Burhan Yıldız’ı 2014 yılında dinleyicilerle buluşan ‘Düş’ albümüyle tanımıştık. Şimdi ise Yıldız, 4 yıl aradan sonra yeni albümünü Ahenk Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu : ‘Ziyan’…
İlk eser, albüme ismini veren Burhan Yıldız eseri, ‘Ziyan’, Yaşar Erdoğan düzenlemesi ile yer alıyor. Caner Malkoç’un klarnet eşliğinin ön planda olduğu eserde Emre Ay’ın gitarı, Neriman Güneş’in kemanıyla bütünleşiyor. Fırat İkisivri’nin klavye ve bası eserin duygulu yapısını güçlendirirken, Yaşar Erdoğan’ın perküsyonları ise altyapıyı tamamlıyor. Çift ses vokal başarılı. Sözlerinin lirikliği ile de dinleyicinin ilgisini çekecektir. Ardından, Hüseyin Altın’dan da dinlediğimiz bir Özer Şenay klasiği ‘Anlayamadım’ Evrim Yener’in düzenlediği eserde tüm enstrümanları da Yener çalıyor. Kopuz ve klavyenin önde başladığı eserde klasik perdesiz itar ve erhu da altyapıyı tamamlıyor ve eser güncel bir anlayışla, yer yer caz esintileri de olan bir şekilde düzenlenmiş; bu bağlamda gayet başarılı bir sonuç alınmış, albümden öne çıkacak eserlerden biri.
Üçüncü eser, bir Yıldız eseri ve Yener düzenlemesi ‘Giderken’ bağlama ve klavyenin önde olduğu, elektronik ritmlerin de desteklediği eserde kopuz ve erhu da yer alırken klasik perdesiz gitar ve elektro gitar eşliği, esere yine caz esintileri katıyor. Bu bağlamda eserin duygulu yapısını güzel bir şekilde yansıtan bir düzenlemeye sahip. Son kısımda perküsyon eşliği başarılı. Ardından Toylan Kaya düzenlemesi ile, ilk albümde de dinlediğimiz bir Yıldız eseri ‘İmkansızım’ Cem Ekmen’in duduğunun ön planda olduğu eserde Yener kopuzuyla yer alırken, elektronik ritmler ve synth eklemeleri esere bildiğimiz halinden farklı olarak bir disco havası katıyor; bu bağlamda başarılı bir sentez yakalanmış ve albümden zaman içinde bu haliyle öne çıkacağını düşündüğüm bir çalışma.
Sırada art arda iki düet var; ilk olarak Özge Öz Erdoğan ile bir düet; Şah Hata-i dizelerine Yüksel Yıldız bestesi ‘Melullenme Deli Gönül’ Serkan Yıldırım’ın kavalı ve Emre Ay’ın gitarlarının ön planda başladığı eserde orta kısımda Uğur Önür’ün kabak kemanesi de Tarık Çalışkan’ın bağlamasıyla eserin duygulu yapısını güçlendiriyor; bununla birlikte İkisivri’nin bası altyapıyı tamamlıyor. Eserin ikinci kıtasında Erdoğan da esere dahil oluyor ve esere güzel bir renk katıyor. Erdoğan’ın dahil olduğu kısımda İkisivri’nin piyanosu öne çıkıyor. Son kısımda Yıldız ve Erdoğan birleşerek uyumlu bir düet performansına imza atıyorlar. Ardından Ender Balkır ile bir düet; Diyarbakır yöresinden Celal Güzelses kaynaklığında ulaşan bir eser ‘El Ele Ver Gidek Puruthanaya’ Ozan Emre Koca’nın sazbüşü, Tarık Çalışkan’ın bağlama ve lavtasıyla birleşerek Yıldırım’ın kavalı ve Erdoğan’ın perküsyonu ile tam bir canlı performans havası sunuyorlar. Vokal kısmında Berker Teoman’ın kanunu da eseri destekliyor. Emre Ay’ın gitarları ve Fırat İkisivri’nin bası da esere güncel bir anlayış katıyor. Güneş’in kemanı bu eserde de yerini alıyor. Orta kısımda Balkır da vokaliyle dahil oluyor. Her iki eser de Erdoğan düzenlemesi ile yer alıyor.
Anlayamadım şarkısında da geçtiği üzere ‘can-ı gönülden’ yapılmış bir albüm, dinleyiciye farklı müzik türlerini de sunan düzenlemelerle, Yıldız’ın yorumuyla kattığı duygu ile ve tabi düetlerin de desteğiyle bu içtenlik, dinleyicilerin de beğenisini kazanacaktır…
Yorum Ekle