Esprili adamdır Mahmut Tuncer. Özellikle 1990’larda çocuk olanlar kendisini ‘Bakkal Amca’ ardından ‘I Am Sorry’ ve ’Muhtar Emmi’ şarkılarındaki mizahi yönüyle tanıdı. Ancak Tuncer kariyerindeki albümlerinde hep farklı denemeler yapmayı sevmiş, ancak ‘zaten bu denemeler ilgi görüyor diye’ albüm boyunca bu denemelerin çizgisinde gitmemiş ve her albümünde özgün repertuvarlar yapmayı bilmiştir.
Bununla birlikte Tuncer, albümlerinde hep önemli müzisyenlerle çalıştı ve bu başarılı orkestrasyonlu albümler Türk Halk Müziği’nde unutulmaz klasikler arasında yerini korudu.
Müzik yolculuğunda özellikle ilk 10 yıl, hareketli halk türkülerinin yanı sıra uzun havaları ve kendi bestelediği -çoğunlukla duygulu olan- eserlerin ağırlıklı olduğu çalışmalara yer verdi ve başta da belirttiğim üzere 1990’larda daha çok mizahi yönlü eserleri ile tanındı, ilgi gördü.
Şimdi ise Tuncer, yine kendine özgü esprili bir şarkıyla çıkış yaparak, kendisiyle özdeşleşen ‘Lo’ kelimesi ile yeni albümünü Sony Müzik Türkiye / Columbia etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu : ‘Lo By Mahmut Tuncer’…
Albümün prodüktörü, geçtiğimiz günlerde çıkan yeni albümü ‘Bu Adam Aşık Sana’ ile kısa zamanda büyük ilgi yakalayan usta müzisyen Şerif Kayran. Düzenlemeler ise bir diğer başarılı müzisyen Müslüm Sevim’e ait.
İlk eser, ‘Lo Lo’ anonim türkünün Tuncer’ce düzenlenmiş bir versiyonu, eser Tuncer’in artık kendine özgü hale gelmiş esprili cümlelerinin bir derlemesiyle, elektronik ritm ve klavye eşliğinde başlıyor. Cengiz Ercümer’in perküsyonu da ritmle uyumlu şekilde ilerliyor. Kenan İlgen’in bağlaması ve Eyyüp Hamiş’in neyi de eserde elektroniklerle birlikte öne çıkıyor. Aradaki yabancı konuşmalar ‘I Am Sorry’deki konuşmaları anımsatarak 90’lar dinleyicisini gülümsetecektir. Ardından ilk olarak 1992 yapımı ‘Kalbimde Sen’ albümünde yer alan, artık bir klasik haline gelen Tuncer eseri ‘Bakkal Amca’ elektronik ritm ve klavyeli başlangıcıyla başlıyor; Tuncer’in sözlere yeni eklemesiyle, İlgen’in bağlaması ve Hamiş’in zurnasıyla birlikte güçlenen ve Tuncer’in Şafak Sezer ile düet yaptığı eserde ikili uyumlu bir düet performansı gerçekleştiriyor.
Üçüncü eser, albümün eğlenceli yapısını duygusal hale getiriyor; Tuncer’in müziğinde bir dönüm noktası olarak yayınlanan ilk Arabesk eseri, 1984 yapımı ‘Dübeş Attım Yek Geldi’ albümünde yer verdiği ve 1985 yapımı filmine isim olan ’Sensiz Yaşayamam’ İstanbul Strings’in kemanlarının İlgen’in bağlamasıyla dengelendiği eserde Hamiş de neyiyle yer alıyor. Tuncer de ilk versiyonda olduğu gibi başarılı bir şekilde eserin altından yorumuyla kalkıyor. Orta kısımda Uğur Varol gitarıyla ve Ercümer de perküsyonuyla dahil oluyor. Aykut Sütoğlu da klarneti de eserin duygulu yapısını destekliyor. Ardından, solo kariyeriyle de tanınan Hazar Yıldız’ın bir eseri ‘Kirve’, İstanbul Strings’in kemanları ve Hamiş’in zurnasıyla başlayan eserde İlgen’in bağlaması öne çıkarak Ercümer’in perküsyonu ile uyumlu bir şekilde ilerliyor. Albümün duygulu yapısını devam ettiren eserde Varol da gitarıyla yer alıyor. Orta kısımda bağlama-perküsyon-zurna dengesi başarılı. Son kısımdaki vokal desteği de eseri destekliyor. Tuncer’in duygulu yorumlarını sevenlerin beğeni ile dinleyeceği bir yorum olacaktır.
