Bağımsız Sahne köşesinin yüz yirmi dokuzuncu konuğu, çocukluğundan beri içindeki müzik tutkusunu taze tutan, dersler alıp korolara giden, şimdi ise kendi eseri ilk teklisi “Sevda”yı dinleyicilerle buluşturan NİHAL oldu. NİHAL (Nihal Çengelli) ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Sevda”ya kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Müzik, hep en güçlü sığınağım olmuştur. Hayatımın her anında hep şahitlik etmiştir. Müzik olmadan sanırım bir yanım hep eksik kalırdı.
Okulda müsamerelerin istisnasız katılımcısı, aile meclislerinde ailenin türkücü kızı olurdum. Bu bağlamda müzikle büyüdüm desem yanlış olmaz. Bir gün gelecek ve ben müzik ile hayatımı şekillendirecektim, öyle de oldu. Müzik topluluklarına; korolara katılarak, bağlama dersi alarak kendimi geliştirmeyi hedefledim.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Sevda”nın oluşum süreci nasıl gelişti? Yönetmenliği üstlenen Arif Yanmaz ve düzenlemeyi üstlenen Emrah Oymak ile yollarınız nasıl kesişti?
-Başlama enerjisi herkeste olan ama çoğu zaman cesaret yüzünden arka planda kalan bir durumdur. Beni 3 yıl kadar önce müzik yapabileceğim konusunda cesaretlendiren ve destekleyen müziğini hep takdir ettiğim ve severek dinlediğim arkadaşım Edip Bülbül olmuştur. Cesaret verdi, her zaman müzik konusunda destek olacağını söyledi ve “Sen bu iş çok iyi yaparsın!” diye kendime inanmamı sağladı. Sanırım bu konuda bana inanan ve teşvik eden “ilk” kişi oldu. Bekleme ve harekete geç varsa kendi bestelerin onların üzerinde yoğunlaşmaya çalış diyerek cesaret verdi. Hazır fırsatını bulmuşken bir kez daha kıymetli arkadaşıma teşekkür etmek istiyorum. Bazen basit görünen iki cümle, bazıları için yepyeni bir yolun sebebi olabiliyor. Artık bir şeyler yapmam gerektiği konusunda kendime güvenim de oluşunca sosyal medyada daha çok türkü okuyup paylaşmaya başladım. Arkadaşlarımın, takip edenlerin tepkileri ve geri dönüşleri de çok güzel olmaya başlayınca “Haydi Nihal artık başla dedim! ve tekli fikri böylece hayat buldu. Mevcut bir eser mi yoksa kendi bestem mi olması konusunda bir kararsızlık yaşadım ama kendi bestemde karar kıldım. Belkıs Akkale’nin korosuna gitmem vesilesiyle tanıdığım Emrah Oymak ve Arif Yanmaz hocamın katkılarıyla hazırlıklar başladı ve kısa süre içinde stüdyo kayıtları tamamlandı.
Sevda ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Bana destek olan seven değer veren herkese aileme, yakınlarıma çok teşekkür ederim. Hepsi harika geri dönüşlerde bulundu paylaşıp destek oldular. Söz ve müziği bana ait olan bir eser ile bu sektöre profesyonel olarak adım atmanın ne kadar doğru bir seçenek olduğu anlamında hep yanımda oldular ve bunu ifade ettiler.
Edip Bülbül yönetmenliğindeki klibin oluşum süreci nasıl gelişti?
-Sevda’nın klip hali, Edip’in katkıları ile oluştu. Kendisi klibi Muğla’da drone ile çekti. Buradan Edip Bülbül’e bir kez daha teşekkür etmek isterim.
Bununla birlikte müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Bu durum size müziğinizi dağıtıp sunarken yapmak istedikleriniz anlamında özgür bir alan sağlıyor mu?
-Tabii ki sağlıyor ama henüz bu sektörde çok yeniyim tecrübe ederek ne yapmalı ne yapmamalı kısmında yol kat edeceğim. Artık birçok şeyi yapmak daha kolay, çeşitli müzik platformları ile sizin yapacağınız seçenekler doğrultusunda ilerleyebiliyorsunuz.
Kendi müzik tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
-Ben türkülerle büyümüş biriyim. Kalbime dokunan her müzik benim şifamdır sevdiğim müddetçe hemen hemen her müzik dalından eserleri severek dinlerim ama tarzın ne diye sorulursa tabii ki verebileceğim yanıt Türk Halk Müziği olur.
”Sevda”dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Ben müzik sektöründe hem sesiyle hem besteleri ile yer almak isteyen bir müzisyenim Kadın dayanışmasının ön planda olduğu kurucusu Funda Lena olan Sisters Music Chain adlı bir platformun üyesiyim. Burada da çok çeşitli projeler ile ilerliyor ve çeşitli eğitimler ile yolculuğumuzu güçlendiriyoruz. Sevda bir başlangıçtı. Bundan sonraki yolculuğumda üretmeye devam edeceğim. Fırsatlar oluştukça sahne yapmayı ve emin adımlarla ilerlemeyi hedefliyorum. Yakın zamanda yeni eserler ile yeniden dinleyiciyle buluşmaya hazırlanıyorum. Şimdilik Sevda dinleyicilere emanetimdir. Umarım herkesin kalbinde yer eden güzel anlarına şahitlik eden bir yerde olur. Hiçbir şey için geç değil; insan yapmak istediği her şey için cesaret edip kendine inandığı sürece başarısız olma ihtimali olmuyor, hep bir sonraki versiyonda çok daha iyisini yaparak ilerliyor. Ben bunu yaşayarak tecrübe ettim. Umarım hiç kimse kendine olan inancını kaybetmez ve kendi ışığında dosdoğru yürümeye devam eder. Bu süreçte desteğini benden esirgemeyen aileme ve arkadaşlarıma; bana kendimi ve müzik yolculuğumu anlatma fırsatı verdiğiniz için size teşekkür ediyorum. Sizin de yolunuz açık ve yolculuğunuz güzel olsun.
Ben de NİHAL’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Sevda”yı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle