Röportajlar

İlk albümü ‘Vasl & Fasl’ı dinleyicilerle buluşturan müzisyen Hakan Kenarda ile bir röportaj…

Geçtiğimiz aylarda Ahenk Müzik etiketi ile ilk albümü olan enstrümantal albüm ‘Vasl & Fasl‘ı ve geçtiğimiz gün albümden ilk klip ‘Düşlerim‘i dinleyicilerle buluşturan Hakan Kenarda ile, Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, albümünü ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle ilk albüm fikri nasıl gelişti, albüme kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?

-Babam Osman Kenarda, bir müzik sevdalısı ve birçok enstrümanı icra edebiliyor. Farklı enstrüman tınılarını duyarak büyüdük ben ve diğer müzisyen kardeşlerim…  7 yaşında piyano eğitimi alarak müzik serüvenime başladım. Sonrasında çeşitli çocuk korolarında görev aldım. Bursa Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı T.S.M bölümü ve Uludağ Üniversitesi Müzik Anabilim Dalı’ndan mezun oldum.

İlk enstrümantal çalışmam, kanun enstrümanına yoğunlaştığım 2009 yıllarında gerçekleşti ve devamı geldi. İlk besteme ‘Tutku‘ ismini verdim; güz döneminde askere gittim sevdiklerimden ayrıldım, ‘Güz Ayrılığı‘ isimli beste çalışmamı o zaman yaptım, izindeyken ‘Döngü‘, sonrasında ‘Yaz Yağmuru‘ , ‘Son Vals‘ vs .. hepsi beni çok etkileyen yaşanmışlıklar sonucunda ortaya çıktı.

Bestelerimi ilk olarak babama çaldım ve her seferinde babam çok beğendi; onları notaya alıp fırsat buldukça seslendirdik. Bestelerim, yakın müzisyen arkadaşlarımızın da ilgisini çekti ve çalışmalarımı icra etmeye başladılar. Üniversite son sınıfta okulda bestelerimden oluşan bir konser verdik. Enstrümanlarda babam ve kardeşlerim de vardı; aile konseri gibiydi. Konser seyircisi, müzik bölümü akademisyen hocalarım, müzik öğretmenleri ve müzik öğretmeni adaylarından oluşuyordu. Konser sonrasında tepkiler çok iyiydi, hocalarım ve arkadaşlarım çalışmalarımın daha büyük kitlelere ulaşması gerektiğini söylediler ve ilk albüm çalışması fikri o gün filizlendi.

Albümün isim fikri nasıl oluştu?

-Çalışmalarım tema olarak ayrılık ve aşk üzerineydi. Bursa’da Manevi amcam; sanatkar Ömer Yıldız, çalışmalarımı dinlediğinde dudağından bu kelimeler döküldü : Vasl & Fasl… Kavuşma ve ayrılık demektir… Sevgilinin sevgiliye, Aşık’ın Maşuk’a, mızrabın tele, notanın sus’a , arşenin kemana kavuşması ..

Ahenk Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?

Ahenk Müzik, Kendi kültür mozaiğimizi ve farklı kültürleri çok iyi yansıtan, estetik kaygıları en önde tutan önemli yapımcı firmalarından biridir. Albümlerini yakından takip ederim. Etnik müzik, Dünya müzikleri, sanat ve halk müzikleri, enstrümantal müzik türlerinde albümler yayınlıyorlar. Proje oluştuğunda kapılarını çaldım ve Sercan Yılmaz ağabey, beni gayet samimi ve içtenlikle karşıladı, kendisi ile demo müziklerimi dinledik, beğendi ve beraber çalışmaya başladık.

Albüm ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Tepkiler çok iyi. Vasl & Fasl olarak önümüzdeki aylarda Bursa’da, Balıkesir’de konserlerimiz olacak, Ekim ayında ise yurt dışı konserimizi gerçekleştireceğiz. Beni en çok heyecanlandıran ise görev yaptığım okullardaki öğrencilerimin enstrümantal müziği tanıması için bir köprü görevi üstlenmiş olmam. Günümüzde ticari kaygılar ile yapılan basit,benzer melodi ve ritm kalıplarından oluşan, çabuk üretilip tüketilen ismin ede popüler müzik denilen bir tür var. Tabii ki de kalıcı ve kaliteli olanları ayrı tutuyorum ama müzik ve kültür yozlaşmasından kurtulmamız ve genç neslimizin müzik kültürünü yükseltmeleri için kaliteli müzikler dinlemeleri şart. Mutlaka Türk Müziği, Klasik Batı Müziği, Caz, Flamenko gibi dünya müzikleri ile tanışmaları ve iyi dost olmaları gerek.

