Çok yönlü bir sanatçı Burcu Aslan… Hem müziğin hem de halk oyunları başta olmak üzere pek çok dans türünün eğtiminden gelen, müzik alanında sahne performanslarıyla da başarısını kanıtlayan Aslan, Yanlış De isimli şarkısıyla da dikkat çekmişti. Şimdi ise çifte sevinci yaşayan; kendi eseri yeni teklisi “Beş Para Etmez”i BCG Production etiketiyle dinleyicilerle buluşturan ve bunun yanı sıra ilk şiir kitabı “Kanatlarım Kül”ü Dionysus Yayınevi etiketiyle okuyucularla buluşturan Aslan ile Bi’Kuble için, müzik, dans ve edebiyat yolculuğunu, yeni teklisini, ilk şiir kitabını, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Sensiz’e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Konservatuvar eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı? Öte yandan YouTube’da yayınladığınız ilk şarkınız “Yanlış De”nin oluşum süreci nasıl gelişti?
-Her tür müzik tarzına yakın olmamın sebebi konservatuvar eğitimim. Okuldayken Batı müziği, Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği eğitimi aldım. Şarkı yazarken müzikal anlamda eğitimli olduğum için müziği hayal edebiliyor ve şarkılarımı daha rahat şekillendirebiliyorum, bunun yanında sahnede çeşitli şarkıları söyleyebilmem de bu eğitimler sayesinde! Sahneye çıktığımda insanlardan “Her şeyi söylüyorsunuz, ne güzel!” şeklinde yorumlar alıyorum, bu beni çok mutlu ediyor ve bu sayede bir kez daha eğitim ve tecrübenin ne kadar önemli, değerli olduğunu anlıyorum. 2012 yılında Müzik öğretmeni olarak Mardin’e atandım. Mardin’deyken şarkı yazmak içim çok fazla vaktim oldu. “Yanlış De” orada çıktı, döndüğümde artık şarkılarımı insanlarla buluşturmak istedim ve 2014’de ilk çalışmam olan Yanlış De şarkısıyla başladık. Daha sonra sahne, back vokal, şarkı yazma çalışmalarım devam etti. Şarkı verdiğim isimler oldu, aslında işin mutfağında olmak bana çok şey öğretti.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve Sensiz’in oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemenizi üstlenen Aytaç İnan ile yollarınız nasıl kesişti?
-Aslında 3 albüm yapacak kadar şarkımın biriktiği bir dönemdeydim. Ama müzik sektörünün gidişatı artık tüketmeye yönelik bir zamanda olduğu için, şarkılarımı tek tek çıkararak her birinin ayrı zamanı, ayrı heyecanı ve kalıcığı olsun istedim. Pandemi döneminden önce yazmaya başladığım bir şarkıydı “Sensiz”, ufak bir demo yapmıştık, pandemide üzerinde çalışma fırsatı buldum. Aytaç ile yaklaşık 7 yıldır zaten sahnelerden tanışıyoruz birlikte çalışıyoruz, aynı zamanda yol arkadaşıyız aslında. Her konuda bilgisine, öngörüsüne ve müzikal bilgisine çok güveniyorum. Türkiye’nin en iyi davulcularından biridir kendisi; bu yüzden bu şarkıda onunla çalışmak istedim, o da beni kırmadı ve şarkıyı dinleyince hemen yapalım deyince işe koyulduk. her bir parçasını kendi emeğimizle yaptığımız ve içimize sinen bir çalışma oldu.
ByAytaç Production ile yollarınız nasıl kesişti?
-Uzun uğraşlar sonucu şarkıyı bitirdik, klibi çektik. İşi çıkarma aşamasına geldiğimizde bir şirket arayışına girdik. Açıkçası herşeyini kendimiz yaptığımız şarkımızı yine bize destek olan bir şirketten çıkarmak istedik çünkü diğer türlüsü içimize sinmiyordu. Bu noktada Aytaç İnan beni yapımcımız Aytaç Tuna ile tanıştırdı. Konuştuk anlaştık kendisi benim için tüm imkanları seferber etti çok samimi ve içten davrandı, ben de gönül rahatlığıyla kendisiyle çalışma fırsatını yakalamış oldum. Böylece şarkımız By Aytaç Production etiketiyle dinleyiciyle buluştu.
