Röportajlar

İlk solo teklisi “Şerefine”yi dinleyicilerle buluşturan Bahar Atalay ile bir röportaj…

Bahar Atalay… Müziğin eğitiminden gelen ve halen müzik öğretmenliğine devam eden Atalay, ismini özellikle Kemal Eren ile yaptığı projeler ile duyurdu. Şimdi ise ilk solo teklisi “Şerefine”yi Ecce Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturan Atalay ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Şerefine”ye kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda konservatuvar eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı?

-Lise öğrenimim boyunca özel bir konservatuvarda türk müziği nazariyat solfej, enstrüman ve şan eğitimleri aldım. Devamında eğitim fakültesi müzik eğitimi bölümünü  kazanınca da batı müziği alanında kendimi yetiştirmiş oldum. Aslında müzikte şu an durduğum noktanın bu harmandan oluştuğuna inanıyorum.  

Öte yandan uzun zamandır Kemal Eren ile çalışmaktasınız. Kendisi ile yollarınız nasıl kesişti?

-Kemal Eren ile beş senedir aynı okulda müzik öğretmenliği yapıyoruz.  Okuldaki zümre birlikteliğimiz son iki senedir sahne çalışmalarında da hız kazandı.  Aynı zamanda yaptığımız bütün çalışmaların gerek kayıtları gerek aranjeleri Jinglepark stüdyoda yapıldı, bu konuda Kemal Eren’in emekleri büyük.

Kemal Eren’in iki projesi “Çocuk Şarkıları” ve Aydan Aydın ile birlikte “19 Mayıs Marşı”nda yer aldınız. Bu iki projenin oluşum süreci nasıl gelişti? Arpej Yapım ile yollarınız nasıl kesişti? Bu iki proje ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız? 

-Arpej Yapım ile Kemal sayesinde çalıştık. Yapacakları proje ve albümlere dahil olduk. Öte yandan Aydan Aydın da okuldaki zümre arkadaşlarımdan. Çocuk şarkıları ve ninnilerle ilgili çok güzel dönüşler aldık. Özellikle “Ninni”Kemal’in yeni bestesiydi ve anneler için bebeklerini uyutma anlarına yeni bir soluk getirdi.

Ayrıca Abdi İbrahim Ortaokulu’nun bir öğretmeni olarak “Abdi İbrahim Ortaokulu Öğretmenleri Söylüyor: Ata’dan Yadigar” albümünde “Efem” yorumunuz ile yer almanız nasıl gelişti? Bu projedeki yorumunuz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Projenin yapımcılığını Ecce Müzik üstlendi. Sahibi Erdal Yılmaz beyin bir hayali idi bu ve bizimle paylaştığında biz de çok heyecanlandık.  Şarkı seçimlerinde ve dağıtımlarında Zümre arkadaşlarım Aydan Aydın ve Kemal Eren ile birlikte titiz bir çalışma yürüttük.  Onların da kararı ile Efem’i benim seslendirmemin uygun olacağını düşündük. Kemal harika bir düzenleme yaptı. Neticesinde de herkesten çok olumlu dönüşler aldığım ve can-ı gönülden hissederek, Ata’mıza ithafen okuduğum nefis bir türkü çıktı ortaya.

Bir solo tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda Eren düzenlemesi “Şerefine”nin oluşum süreci nasıl gelişti?  Şarkıyı birlikte yazdığınız Çağlar Hüseyin Acar ile yollarınız nasıl kesişti? 

-Çağlar benim müzisyen arkadaşımdır. Saksafon sanatçısıdır kendisi. Yaklaşık bir yıl kadar önce yarım bir bestesinin olduğunu söyleyerek “Şerefine”nin ilk dörtlüğünü atmıştı bana. Ben dinlediğimde şarkıyı öyle beğendim ki besteyi tamamladım ve Çağlar’a attım. O da çok beğenince Ecce Müzik yapımcılığında ve Kemal Eren aranjesi ile şarkıyı tekli olarak yayınlama kararı aldık.

Teklinizin aynı zamanda  “Abdi İbrahim Ortaokulu Öğretmenleri Söylüyor: Ata’dan Yadigar” albümünün yapımcısı Ecce Müzik’ten çıkması nasıl gelişti?

-Ecce Müzik’in sahibi Erdal Yılmaz bey, Abdi İbrahim Ortaokulu’ndan velimizdir. Aynı zamanda Kemal Eren ve okul müdürümüz Yunus Güzel’in de yakın dostudur. Bu vesile ile ben de kendisi ile tanıştığıma çok memnunum. Daha çok çok güzel işler yapacağımıza eminim.

Şerefine ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Şerefine’yi dinleyen insanlar ilk seferde şarkının kendilerini aldığını ve dillerine dolandığını ilettiler hep bana. Bu yüzden on beş gün gibi bir sürede 200.000 gibi bir dinlenme rakamına ulaştık. Hedefimiz elbette daha fazlası. Bana her gün çeşitli farklı illerden şarkı ile ilgili dinlenme dönüşleri gelmeye devam ediyor. Buna gerçekten çok memnun oluyorum.

Şerefine’nin klibini yöneten Kenan Haliloğlu ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Arkadaşım Yasin Aydın, Kenan bey ile beraber çalışıyor. Ben de kendisi ile onun vasıtası ile tanıştım. Klibin yönetmenliğini Kenan Haliloğlu yardımcı yönetmenliğini Yasin Aydın üstlendi. Fotoğraflarımı ise Burak Çavdar çekti.  Şarkının konusuna da uygun olacağı için “arkadaş masası” şeklinde bir klip çekmeyi uygun gördük ve nitekim çok da beğenildi.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Sanırım en zor soru bu! (gülüyor) Aslında ne okursam okuyayım kendi dokunuşum ile yeniden yorumlamaya çalışıyorum. Bu bazen yeni bir beste bazen de ifadesi yıllarca oturmuş eski bir şarkı olabiliyor; özellikle kulaklarda kemikleşmiş şarkıları yorumlarken kimseye benzetmemek, kendi bedenine şarkıyı adeta bir elbise gibi giyip özgün ve yeni bir şekilde mankenliğini yapmak gerektiğini düşünüyorum.

Şerefine’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Tabii. Hali hazırda sırasını bekleyen yeni bestelerim var! Ayrıca Kemal Eren ile ortaklaşa yaptığımız şarkılar da var. Diğer bir proje de nostaljik şarkılar üzerine bir akustik klip serisi yayınlamak. Açıkçası şu anda “Şerefine”nin biraz demlenmesini istiyorum.  Sonrasında yeni şarkılarımızı dinleyicilerin takdirine sunacağız.

Bahar Atalay’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Şerefine”yi tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.