Düzenlemelerinizi yapan Necati Pala ile yollarınız nasıl kesişti?

Necati Pala arkadaşım ile Bursa Uludağ Üniversitesi Müzik Anabilim Dalı bölümünden sınıf arkadaşıyız. Kendisi piyanoya ve armoniye çok hakim… bununla beraber Türk müziğini çok iyi bilen, ney enstrümanı ve batı viyola enstrümanı çalan , evrensel müzik anlayışlı bir müzisyendir. Kendisiyle yurt içinde birçok konser ve etkinliklerde bulunduk : Almanya‘da “European Jazz School“ festivalinde Türk müziği enstrümanlarımızla jam session ve doğaçlama sahnelerimiz oldu. Öğrenciliğimizin ilk yıllarında stüdyosunda ilk çalışmamı kaydettik ve devamı geldi. Müzik görüşü ve anlayışı olarak da aynı kafada olduğum nadir insanlardan genelde aynı şeyleri düşündük ve onu tanıdığım için çok şanslıyım.

Günümüzde CD olarak yayınlanan albüm sayısı azalırken ve birçok albüm CD şansı bulamadığı ve dijitalde görülen ilgiye orantılı olarak CD basımı yapılan bir dönemde albümünüz önce dijital olarak dinleyiciyle buluştu. CD ise birkaç hafta sonra çıktı. Bu bağlamda albümün CD olarak da dinleyiciyle buluşması sizin mi yoksa firmanızın isteği miydi? Siz bir dinleyici olarak müziği genellikle hangi kanaldan dinliyorsunuz? (CD, Dijital Platform vs.)

-Albümün hem CD, hemde dijital olarak yayınlanması ve CD adet sayısı, Ahenk Müzik ile ilk görüştüğüm gün belliydi; fakat tüm işlemler bitmiş ve yayınlama izinleri alınmışken beklemek istemedik, o nedenle önce dijital olarak yayınlandı. Devamındaki 13 günlük zamanda CD basım ve dağıtım hazırlıkları sürdü. CD’den dijital platforma geçiş döneminde zor bir dönem geçiriyoruz; artık yeni araba müzik sistemlerinde bile CD giriş bölümü yok. Bir yandan da teknolojiyi tam kullanamayan, dijital platformlardan albüm indirmeyi ve dinlemeyi bilmeyen , yada albüm indirmelerinin kredi kartıyla yapılmasından dolayı tüm gelişmiş ülkelerin kullandığı iTunes, Spotify, fizy gibi programlara güvenemeyen bir dinleyici kesimi var. Dijital platformlara üye olduğunuzda ise yeni çıkan albümlere, farklı kategorilere ulaşmak daha kolay ve aylık kampanya seçenekleri var. Az bütçeyle çok albüm dinleyebiliyorsunuz. Çok beğendiğim albümleri indirmiş de olsam mutlaka CD’sini alırım; ara ara albüm içeriklerini tekrar tekrar incelerim ve albüme dokunabilmek bana haz verir. Yeni çıkan albümlerin plaklarının bile hala basılıp satıldığı günümüzde CD’nin yerini dijitale bırakmasını doğru bulmuyor, hepsinin yerinin ayrı olduğunu düşünüyorum.

Sizce albüm CD olarak mı yoksa dijital platformlara eklenince mi daha çok duyuldu?

-Enstrümantal müzik türünün ülkemizdeki dinleyici kitlesi maalesef yeterli değil. Enstrümantal türün, bestecisinin ve yapımcısının küreselleşmesi açısından dijital platformların CD’ye nazaran farklı bir vizyon üstlendiğini belirtebilirim. Albümüm dijital olarak yayınlandıktan sonra Ülkemiz dışındaki farklı ülkelerde de dijital olarak yayınlandığını; özellikle Amerika ,Yunanistan ve Arap ülkelerinde Vasl & Fasl‘a çok talep olduğunu gördüm. Bu da beni mutlu etti.

Bu albümden sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Yurt içi ve yurt dışı Vasl & Fasl konserleri yapmak istiyorum. Tabi ki beste yapmak da istiyorum fakat bestelerimin hepsi yaşamış olduğum gerçeklik ve duygu yoğunlukları sonrası meydana çıktığı için tarih olarak ikinci bir albüm sözü veremiyorum. Yani hissetmek lazım…  Film ve dizi müziği de yapabilirim. Albümümde birçok enstrüman seslendiren babam Osman Kenarda‘nın farklı formdaki bestelerinden oluşan bir albüm düşüncemiz de var.

Hakan Kenarda‘ya bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. ‘Vasl & Fasl‘ albümünü tüm müzik marketlerde ve dijital platformlarda bulabilirsiniz.