Röportajlar

Bağımsız Sahne #97: Yeni teklisi “Makineler”i dinleyicilerle buluşturan Gülşah Yönel ile bir röportaj…

Bağımsız Sahne köşesinin doksan yedinci konuğu, müziğin eğitiminden gelen ve zaman içinde kendi şarkılarını yazmaya başlayan, en son alternatif tınılı yeni teklisi “Makineler”i dinleyicilerle buluşturan Gülşah Yönel oldu. Halen müzik öğretmenliğine devam eden Yönel ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle Adeta Bitmiş’e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda konservatuvar eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı?

-Adeta Bitmiş’i yayınlamadan önceki yıllarda yine şarkı yazmaya, bestelemeye devam ediyordum. Tam sayısını bilmiyorum ama 40’tan fazla bitmiş ama yayınlamadığım şarkı var. Yarım kalan, üzerine çalıştığım, devam edemediğim de bir o kadar vardır. Küçüklüğümden bu yana hep tuşlu bir çalgı bulduğumda hemen kulaktan her şeyi çalabilirdim. Ergenlik çağlarımda aileme zorla gitar aldırıp bir süre klasik gitar eğitimi aldım, sonra kendi çabamla devam ettim. 2009-2013 arası müzisyen Tamer İşli ile 4 demo albüm kaydedip YouTube ve kendi sitemiz üzerinden yayınlamıştık. Daha sonra grubu sonlandırdık, ben de bir acapella koroda söylemeye başladım. Bu süreçte pek çok festival ve konser yaptık. Daha sonra özel yetenek sınavlarına hazırlanıp Dokuz Eylül Üniversitesi Müzik Öğretmenliği bölümünü kazandım. Orada harika hocalardan dersler aldım. Dört yıl piyano ve şan eğitimi aldım okulda. Genellikle klasik armoni, solfej, deşifre, pek çok uygulamalı ve teorik müzik konuları üzerine çalıştık. Yani şu an müzik öğretmeniyim ve hatta bir devlet okulunda kadrolu müzik öğretmeni olarak çalışıyorum…

Ayrıca The Smoking Kills’in “Shayla’s Mourn” şarkısına bir remix yaptınız. Grup ile yollarınız nasıl kesişti, remixin oluşum süreci nasıl gelişti nasıl gelişti ve remix ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Bizim güzel bir müzisyen topluluğumuz vardı. Serkan Tosun ile o toplulukta tanıştık. Ben onun müziklerine çok hayrandım. O da aynı şekilde benim tarzımı çok beğenirdi. Bir gün benden şarkılarına katkıda bulunmamı istedi ve bu şarkı için bir remix rica etti. Aslında benim hiç remix tecrübem yoktu ama The Smoking Kills projesi adı altında “Shayla’s Mourn” şarkısına bir cesaret çalışmaya başladım ve ortaya böyle bir çalışma çıktı. Çok keyifliydi. Güzel dönüşler aldık. Serkan İspanya’da birkaç klüpte remiximizi çaldı. Güzel bir duygu.

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda Adeta Bitmiş’in oluşum süreci nasıl gelişti? Prodüksiyonunuzu üstlenen Cem Tuncer ile yollarınız nasıl kesişti?

-Çok uzun yıllardır zaten bunu istiyordum. Ama bir türlü kafamı toplayamadım. Kafamı toplamam da epey uzun sürmüş anlaşılan -gülüyor- Çünkü şarkıyı profesyonel anlamda yayınlayabilecek bir hale getirmek emek isteyen bir süreç. Adeta Bitmiş i ve diğer şarkılarımı yazma sürecimde genel olarak şu şekilde gelişiyor; “Haydi oturup bir şarkı yazayım ben!” deyince olmuyor bende. Önce kendi kendime konu hakkında konuşmaya başlıyorum ve bu konuşmalar melodik şekilde akmaya başlayınca hızlıca unutmamak için bir kayıt alıyorum. Bu telefonun kayıt cihazı bile olabilir! (gülüyor) Daha sonra program ve klavyem ile kayıt aşamasına geçiyorum. Cem Tuncer ile tanışmamız da benim de çok sevdiğim takip ettiğim bir müzisyen olan Serkan Çakmak aracılığıyla oldu. O da benim çalışmalarımı çok beğenirdi. Şarkımı demo haliyle dinlemesi için kendisine gönderdim o da Cem’e göndermiş ve tanışmış olduk.. Şarkının mix ve masteringini sevgili Cem Tuncer yaptı ve yine kendine ait ve İngiltere’de bulunan CT Music Production şirketinden piyasaya salıverdik!

Adeta Bitmiş ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Şarkıyı tamamen samimi ve gerçek hislerle yazdığım için bunları yaşayan herkes şarkıda kendinden bir şeyler bulabilecek mi diye hep merak etmiştim. Ki dönüşler de bu şekilde oldu. Çok mutluluk verici ve bir nevi dinleyicilerle dertleşmek gibi…

Yeni tekliniz “Makineler”in oluşum süreci nasıl gelişti? Makineler ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Makineler’i aslında bir yıl önce yapmaya başlamıştım yani aslında bir yıl önce neredeyse şarkı bitmişti. Fakat teknik bazı kararsızlıklardan dolayı yayınlamak oldukça uzun sürdü. Yaşadığımız pandemi süreci, öncesi, sonrası ve dünyanın gelişen, değişen yeni durumu çok fazla etkiledi. Bunun üzerine kendi kendime konuşmalarım sonucunda böyle bir şarkı ortaya çıktı. Aslında Adeta Bitmiş’den önce arkadaşlarıma dinlettiğim bir şarkı olduğu için dönütlerini daha önce aldım. Sağ olsunlar desteklerini esirgemediler. Mutluluk verici…

Makineler’i kendiniz düzenlediniz. Kendi eserinizi düzenlemek size müziğiniz adına yapmak istedikleriniz anlamında özgür bir alan sağlıyor mu?

-Tüm şarkılarımı kendim düzenliyorum artık. Nasıl bir özgürlük alanı sağlıyor hem de… Her şey kendi istediğim gibi… Tabii bir de kullanılan program, teknik öğrenimler de geliştikçe özgürlük alanı daha da sınırsızlaşıyor.

Bununla birlikte müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Bu bağlamda bu durum size özgür bir alan sağlıyor mu?

-Mutlaka. Siz de biliyorsunuz ki pek çok yapım şirketinin son derece kısıtlayıcı yaptırımları olabiliyor. Dilediğim gibi hareket edebilmek oldukça konforlu. Yaşasın bağımsız müzisyenler diyorum!

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Kendi müziğimi sanırım tanımlayamam. Zaten yazmak bir tür ifade biçimi. Üzüntüyü sevinci bu şekilde anlattığımız bir yol. Yazarken de bu şarkı böyle olsun şuna benzesin gibi bir plan ile başlamıyorum. Sadece o duyguyu aktarıp üzerine o duyguyu destekleyecek melodi ve ritimleri dahil ediyorum. Yaptığım tek şey bu. Bu şarkı elektronik bir şarkı oldu ama bir sonki tamamen akustik de olabilir bilmiyorum. Gelecek çalışmalarda da bunu göreceksiniz.

Makineler’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Dediğim gibi zaten hali hazırda çok hikaye var paylaşılmayı bekleyen. Tabii ki bundan sonra hep yeni çalışmalar gelecek… Fakat insan dönem dönem durup dinlenmek isteyebiliyor. Bazen de zamanı gelmemiş olabiliyor. Her ne kadar akılda ya da demo şekilde hazır halde olsa bile bazen onun kaydedilme zamanı gelmemiş olabiliyor. Sırada bekleyen çok fazla çalışma var. Kış döneminde bir tekli daha gelecek!

Gülşah Yönel’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Makineler”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.