Sensiz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Çok içime sinen geri dönüşler aldım ve hala da alıyorum. Bu şarkıyı yapmaya karar verdiğimde beni yansıtan bir şarkı hayal etmiştim ve öyle de oldu. Hem şarkı yazan, hem söyleyen, hem dans eden Burcu’yu tanıtmak istedim. Şimdi dönüşlere baktığım zaman bunu başardığımı görüyorum bu beni çok mutlu ediyor.
Sensiz klibini yöneten Utku Çılgın ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Dedim ya herşeyini birlikte yaptık diye! (gülüyor) işte klip yönetmeniyle buluşmam da Aytaç İnan aracılığı ile oldu. Utku klibi tam hayal ettiğim gibi çekti çok rahat ve keyifli bir set günü geçirdik. Bence bu güzel çalışma sonucu izleyiciye de yansıdı ve çok güzel dönüşler almaya devam ediyorum.
Yeni tekliniz “Beş Para Etmez”in oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemenizi ve yapımınızı BCG olarak üstlenen Burak Can Güneren ile yollarınız nasıl kesişti?
-Beş Para Etmez, 2016 yılında yazdığım bir şarkıydı. İlişkilere bakınca aslında insanların kendini o ilişki içinde nasıl değersizleştirdiklerini görmediklerini ama oradan kurtulunca da aslında “Değmezmiş!” dediklerini hep duyarız. Ben de buradan yola çıkarak slogan bir şarkı yazmak istedim. Böylece “Beş Para Etmez” oluştu, ancak düzenlenip çıkması bu yıla kısmet oldu. Bundan önce çıkardığım şarkım Sensiz’in aranjörü; sevgili şefim yol arkadaşım Aytaç İnan ile ikinci proje hakkında konuşurken bana Burakcan Güneren’den bahsetti, hemen tanıştık ve bir demo yaptık. Burakcan şarkının taslağını bize yolladığı anda doğru kişinin o olduğunu anladım ve çalışmaya karar verdim, çünkü kendisi çok yetenekli ve bence yakında çok iyi işlere imza atacak. Ayrıca şarkımız yine Burakcan Güneren’in yeni kurmuş olduğu BCG Production etiketiyle yayınlandı.
Beş Para Etmez ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Aldığım geri dönüşlere bakarsak aslında bu şarkı tam zamanında çıkmış diyorum. Çok güzel şeyler duyuyorum. Özellikle sevgili Aytaç İnan ile beraber vokal yaptığımız nakarat bölümü çok beğeniliyor. İlk dinledikleri anda dillere dolandığını söylüyorlar bu da benim için çok mutluluk verici. Demek ki doğru karar vermişim diyorum.
Güneren’in yönettiği klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Söz ve müziği bana ait olan Beş Para Etmez şarkımın, düzenlemesine de imzasını atan sevgili Burakcan Güneren yönetmenliğinde çekildi. Klibin dans koreografisini de kendim üstlendim ve tek telefonumla beni yalnız bırakmayan emeği geçen tüm dansçı dostlarım geldi. Ekip ruhunun içinde onlarla birlikte büyüdüm ve bunun enerjisi de klibe yansıdı. Çok mutlu ve şanslıyım. Özellikle dans sahneleri ile ilgili güzel geri dönüşler alıyorum.
Öte yandan dans ile de ilgilenmeye başlamanız nasıl gelişti ve bu bağlamdaki tecrübelerinizi nasıl özetlersiniz?
-Dansa 7 yaşında başladım, yaklaşık 20 yıldır da profesyonel dans ediyorum. Dans hayatımın en önemli yerinde, tam merkezde duruyor. Şarkı söylerken beni çok güzel tamamlıyor. Aynı zamanda konservatuvarda Halk Dansları mezunuyum bunun yanında Bale, Modern Dans, yaratıcı drama eğitimleri de aldım, dünyanın çeşitli yerlerinde profesyonel sahnelerde çok iyi dans gruplarıyla sahne aldım ve hala dansa da devam ediyorum. Kısacası sahne benim var oluşum.
Ayrıca kendi isminizi verdiğiniz Band’in oluşum süreci nasıl gelişti ve performanslarınız ile ilgili nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?
-Ben ekip olmaya çok inanan ve bundan güç alan biriyim. Bilmiyorum belki profesyonel dansçı kimliğimden kaynaklanıyor olabilir bu, çünkü hep kalabalık ekiplerde çalıştım o disiplinini ve ruhunu çok seviyorum. Ekip işleri her zaman emek işi ve kalıcılığı belirliyor bence. Ben de bu düşünceden yola çıkarak bir Band oluşturma kararı aldım. Böylece tanıtım videolarını yayınladığımızda çok güzel geri dönüşler aldık. Daha önce Türkiye’de böyle videolar pek görülmemişti açıkçası, bizden sonra başka gruplar da bu şekilde videolar çektiler. Böyle farklılıkların öncüsü olmak güzel bir duygu!
Kendi müzik tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
-Şarkılarım çok yönlü, aslında sadece pop müzik icracısıyım diyemem. Her türlü müziği dinler ve söylerim. Yazdığım şarkılarda da bu var; alternatif, arabesk, pop, rock hepsini de kullanıyorum. Bir kalıba girmek bana göre değil, zaman içinde benden her tarz şarkıyı duyabilirsiniz.
Öte yandan edebiyat alanıyla da ilgilisiniz ve Kanatlarım Kül isimli şiir kitabınız yayınlandı. Kitabın oluşum süreci nasıl gelişti, Dionysus Yayınevi ile yollarınız nasıl kesişti ve kitabınız ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Evet kitap yazmak benim en derin en anlamlı hayalimdi. Aslında yazdıklarımın bir gün kitap olabileceğini lisede söyleseler pek inanmazdım! İlk yazmaya başladığım zamanları hatırlıyorum, sadece duygularımı ifade ediş ve bir rahatlama yöntemiydi benim için. Ama zaman geçtikçe daha fazla üretmeye başlayınca bir kitaba dönüştü. Kitabımı 2013 yılında kaybettiğim ablam Hilal Aslan’a ithafen yazdım. Kitap hazırlıkları 2019’da bitmişti aslında fakat pandemi araya girince hiçbir şey planladığımız gibi gitmedi. Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz kitap sektörünü de çok etkiledi, kağıt fiyatları tavan yaptı, yayınevleri şiir kitabı basmaya pek gönüllü olmadı. Zor bir dönemdi, ya basmak istemiyorlar ya da karşılığında ciddi rakamlar istiyorlardı. Daha sonra Burcu Aslan Band’in logosunu oluşturmak için bir grafik tasarımcıya ihtiyaç duydum. Aranjörüm Aytaç İnan vesilesiyle sevgili Semiha Deniz Akıncı’ya ulaştık. Deniz hanımla sohbet ederken kitaptan bahsettim ve kendisin de bir yayınevinin kapak tasarımlarını yaptığını öğrendim. İstersem yayıneviyle iletişim kurup, kitabı değerlendirmelerini isteyebilirim deyince çok sevindim. Dionysus Yayınevi sahibi Tuncay Bilecen ile bu vesileyle tanıştık ve kitabı yayınevi editörlerine gönderdim. Değerlendirme sürecinden sonra bana olumlu dönüş yaptılar derken yollarımız Emre Kalcı ile kesişti, onun gibi değerli bir yazar ve editörle çalıştığım için çok şanslıyım. Kitabım 18 Mayıs’ta Dionysus Yayınevi etiketiyle çıktı. Çok farklı çok güzel bir heyecan, aynı zamanda benim için başka bir dönemin başlangıcı. Ben ikinci kitabı yazmaya başladım bile, ama ne zaman çıkar onu hiç bilmiyorum. Şu an sadece sabırsızlıkla ilk kitabımın okuyucusuna ulaşmasını kalplerine dokunmasını istiyorum.
Beş Para Etmez’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Evet var. Kenarda birikmiş çok şarkım var. Ama önce Beş Para Etmez’in akustik versiyonu gelecek. Ardından Aytaç İnan ile bir düet projemiz var, sonrasında ise şarkılar arka arkaya gelmeye devam edecek.
Burcu Aslan’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Beş Para Etmez”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle