Müzik

Ne söylese yakışan bir yorumdan, sevgi ve umut dolu bir albüm : Devrim Gürenç – Bahar…

Devrim Gürenç’i çoğu dinleyici, Yücel Arzen ile yaptığı ‘Bir Aşk On Şarkı’ ile tanımıştı. Zaman içinde solo ve tekli birçok çalışmaya imza atan Gürenç, yeni albümünü Arpej Yapım etiketiyle yıl içinde önce dijital olarak, geçtiğimiz günlerde de CD olarak dinleyicilerle buluşturdu : ’Bahar’…

Albümün kalabalık bir müzisyen ve aranjör kadrosu var; bu da eserlere zengin anlayışlar katıyor.

İlk eser, Daha önce Yudum’dan dinlediğimiz bir Erol Parlak eseri ‘Mecbur’ Timur Çağlar düzenlemesi ile yer alıyor. Eserin sahibi Erol Parlak’ın bağlamasıyla başlayan esere Aykut Sütoğlu’nun klarneti de ekleniyor ve Kemal Büyük’ün bası ile Ömer Aslan’ın perküsyonu, klavye fon ile eserin altyapısını güçlendiriyor. Gürenç’in girişi ile birlikte Selahattin Güzelel de gitarıyla dahil olarak eserin duygulu yapısına katkı sağlıyor. Orta kısımda Mert Kemancı’nın solo kemanı öne çıkıyor. Ardından, daha önce Ahuzar & Hüseyin Turan düetiyle dinlediğimiz Tünay Bozyiğit sözlerine Zülfü Beyhan bestesi, Çağlar düzenlemesi ‘Sen Hiç Mi Bahar Görmedin’ var; piyano solo ile başlayan esere solo keman da ekleniyor ve Güzelel’in gitarıyla İstanbul Strings’in yaylıları da esere duygu katıyor. Aslan’ın perküsyonu da, Büyük’ün basıyla altyapıyı tamamlarken; çift ses vokal de esere güzel bir renk katıyor. Orta kısımda Güzelel’in gitarı öne çıkıyor ve Sütoğlu’nun klarnetiyle dengeleniyor. Gürenç de vokaliyle eseri devleştiriyor. 

Sırada, bir Fatih Söylemez eseri ‘Kaç Zaman Geçti’ var. Altan Turan’ın düzenlediği ve  Mesut Kurt’un kemençesinin öne çıktığı esere Birkan Şener’in bası ve Altan Turan’ın gitarı da ekleniyor ve İstanbul Strings’in yaylılarıyla uyumlu bir birliktelik gerçekleştiriyor; piyano da Aslan’ın perküsyonuyla eserin altyapısını tamamlıyor. Orta kısımda Kurt’un kemençe solosu başarılı. Gürenç, pek çok müzik türündeki başarılı yorumlarına bu sefer bir Karadeniz eserini de eklemiş; gayet de uyumlu olmuş. Ardından, yıl içinde Yavuz Bingöl’den de dinlediğimiz bir Parlak eseri ‘Aşk Kalbimde Yar Açtı’ Timur Çağlar & Cüneyt Gürenç düzenlemesi ile yer alıyor. Cüneyt Gürenç’in bağlaması ve Büyük’ün basıyla başlayan esere Güzelel’in gitarı ve perküsyon ekleniyor. Orta kısımda Şenol Arkun’un viyolonseli öne çıkarak eseri güçlendiriyor. Son kısımda Balaban solo eseri tamamlıyor.

Albüm, pek çok sanatçıdan dinlediğimiz; en çok da İbrahim Tatlıses ile özdeşleşen anonim Şanlıurfa türküsü ‘Ayağında Kundura’ ile devam ediyor. Deniz Şimşek’in düzenlemesiyle albümde yer alan ve kemane solo ile başlayan esere Cem Ekmen’in balabanı ve Eyüp Hamiş’in meyinin uyumu ekleniyor ve Deniz Şimşek, ilk kısımda bağlamasıyla, Gürenç’in girişiyle birlikte akustik ve klasik gitarlarıyla öne çıkarken, basıyla da altyapıyı tamamlıyor ve esere güncel bir anlayış katıyor. Ardından, Rumeli eseri ‘Ayletme Beni’, Çağlar & Gürenç ortak düzenlemesi ile geliyor. Piyano solo ve Ekmen’in balabanıyla başlayan esere Güzelel’in gitarı, Büyük’ün bası ve Aslan’ın perküsyonları, aynı uyumu sürdürerek ekleniyor. Vokaller de klavye ile birlikte eseri güçlendiriyor. Orta kısımda Erhan Uslu’nun bağlaması öne çıkıyor. 

Sırada, bir Nurettin Rençber eseri ‘Bir Veda Şarkısı’ Timur Çağlar düzenlemesi ile yer alıyor. Sütoğlu’nun klarnet solosunun ön planda başladığı eserde İstanbul Strings’in yaylıları ile birlikte gitar-bas-perküsyon uyumu devam ederek ilerliyor. Ekmen’in balabanı da klavye ile birlikte eseri güçlendiriyor. Orta kısımda Sütoğlu’nun klarnet solosu eserin duygulu yapısını destekliyor. Ardından bir Hatay türküsü ‘Şu Karşıki Dağda Kar Var Duman Yok’ Cüneyt Gürenç düzenlemesi ile yer alıyor. Hamiş’in neyi ve Güzelel’in gitarının uyumuyla başlayan eserde Gürenç’in girişiyle birlikte Aslan’ın perküsyonu ve Büyük’ün bası da Uslu’nun bağlaması ile birlikte dahil oluyor. Güzelel’in gitarı esere güncel bir anlayış katıyor. Orta kısımda Ekmen’in balabanı ve Uslu’nun bağlaması art arda öne çıkıyor. 

Sıradaki eser, bir Neşet Ertaş klasiği ‘Ah Yalan Dünya’ Çağlar düzenlemesi ile yer alıyor. Cüneyt Gürenç’in bağlamasının kemane ile birlikte öne çıktığı, gitar-bas-perküsyon birlikteliğinin aynı şekilde devam ederek güncel bir anlayış katmaya devam ettiği eserde Ekmen’in balabanı da eseri tamamlıyor. Ardından Gaziantep türküsü, Çağlar düzenlemesi ‘Ben Sana Yandım Gelin’ Güzelel’in gitarı, Büyük’ün bası ve Aslan’ın perküsyonlarıyla başlayan eserde piyano da eseri güçlendiriyor. Orta kısımda Hamiş’in neyi ve Ekmen’in balabanının uyumuna Gürenç’in bağlaması da ekleniyor.

Son eser, Rumeli türküsü ‘Bülbülüm Altın Kafeste’ Büyük’ün bas yürüyüşüyle başlayan eserde Mesut Çelik’in udu ve cümbüşü öne çıkıyor. Güzelel’in gitarı ve Aslan’ın perküsyonunun da desteklediği eserde Ufuk Benli vokaliyle eseri güçlendiriyor. Orta kısımda Sütoğlu’nun klarneti öne çıkıyor ve Gürenç de bağlaması ile dahil oluyor.

Gürenç, pek çok müzik türünde, o türlere özgü yakaladığı üslup ile ‘ne söylese yakışan’ yorumuyla bu albümde de pek çok farklı türü bir araya getirerek, albüm kartonetinde de belirttiği gibi ‘sevgi ve umutla harmanlanmış‘ bu albümde bu bu iki unsur, yorumuna da yansıyarak, tüm dinleyici kitlelerine seslenen bir albüme imza atıyor.