Bağımsız Sahne’nin bu haftaki konuğu, ilk önce Serkan Atay’ın solo projesi olarak başlayan ancak Okan Acarbaş’ın katılımıyla bir ikili gruba dönüşen Mavi Huydur Bende… Geçtiğimiz aylarda ilk albümü “Bahçe”yi dinleyicilerle buluşturan grup ile projelerini, aldıkları geri dönüşleri, gelecek çalışmalarını konuştuk.
İlk iki sorum Serkan’a; Mavi Huydur Bende projesinin oluşum süreci nasıl gelişti ve solo olarak başladığın dönem senin adına müziksel anlamda neler kattı?
Serkan Atay : Projenin oluşum süreci bestelediğim şiirleri yayınlama kararı vermemle başladı. Solo dönemde birçok demo çalışma paylaştım. Bunlar benim için müzikal anlamda bir olgunlaşma dönemiydi. Her şeyi tek başıma yapmaya çalışıyordum ve bu beni bu yolda sürekli geliştiriyordu.
Bununla birlikte Okan ile yolların nasıl kesişti ve projeye ikili olarak devam etmenizle ilgili nasıl geri dönüşler aldın?
Serkan: Proje dahilinde ilk teklim ‘Şehri Getir Gel’i paylaştıktan sonra aranjelerde ve gitar kayıtlarında bana yardımcı olabilecek bir müzisyen arayışına girmiştim. Ve bununla ilgili bir müzisyen sitesinde verdiğim ilan vesilesiyle tanıştık Okan’la. Yakın çevremizden de olumlu tepkiler almıştık.
Bir albüm yapma fikri nasıl gelişti?
Serkan: Elimde demo olarak onlarca şarkı birikmişti. Bunları bir şekilde insanlara ulaştırmak da istiyordum. İlk başlarda tekli olarak birkaç şarkı paylaştım ama albüm yapma düşüncesi bende hep vardı. Okan ile beraber çalışmaya başladıktan sonra bu süreci hızlandırdım.
Okan Acarbaş: Serkan birlikte müzik yapabileceği bir müzisyen aradığı için ilan vermişti. Başvurdum ve beraber üretmeye başladık. Daha sonra bu ürettiklerimizi dinleyicilerle albüm olarak paylaşma fikri üzerine yoğunlaşıp çalışmalara başladık.
Bahçe’yi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturdunuz, herhangi bir müzik firmasıyla çalışmayı düşünüp konuyla ilgili girişimleriniz oldu mu, yoksa bağımsız olarak çıkacağınız ilk baştan belli miydi?
Serkan: Evet aslında başından belliydi. Ama yapımlarımızı üstlenmek istediğini söyleyen bir firmanın teklifiyle firma ile görüşme yaptık. Şartlar bizim açımızdan kabul edilebilir olmadığı için anlaşma sağlayamadık.
Okan: Bu görüşme bizim için bir tecrübeydi. Başladığımız gibi kendi çabalarımızla albümü bağımsız bir şekilde yayınlamaya karar verdik. İyi ki öyle yapmışız.
Bahçe ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Serkan: Genelde olumlu geri dönüşler oldu. Tabii bunların yanında haklı bulduğumuz yapıcı eleştiriler de oldu. Bunlar da bizi mutlu etti. Ayrıca hiç tanımadığımız insanların şarkılarımızda bizimle aynı duyguları paylaştığını görmek bizim için en güzel geri dönüş olsa gerek.
Okan: Evet, gayet olumlu geri dönüşler oldu. Özellikle şarkı sözleri ve müziğin uyumu konusunda çok güzel eleştiriler aldık.
Müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturmanın sizce bir müzik firması aracılığıyla buluşturmak arasındaki farkı nedir? Artıları, eksileri nelerdir?
Serkan: Müziğimizi ticari bir kaygı gütmeden hissettiğimiz gibi yapıp paylaşıyoruz ve bu bize daha özgür olduğumuzu hissettiriyor. Dinleyicilere de daha samimi geldiğini düşünüyorum. Firmalar sanatçının müziğini bir çok yere servis ediyor ve organizasyon konusundaki destekleri de onların artıları. Bunları bireysel olarak yapmak zor ama elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz bu konularda da.
Bahçe’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
Serkan: Evet var. Proje dahilinde yeni teklimizin kayıtlarını bitirdik ve kliplendirdik. Sound olarak albümdeki şarkılardan biraz daha farklı bir çalışma oldu. Ağustosun son haftasında bağımsız olarak klibiyle beraber dijital platformlarda yerini alacak. Yeni albüm için öz hazırlıkları yapmaya da başladık. Ayrıca etnik enstrümanlar kullandığım kendi solo projemin ilk teklisini Eylül ayı içinde yayınlayacağım. Yakın zamanda da konserlerimiz olacak bunları da sosyal medya hesaplarımızdan duyuracağız.
Mavi Huydur Bende’ye (Serkan Atay ve Okan Acarbaş’a) bu güzel röportaj için teşekkür ederim. “Bahçe”yi tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle