Röportajlar

İlk albümü “Timeless”ı dinleyicilerle buluşturan Lal Karaalioğlu ile bir röportaj…

All Stars Music’in Süheyl Atay ve Orkun Tunç prodüktörlüğünde yaptığı üç klasik müzik albümü, son zamanlarda dinleyicilerden ilgi görmeye devam ediyor. Önce tekliler halinde çıkıp albüme dönüşen bu projenin ilk müzisyeni, 27 yaşındaki dikkat çeken genç kadın piyanistlerimizden Lal Karaalioğlu oldu. 4 teklinin ardından ilk albümü “Timeless”i dinleyicilerle buluşturan Karaalioğlu ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, albümünü, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Timeless”a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda yurt içi ve yurt dışındaki konservatuvar eğitimleriniz size müziksel anlamda neler kattı?

-İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Ayşen Katipoğlu ile, yarı zamanlı programında ve Alman Lisesi’nde okudum. İki okulu bir arada yürütmek bana zamanımı iyi planlamayı öğretti. Alman Lisesi sayesinde Almanya’ya geldiğimde dil veya kültüre alışma açısından zorluk çekmedim. Hannover’e kabul edilmek, profesörüm Ewa Kupiec ile çalışmak büyük bir şanstı, ondan çok şey öğrendim. Geçtiğimiz sene, 7 yıldır Prof. Ewa Kupiec’in sınıfında eğitimimi sürdürdüğüm Hochschule für Musik, Theater und Medien Hannover’den mezun oldum ve şimdi Berlin’de Barenboim-Said-Akademie’de Artist Diploma programında Schaghajegh Nosrati ile çalışıyorum. Bu süre içinde birçok konser verdim, yarışmalara ve ustalık sınıflarına katıldım. Almanya’dan önce Timeless’taki tüm eserleri kaydetmeden önce de onun görüşlerini almak benim için çok önemliydi, kendisi de büyük bir ilgi ile bu süreçte yanımda oldu.

İlk tekliniz, bir Schumann eseri “Bunte Blätter, Op. 99: No. 4, Albumblätter I” oldu. Bu bağlamda bu eseri kaydettiğinizde bir albüm fikri var mıydı yoksa zaman içinde mi bir albüm fikrine dönüştü? Ayrıca All Stars Music ile yollarınız nasıl kesişti?

-Süheyl Atay ve Orkun Tunç, hayata geçirmek istedikleri bu projede benimle çalışmayı istediklerini söylediler. Projenin amacı klasik müziği yeni bir dinleyici kitlesi ile buluşturmaktı. Kaydetmek için seçtiğim eserleri Süheyl ve Orkun Bey ile paylaştım. Kendilerinin All Stars Music ile anlaşması üzerine albüm birkaç ay içinde hazır hale geldi ve önce 4 tekli, sonra albüm halinde tüm dijital platformlarda yayınlandı.

Timeless albümü ve ondan önceki teklilerdeki eserlerin seçimini nasıl gerçekleştirdiniz? 

-Normalde klasik müzik dinlemeyen veya bu müziğe önyargı ile yaklaşan bir dinleyici kitlesine, yeni bir kesime ulaşmayı hedefledik. Eserleri bu amaca uygun olarak seçtim. Bazıları önceden çaldığım ve “Bir gün kaydetmek isterim!” dediğim eserlerdi. Bazılarını da bu albüme uyacağını düşündüğüm için seçtim. Böylece Timeless ortaya çıktı.

Timeless albümü hakkında nasıl geri dönüşler aldınız?

-Albüm çıktığı hafta, Paderewski’nin eseri Spotify’da dünyada en çok dinlenen klasik müzik çalma listesine girdi. Daha sonra albüm hakkında birkaç röportaj gerçekleştirdim. Cumhuriyet Gazetesi, CNBC-e, NTV gibi kanallar Timeless’tan bahsetti. Tüm bunlar çok sevindirici tabi ki. Bu eserleri, hissettiklerimi ve yorumumu dinleyici ile paylaşma imkânı bulduğum için çok mutluyum.

Günümüzde sizce klasik müzik albümleri dinleyiciler tarafından ilgi görüyor mu? Kendi gördüğünüz ilgi üzerinden açıklayabilir misiniz?

-Klasik müzik tabii ki popüler müzik türlerine kıyasla daha niş bir kitleye hitap ediyor ancak klasik müzik dinleyicisi hala yeni çıkan albümleri takip etmekte. Bununla birlikte, dijital müzik platformlarının oluşmasıyla, daha çok müzisyen albüm çıkarma ve kendi yorumunu paylaşma şansı yakaladı. Ben de bu sayede bugüne kadar konserler ile ulaşamadığım kitleler ile müziğimi paylaşma fırsatı buldum.

Timeless’tan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Timeless Haziran 2024’te çıktı. Temmuzda, 7 yıldır Prof. Ewa Kupiec’in sınıfında eğitimimi sürdürdüğüm Hochschule für Musik, Theater und Medien Hannover’den mezun oldum ve Barenboim-Said-Akademie’de Artist Diploma bölümünü kazandım. Ekim’den beri Berlin’de Schaghajegh Nosrati ile çalışıyorum. Aynı zamanda Hamburg’taki TONALi Sahne Akademisi’nde klasik müziği kendi jenerasyonuma tanıtmak, klasik müzik konserlerini yeni konseptlerle dinleyici ile buluşturmak için projeler gerçekleştirmeye devam ediyorum. Şuan Nihan Devecioğlu ile yeni projem üzerinde çalışıyoruz. Henüz bir sonraki albüm hakkında bir planım yok ama bir noktada Chopin ve Schubert kaydetmek isterim. İlk konser Haziran’da Hamburg’ta gerçekleşecek. Bu sene aynı zamanda Heidelberger Frühling LiedAkademie’sine kabul edildim ve Beethoven Festivali Bonn’dan davet aldım. Diğer konserlerimin yanı sıra bu iki festivalde çalacağım. Benim için yoğun ve heyecanlı bir sene olacak!

Lal Karaalioğlu’na bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Timeless”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.