Müzik

Tasavvufun sonsuz yolculuğu : Mahsa Vahdat & Coşkun Karademir – Endless Path…

The Secret Ensemble ile tanıdığımız Mahsa Vahdat ve Coşkun Karademir, geçen yıl Kirkelig Kulturverksted etiketiyle, Erik Hillestad prodüktörlüğünde yeni bir albümü dinleyiciyle buluşturdular : Endless Path (Sonsuz Yol)...

İngiltere’nin önemli müzik dergilerinden Songlines tarafından Top of the World listesine alınan albüm, geçtiğimiz aylarda Kalan Müzik etiketiyle Türkiye’de dinleyici ile buluştu. Albümde Karademir ve Vahdat kendi bestelerini kendileri seslendiriyorlar ve bunun dışında anonim eserler ve çeşitli bestecilere de albümde yer veriyorlar.

İlk eser, Rumi’nin (MevlanaMahsa Vahdat’ın bestelediği ve Mahsa VahdatÖzer ÖzelMahdi Teimori ve Ömer Arslan ortak düzenlemesi olan ‘Bu Çayırda Çiçekler Olsun Ömer Arslan’ın perküsyonu ve Özer Özel’in tamburuyla başlayan eser, Mahdi Teimori’nin başarılı ney solosu ve altyapıyı tamamlayan tambur ile devam diyor. Ardından Vahdat’ın vokaliyle esere dahil oluşu ile eser devam ediyor ve Arslan’ın perküsyonu ve Teimori’nin neyi ön plana çıkıyor. Vahdat’ın vokalinden sonra bu sefer Özel’in tambur solosu ile perküsyon bir atışma halinde sürüyor. Ardından Yunus Emre’nin dizelerinden hepimizin kulaklarında yer eden anonim eser ‘Aşk Neyledi’ geliyor: Coşkun Karademir’in kopuzu ve Ömer Arslan’ın perküsyonu ile başlayan eser, Karademir’in kopuzunun yanında vokal olarak yer aldığı bir çalışma; ardından Özel’in tamburu da altyapıyı güçlendiriyor ve ardından tambur-kopuz-perküsyon uyumu ile devam ediyor. Son kısımda Karademir’in kopuz solosu başarılı. Bilinen esere başarılı dokunuşlar ile çok güzel bir boyut katılmış.

Üçüncü eser Rumi dizelerine bir başka Vahdat bestesi ‘Sonsuz Okyanus’ Karademir’in düzenlemesi ile albümde yer alıyor. Karademir’in kopuzuyla başlayan esere, Özel’in yaylı tamburu ve Arslan’ın perküsyonunun da eklenmesinin ardından Vahdat’ın vokali de dahil oluyor. Orta kısımda Özel’in tambur solosu başarılı. Son kısımda Karademir de kopuz solosu ile eseri devleştiriyor. Ardından Karademir’in Yunus Emre dizelerinden besteleyip düzenlediği ‘Gel Dosta Gidelim Gönül’ Karademir’in kopuzuna Arslan’ın perküsyonunun dahiliyle biraz daha akustik bir havaya sahip. Perküsyon ve kopuzun uyumuyla ve Karademir’in bestesinin yanında başarılı vokali ile devam eden eser, albümün öne çıkan eserlerinden biri.

Beşinci eser ‘Göster Yüzünü’ Rumi dizelerinden bir Vahdat ve Teimori ortak bestesi. Teimori’nin ney solosuyla açılan eser, Vahdat’ın vokalinin de girmesiyle aynı akustik havayı devam ettiriyor. Vahdat’ın kendine özgü ve eserlere kattığı ‘ağıtımsı‘ başarılıvokalini bu eserde de dinleyebiliyoruz.

Ardından, Yunus Emre dizelerine bir Erkan Oğur bestesi ‘İşidin Ey Ulular’ -Eseri ilk olarak Erkan Oğur ile İsmail Hakkı Demircioğlu’nun ‘Bilinmeyenle Karşılaşmak‘ albümünde dinlemiştik- Karademir’in vokali ve düzenlemesi ile albümde yer alıyor. Karademir’in kopuzu ve Özel’in tamburunu Arslan’ın perküsyonu yine başarılı bir şekilde tamamlıyor. Orta kısımda Özel’in yaylı tambur solosu esere güzel bir renk katıyor. Karademir’in yorumu da eseri devleştiriyor.

Yedinci eser, Rumi’nin dizelerine bir Vahdat bestesi ve Karademir düzenlemesi ‘Aşkın İsyanı’ Karademir’in kopuzu ve Vahdat’ın yorumu ile akustik bir şekilde başlayan çalışma, sonrasında Özel’in tamburu ve Teimori’nin neyi de ekleniyor. Arslan’ın perküsyonu da eserin altyapısını güçlendiriyor. Önceki eserdeki gibi orta kısımda tambur solo ön plana çıkıyor. Ardından, Yunus Emre dizelerine bir Çimen Yalçın bestesi ve Karademir düzenlemesi olan ‘Ölmesem Gayrı’yine kopuz-perküsyon ve yaylı tambur uyumu ile başlayan eser, Karademir’in yorumu ve orta kısımda tamburun ön plana çıkmasıyla devam ediyor, albümün öne çıkan başarılı eserlerinden biri. Eserde kopuzun tınıları yer yer caz tınılara da göz kırpıyor.

Dokuzuncu eser ‘Bahçemi Güldür Rumi’nin dizelerinden bir Vahdat bestesi ve Karademir düzenlemesi ile albümde yer alıyor. Kopuz ve tambura bu sefer Teimori’nin neyi de katılıyor. Vahdat’ın epik vokali yine eserde ön plana çıkıyor, Arslan’ın perküsyonu da bu epik havayı destekliyor. Orta kısımda Özel’in tambur solosu esere ayrı bir canlılık katıyor.  Son kısımda Teimori’nin neyi ve Arslan’ın perküsyonunun atışmasını alt kısımda Özel’in tamburu tamamlıyor. Ardından Yunus Emre’nin dizelerine anonim eser ‘Göçtü Kervan Arslan’ın perküsyonu ve Özel’in tamburunun yanında Karademir’in kopuzu altyapıyı güçlendiriyor. Karademir’in güçlü yorumu eserin havasını destekliyor. Orta kısımdan itibaren Vahdat da vokaliyle esere dahil oluyor ve esere başka bir boyut kazandırıyor. Orta kısımda Karademir’in kopuzu ve Özel’in tamburu sırasıyla ön plana çıkıyor.

Son eser, Rumi’nin dizelerinden bir Vahdat bestesi-yorumu ‘Beni Bırakma’, Vahdat & Teimori Özel ve Arslan ortak düzenlemesi olan eser, Özel’ın tambur solosu ile başlıyor ve Vahdat’ın vokalinin girmesiyle birlikte diğer enstrümanlar arka planda altyapıyı tamamlıyor. Sırasıyla tambur ve ney sololar esere farklı bir hava katıyor. Arslan’ın perküsyonu da güzel bir katkı sağlıyor ve albüm için güzel bir final oluyor.

Başlıkta dediğim -ve albümün isminden alıntılayarak yaptığım- gibi, Tasavvufun sonsuz yolculuğunun bir durağı bu albüm; Rumi (Mevlana) ve Yunus Emre gibi iki tasavvufi ruhun dizeleri başarılı besteler ve yorumların yanında bu tasavvufi ortamı yaratan bir orkestrasyona sahip oluşuyla, arşivlerde yer almayı hak eden bir çalışma.