Bağımsız Sahne köşesinin on dokuzuncu konuğu, dinleyicilerin SoundCloud ile tanıdığı ve Lordlar Sofrası bağımsız oluşumuyla kendi eseri ilk teklisi “Darmadağın”ı dinleyicilerle buluşturan Nazire… Nazire (Sinem Nazire Bereket) ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Darmadağın’a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-7 yaşımda klasik piyano eğitimine başladım. 13 yaşımda ise kendi kendime gitar çalmaya başladım. Okul korosu ve orkestrasında şarkı söyledim. Bu süreç içerisinde gittikçe daha çok müzik keşfediyordum ve kendi müziğimi yapmak istediğimi fark ettim, 15 yaşımda bir midi klavye aldım ve vokalsiz, lo-fi tarzında şeyler üretip SoundCloud’a yüklemeye başladım.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve Darmadağın’ın oluşum süreci nasıl gelişti? Lordlar Sofrası ile yollarınız nasıl kesişti?
-Lordlar Sofrası ile yolum da burada kesişiyor iste. SoundCloud’da Zaf, Merkavck ve Kid B’nin projelerini keşfedip takip ettim. Bir süre sanal medya üzerinden müzik konuştuk. Sonra tesadüfen bir konserde denk geldik, dediler ki “Sürekli cover yapıyorsun, orijinal şeyler üret!” Dedim ki “Mix/mastering bilgim yok, çıkaramıyorum!” Dediler ki “Biz çıkarırız!” Fakat “Darmadağın” çıkarılmak üzere yazılan bir parça değildi, eski bir demom üzerine doğal bir anda söz yazdım, beğendiler…
Bununla birlikte bağımsız bir müzik oluşumuyla çalışıyorsunuz. Bu bağlamda bu durum size özgür bir alan sağlıyor mu?
-Elbette. Lordlar Sofrası resmi bir şirket değil, daha çok bağımsız sanatçılara bir platform vermek isteyen bir oluşum. Dolayısıyla neredeyse tamamen özgürüm diyebiliriz.
Darmadağın ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Beklediğimden çok daha fazla geri dönüş oldu öncelikle. Adı sanı duyulmamış bir sanatçı olarak ilk teklimin bu kadar dinleyici bulabilmiş olması çok güzel ve açıkçası şaşırtıcı bir duygu. Şarkının sözlerini soranlar, ne zaman yeni şarkı çıkaracağımı soranlar, övgü dile getirenler, hatta şarkıya klip çekmek isteyenler bile oldu!
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Çok zor bir soru. Aslında tek istediğim olabildiğince doğal, kendinden gelen ve samimi seyler üretmek. Böyle olunca da insanlar şarkıda kendilerinden bir şey bulabiliyor ve müziğini özümseyebiliyor. Darmadağın’ın bu kadar ilgi görmesinin sebebi de muhtemelen her insanın bir noktada yaşadığı duygular uzerine olmasıydı. Hayatta hiç kendinden şüphe duymayan, yetersiz hissetmeyen biri oldugunu sanmıyorum. Ben de insanlara kendi müziğimle yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyorum. Dinleyiciyle samimi bir bağ kurmayı amaçlıyorum.
Darmadağın’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Ekim ortasına doğru yeni bir parca çıkacak ve sonrasında da bir EP’de buluşturacağım birkaç parça daha var. Sonrasında albüm çalışmalarına başlamak istiyorum. Araya zaman girecek olsa bile müzik yapmayı bırakmam söz konusu değil. Bir yandan SoundCloud hesabımı hala aktif olarak kullanıyorum. İngilizce orijinal parçalar ve coverlar icin platformum orası olacak.
Nazire’ye bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Darmadağın”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle