İlk önce Yüzseksen ismiyle başlayıp devamında kendini bulan ve pandemi dönemiyle teklilerini dinleyicilerle buluşturmaya başlayan alternatif tınılı gruplardan Yok Ejderha, en son geçtiğimiz haftalarda Avrupa Müzik etiketiyle yeni teklisi “Bilmesin”i dinleyicilerle buluşturdu. Yok Ejderha grubu ile Bi’Kuble için, müzik yolculuklarını, yeni teklilerini, aldıkları geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle yollarınız nasıl kesişti ve Yok Ejderha grubunun oluşum süreci nasıl gelişti?
Yok Ejderha: Grup öncesinde “Yüzseksen” isminde bir proje grubuydu. Vokalde Berkay Ülger ve gitarda Onur Darılmaz’la lisede kuruldu sonrasında bas gitarla Can Ülger dahil oldu. İlk dönemlerde Niğde’de konserler verip kendi bestelerimiz için çalışmalar yapıyorduk. Grubun Ankara’ya taşınması ile birlikte bateriye Barış Ege Eroğlu katıldı. Barışla üniversitede tanıştık. Konserlerden sonra kendi adımızla şarkı yayımlamayı istedik Ancak grubun adı akılda kalıcı gelmedi bizde grubun ismini değiştirme kararı aldık. Onur’un fikri grubun kararıyla ismi “Yok Ejderha” olarak belirledik. Onur’un farklı bir şehre gitmesi nedeniyle gitarda Furkan Dündar yine bir başka üniversite topluluğu vasıtasıyla gruba dahil oldu ve grup son halini aldı.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Hata”nın oluşum süreci nasıl gelişti? Hata ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Yok Ejderha: Öncelikle çalmaya başladığımızda kalıcı olmanın; yeni şarkılar üreterek, deneyim kazanıp paylaşarak ve dinleyicilerimizin bizler hakkında fikir sahibi olmalarını sağlayarak olacağına inandık ve ilk teklimizi kaydetme sürecine böyle başladık. Aslında herseyden öte amacımız geriye bir döküman bırakmaktı. İş beklediğimizden farklı gitti, dostlarımız dinleyicilerimiz oldu, bizleri destekledi. Şarkıları beğendiler ve iş ikinci, üçüncü tekliyi çıkarmaya kadar gitti. Konserler çok daha keyifliydi çünkü bu şarkıları bizden başka çalan yoktu. Müzik stüdyosunda kendimize çaldığımız şarkıları konserde dinleyicilerimize çalıyorduk geri dönüşlere göre düzenledik, demolarını aldık, stüdyoya gidip kaydettik. Hepsi çok keyifli bazen yorucuydu, ailelerimize göre bilinmezdi. Müzik hobiden farklı bir boyut kazanmıştı. Hiç gitmediğimiz bir yerden dinleniyoruz. Tanımadığımız birinin sevgilisini unutmak için açtığı bir başkasının koşarken dinlediği playliste şarkımızla ekleniyoruz. Bu duygu bize daha çok şarkı üretme hevesi veriyor.
Berkay Ülger: “Hata” şarkısını yapma süreci Onur’un evinde gitarı elime alıp melodiyi bulmamla başladı. Üstüne eklediğim sözler ise bizce bir duyguyu aktarmalıydı. İlk yaptığımız şarkıda, “Yola çıkma amacımızı paylaşmalıyız!” fikri, bizi şarkı yazım aşamasında yaşadığımız, bizi geliştiren ve yola çıkmamızı sağlayan her şey “hata” yapma korkusu olmadan başlamakla ilgiliydi. Hoşumuza giden bu fikir bizi hızlı bir üretim sürecine götürdü. Bu sürecin keyifli yanı, endüstriyel kaygılar olmadan istediğimizi eklemek ve çalım tarzlarımızda özgür olmaktı. Sonrası ise kayıt stüdyosuna girip ilk deneyimizi nasıl duymak istediğimizi tasarlamakla geçti. Bu süreçte çoğu şey gibi kayıt almakta bizim için bir ilkti. Şarkıyı kendi adımızla yayımlamak istedik. Yeni çıkan bir grup olmamıza rağmen dostlarımız ve dinleyicilerimiz bizlere bu süreçte çok büyük destek oldular.
