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı?

-Kronolojik olarak şöyle oldu, 12 yaşında piyano dersleri almaya başladım devamında 14 yaşında konservatuara başladım, temel müzik teorisi ve piyano tekniğini orada öğrendim. Üniversite yıllarında Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü’ne dahil oldum. Birçok koroda söyledim. Zorlu’nun Damdaki Kemancı prodüksiyonunda yer aldım. Tuluğ Tırpan’ın büyük ölçekli projelerinde vokalistlik yaptım. Edis’in orkestrasında geri vokalleri söyledim. 

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve “Tek Derdim”in oluşum süreci nasıl gelişti?

-Yaklaşık 1,5 sene önce beste yapmaya başladım, müzik anlayışına güvendiğim arkadaşlarımın desteği kararımı çok kolaylaştırdı. Süreci son 1 senede biraz daha hızlandırdım. Eren Erdol bana ulaştı ve “Tek Derdim” üzerine çalışmaya başladık. 

“Tek Derdim”i düzenleyen Eren Erdol ve prodüksiyonu Erdol ile birlikte üstlenen Ali Çetinkaya ile yollarınız nasıl kesişti?

-Bir cover kaydetmiştim ve Eren Instagram’da onu görüp ulaştı. Eren’in prodüktörlüğünde bir demo kaydettik ve Epic Istanbul’a dinlettik. Prodüksiyona böylece Ali Çetinkaya da dahil olmuş oldu. 

Sony Müzik Türkiye / Epic Istanbul ile yollarınız nasıl kesişti?

-Epic Istanbul işlerini uzun zamandır takip ediyordum. Sanatçı kataloğunu benim müzik üslubuma yakın buluyordum. Tek Derdim’in çıktıktan sonra sound’u da Sony / Epic kataloğuna uyabilir gibi geldi ve tahminimiz olumlu sonuçlandı.

“Tek Derdim” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Çok güzel reaksiyonlar. Dönüşler motivasyonumu çok arttırdı.

Bir müzisyen olarak sizi sahnedeki sanatçıya vokal yapmak ya da aynı doğrultuda işin mutfağında yer almak mı yoksa sahnede önde kendi eserlerinizi seslendirmek mi daha mutlu ediyor?

-Her tecrübem birbirinden çok farklı dinamiklere sahip. Hepsinin kendi kültürü ve öğretileri var. Janr olarak da çok farklı yerlerde olan müziklerin içinde bulundum. Genel olarak vokal armoniyi seven müziklerin içinde olmak mutlu ediyor bu yüzden kendi şarkılarımda da bol bol vokal armoni yapmayı seviyorum. Şu an için beni en mutlu eden şey kendi şarkılarımın düzenlemelerine çalışmak.  

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Füzyon bir müzik aslında. Janr olarak net bir şey söyleyemem klasik tanımlamaya göre, Pop / R&B gibi geldi dinleyenlere. 2000’ler referansları duyanlar da var. Alt-pop diyip geçelim! (gülüyor)

Bir süredir Biraderler Yapım ile de çalışıyor ve “Biraderler Cabaret”te de sahne alıyorsunuz. Biraderler Yapım’a dahil olmanız nasıl gelişti ve bu kabare sizin için nasıl bir deneyim oldu?

-1 seneye yakın süredir Biraderler Cabaret’de yer alıyorum. Önceki projelerde beraber çalıştığımız Biraderler’in orkestra şefi olan Orçun Tekelioğlu’nun referansı ile dahil oldum. Üç kabare yapımcısının oyunu çıkarma sürecini anlatıyor. Ben asistanlarını oynuyorum. Tecrübeli oyuncularla aynı sahnede yer alabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum ve çok eğleniyorum.

“Tek Derdim”den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Önümüzdeki aylarda yayınlanacak 2 tekli daha var, onların üzerine çalışıyoruz.

Damla Topçu’ya bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Tek Derdim”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.