Sırada daha önce pek çok yorumcudan dinlediğimiz bir Şerif Kayran eseri var ‘Urfa Ağlar Ben Ağlarım’. klavye fona İlgen’in başarılı bağlama solosuyla başlayan esere İstanbul Strings’in kemanları ve Ercümer’in perküsyonu ile birlikte Hamiş’in zurnası ekleniyor. Vokaller de Varol’un gitarıyla birlikte eserin duygulu yapısına katkıda bulunuyor. Ardından bu sefer yeni bir Tuncer eseri ‘Kime Ne Faydası Var’ albümü yeniden hareketlendiren bir eser oluyor, Sütoğlu’nun klarneti ve İlgen’in bağlamasının önde olduğu eserde Ercümer de perküsyonuyla elektronik ritm ile uyumlu olarak ilerliyor, ara ara klavye eklemeleri de başarılı. Albümde öne çıkan eserlerden biri.
Albüm, bir başka Kayran eseri ‘Bu Sevdam Yalan Değil’ ile devam ediyor. İstanbul Strings’in kemanları ve Hamiş’in neyiyle başlayan duygulu eser, İlgen’in bağlaması ve Ercümer’in perküsyonu ile tamamlanıyor ve Varol’un gitarı da vokal kısmından itibaren eseri destekliyor. Orta kısımda Hamiş’in ney solosu başarılı. Ardından Tuncer’in ilk olarak 1986 yapımı ‘Sen Ağlama Sen’ albümünde seslendirdiği eseri ‘Şişmanım’ geliyor, elektronik ritm ve klavyenin üzerine İlgen’in bağlamalarının Hamiş’in zurnasıyla desteklediği eser albümü yeniden eğlenceli bir hale getiriyor, Varol’un gitarı da altyapıyı tamamlıyor ve eserin bu yorumu Sevim tarafından güncel bir anlayış ile düzenlenmiş. Ardından sözleri Yusuf Bulut’a, müziği Şerif Kayran’a ait olan ‘Günaydın Sana’ geliyor, İstanbul Strings’in kemanlarının Hamiş’in neyi ve Ercümer’in perküsyonuyla uyumunun devam ettiği duygulu eserde İlgen de bağlamasıyla eserin yapısını güçlendiriyor. Varol’un gitarı da Tuncer ile birlikte dahil oluyor.
Son iki eser, Tuncer’in müzik yolculuğunda her zaman yeri özel olan memleketi Urfa’nın türküleri oluyor; ilk olarak Tenekeci Mahmut derlemesi ‘Ahım Kalmaya (Urfa Türküsü)‘ vokal grubu ve Ercümer’in perküsyonuyla başlayan eserde Hamiş’in neyi ön plana çıkarak İlgen’in bağlamasıyla dengeleniyor. Albümü yeniden hareketlendiren eserin ardından son eser Mukim Tahir derlemesi ve pek çok yorumcudan dinlediğimiz klasiklerden ‘Tükendi Nakti Ömrüm’ klavye fon ve İlgen’in bağlamasının ön planda duygulu eserde Ercümer’in perküsyonları da vokallerle birlikte eseri destekliyor. Tuncer’in yorumu da eseri devleştiriyor ve albüme duygulu bir final oluyor.
Tuncer bu albümünde bir yandan mizahi bir dille ele aldığı şarkılarına, bir diğer yandan kendi besteciliğindeki duygulu şarkılara ve daha önce diğer sanatçılardan dinlediğimiz eserlere de yer verirken özellikle kariyerinin ilk 10 yılında büyük yer tutan Urfa türkülerine de albümde yer veriyor ve bu albüm, Tuncer’in müzik yolculuğundaki tüm dönemeçlere bir selam oluyor.
Yorum Ekle