Yok Ejderha: İlk teklimiz “Hata”nın yapım süreci 2020 yılında pandemi nedeniyle beklenenden çok daha uzun sürdü. Ancak bu dönemde kapanmalardan dolayı dinleyicilerimizle sosyal medya etkileşimlerimiz çok daha yoğun oldu ve dinleyicilerimiz ilk şarkımıza çok büyük destekte bulundular. Enerjik ritmi, sözleri ve gitar solosu olan şarkılara bir özlem vardı ve bu dinleyicilerimizden güzel geri dönüşler olarak bize yansıdı. Bu durum bu tarzda ısrarcı olmamıza motivasyon sağladı. Pandemi önlemlerinin azalmasıyla ilk konserimizde “Hata”yı çaldığımızda dostlarımızın- dinleyicilerimizin hep bir ağızdan şarkımızı söylemesi büyük bir heyecan ve güzel bir gurur oldu.
İkinci tekliniz “Dans Et”in oluşum süreci nasıl gelişti? Dans Et ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Yok Ejderha: “Dans Et“ aslında “Hata”dan daha önce yaptığımız bir şarkıydı. Kayıt sürecini Hata ile birlikte tamamladık. Enstrüman kayıtlarını Hata’yla birlikte aldık ve Hata’nın hızlı enerjik ritmine ve umursamaz sözlerine karşın Dans Et’te daha yoğun daha duygusal bir şarkı oluştu, ki bu bizim en çok istediğimiz şeydi. İlk çıkardığımız şarkılarımızda bu kontrastı sağlamak istedik. Dans Et’in oluşum süreci ekip çalışmasının daha yoğun olduğu bir projeydi. Şarkı sözlerinde Handenur Koytak ve Can Ülger de yer aldı. Kayıtlarında klavyeler ve farklı aranjman teknikleri kullanmak istedik. Dans Et’i ikinci şarkımız olarak Hata’dan bir ay sonra paylaştık ve dinleyicilerimizden bu kısa süre beklemelerine karşı çok güzel yorumlar aldık. Çünkü iki şarkı da farklı duygulara ve dinleme zevkleri farklı olan insanlara hitap ediyordu. Bir hüzünlü bir hareketli şarkı yaptık ve isimlerinin çağrışımları tam tersiydi.
En son “Bilmesin”i dinleyicilerle buluşturdunuz. Bilmesin’in oluşumu nasıl gelişti? Avrupa Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?
Yok Ejderha: “Bilmesin” geçmişi olan bir şarkı. 2016 yılında demo olarak kaydedip sonrasında çok farklı bir hale getirdik.Şarkı sözlerinde boşvermişlik ve kalp kırıklıklarını barındırıyor. Sözleri gitarda riffler ve solo kısmıyla baterisinde canlı ve enerjik bir hisle tamamladık. Hata’da olduğu gibi bu şarkıda da bas gitarın yüksek olmasını istedik. Şarkının vokal kayıtları daha organik ve daha güçlü bir şekilde eklendi.İlk iki şarkımızı bağımsız olarak paylaştık. İlerlemek için sektörde profesyonel bir dağıtıcıyla çalışmamız gerektiğinin farkındaydık ve elimizde bulunan demoları Avrupa Müzik ile paylaştık. Bu konuda Can Şengül’ün The Producer YouTube içeriği nasıl bir demo yapmamız ve nasıl bunu plak şirketine paylaşmamız gerektiğini gösterdi. Avrupa Müzik alternatif müzik gruplarını destekleyen ve bizle aynı türde müzik yapan müzisyenlerin şarkılarını yayınlayan bir şirket. Bizleri dağıtım ve promosyon konusunda ileriye taşıdılar.
“Bilmesin” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Yok Ejderha: İlk klibimize sahiplik yapan “Bilmesin” konserlerde çaldığımız bir şarkıydı. Dinleyicilerimizin bir kısmı şarkıyı ilk defa canlı dinlemişti. Çok güzel geri dönüşler aldık ve bu dönüşler şarkıyı hızlı bir şekilde kaydetmemizi sağladı. Klibimizde dinleyicilerimiz, arkadaşlarımız da yer aldığı için onların kendilerini bu şarkıda görmesi ve bu işin bir parçası olup işi sahiplenmeleri klibi içten kılan bir detaydı. İlk klibimizde yanımızda olan perdenin arkasında ki arkadaşlarımızı da göstermek istedik. Şarkı yüksek enerjisi ve dinleyicilerimizin bizden duymayı sevdiği rock tarzıyla çok sevildi. Elraen, Hype gibi yayıncılar “Bilmesin”i yayınlarında çaldı ve takipçileri özellikle yorumlarda şarkıyla ilgili enerjik ve pozitif bir şarkı olduğunu gitar solosunu çok beğendiklerini belirttiler.
Can bey; ”Bilmesin”in klibinin oluşumu nasıl gelişti? Klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Can Ülger: Klip fikrini grupça hem fikir olduğumuz kolaj ve vlog havasında daha samimi ve içten olmasını istedik. Klipte yer alan ve çekimlerinde yardımcı olan herkes aslında arkadaşımızdı bu klibe de yansıdı. Klipte eski videolarımızla yeni çektiğimiz videoları birlikte bir kolaj yapmak istedik. Gelen geri bildirimlerde de insanların klibi çok içten bulduğunu ve beğendikleri yönünde oldu. Çekiminden editlenmesine kadar gruptaki herkes işin içinde bulundu. Çekimleri Handenur Koytak, Beyaztürk yaptı drone çekimlerini Kutay Öztürk yaptı. Kurgu, edit ve color efektlerini ben yaptım.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
Yok Ejderha: Kendi müziğimizi bizi dinleyenlerin tanımlası daha doğru bizce, nasıl oluştuğunu anlatmak gerekirse; biz ararken bulduğumuz melodileri, sözleri toplayıp bir forma getiriyoruz. Bu form o dönem hislerimizden, dinlediklerimizden, yapmak istediklerimizden çok etkileniyor. Yok Ejderha olarak tarz ve trend faktörlerine takılmadan çok fazla müzik dinliyoruz ve prodüktörlerin üretim videolarını takip ediyoruz. kullandıkları yöntemlerini takip ediyoruz. Şarkı yapım aşamasında pek çok müzikten ilham alıyoruz. The 1975, Tame Impala, Kaleo, Twenty One Pilots’tan Vulfpeck’e, Adamlar’dan Daft Punk’a kadar hoşumuza giden pek çok müzisyenin şarkılarını dinleyip analiz ediyoruz. Yapım tekniklerini şarkılarımızda kullanıyoruz. Yeni prodüksiyon teknolojilerini, kendi dilimizde Türk müzik öğeleriyle harmanlamak istiyoruz. Kullandığımız enstrümanlar rock tandanslı müzikle özdeşli ama biz daha geniş bir spektrumdan bakıp bu enstrümanları kayıt programlarında değiştirip farklı enstrümanlarla birleştiriyoruz. Biliyoruz şarkı sözlerimizde aşkı, duyguları biraz umursamaz ve bencil olarak yorumluyoruz. Özellikle yeni nesil şarkılarda sıkça kullanılan bir tema olan “aşk hep acı”lar ve “sensiz yapamam”ın versiyonları üstüne, biliyoruz ki böyle bir şey yok. Çok dinlenmek istediğimiz için şarkı yaparsak bu temayı kullanabiliriz.
“Bilmesin”den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
Yok Ejderha: Tabi ki var ve yapmak için sabırsızlanıyoruz. Şimdiden yeni şarkılarımızın kayıtlarına başladık. 2022 yılını bitirmeden yeni şarkılarımızı yayınlayacağız. Yaptığımız şarkılar bizi heyecanlandırıyor çünkü müziğimizin tarzı biraz daha değişecek/genişleyecek. Bunun için uğraşıyoruz ve klip işi çok hoşumuza gitti. 2022 yılı içerisinde en az bir yeni klip daha gelecek.
Yok Ejderha grubuna bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Bilmesin”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle