Röportajlar

İlk teklisi “Cinayet”i dinleyicilerle buluşturan Yağmur ile bir röportaj…

Mayıs ayıyla birlikte dinleyicilerle buluşan başarılı ilk teklilerden birisi, içindeki müzik tutkusuyla kendi şarkılarını yapan Yağmur’un Hardal etiketli alternatif tınılı kendi eseri ilk teklisi “Cinayet” oldu. Yağmur (Yağmur Elmas) ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Cinayet”e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?

-Müziği seven her küçük kız gibi benim serüvenim de aslında elimde bir tarak ile ayna karşısında minik konserler vererek başladı. Müzik dinlemeyi ve söylemeyi çok severdim. İlkokul yıllarındayken, elimdeki tarak artık yerini televizyon kumandasına bırakmıştı. Televizyonda çalan şarkıları ezberleyerek evdeki konserlerime bu şarkılara eşlik ederek devam ediyordum. Her müzik dersini iple çekiyordum. Öğretmenim beni her ayağa kaldırdığında gözlerimin içi parlıyordu. Kendimi hep parlak elbiseler içinde büyük bir sahnede milyonlara şarkı söylerken hayal ederdim. Sonrasında lise zamanlarında, müziği hayatıma katmam için beni motive eden birisiyle tanıştım. O kişi kocaman topuzu harika göz makyajıyla Amy Winehouse’du. İşte o zaman elime kumanda yerine mikrofon almaya karar vermiştim. Elime ilk mikrofon alışım da lisede gerçekleşmişti zaten. Üniversite yıllarında seslendirmekle beraber üretmek, yazmak, hislerimi kaleme ritmik halde dökmenin de çok keyif verdiğini keşfettim. O zaman kendi sözlerimi yazıp, bestelerimi yapmaya başladım. Üniversitemizde bir karaoke yarışması yapıldı. Ben de tabii bu fırsatı kaçırmadım. Hayran olduğum, büyük bir sevgiyle dinlediğim Amy Winehouse’un “You Know I’m No Good” şarkısını seslendirdim. Aslında bu benim ilk büyük sahnemdi. Salondan alkışı toplayınca karar verdim. “İşte olmam gereken yer tam burası. Burada mutluyum, burada huzurluyum burası benim kendim olduğum tek yer!” dedim. Sonrasında hayatımın hiçbir sürecinde müziği hayatımdan, kendimden çıkarmadım ve sonucunda Cinayet’i çıkarttım, iyi de yaptım. Kısacası Yağmur’un serüvenini taraktan mikrofona olarak özetleyebiliriz.

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Cinayet”in oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemeyi ve yapımınızı Hardal olarak üstlenen Raşit Pekmezci ile yollarınız nasıl kesişti?

-Prodüktörüm Raşit Pekmezci ile yollarımız üniversitede iken ev arkadaşımın hayatına girmesiyle kesişti. Kendisinin çok iyi bir gitarist olduğunu ve birçok ünlü isimle çalıştığını biliyordum. Bir gün topluca yaptığımız bir kamp etkinliğinde arkadaşlarımın da ısrarıyla, Raşit gitar çaldı ben söyledim. Sesimin güzel olduğunu ve müzikle ilgilenmem gerektiğini söyledi. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra yazdığım sözlerden ve bestelerden bahsettim. Birkaç örnek gösterdim ve benimle birlikte çalışmaktan memnuniyet duyacağını söyledi. Böylece yapacağımız şarkı için kolları sıvadık. Raşit o dönemde sahip olduğu prodüksiyon şirketi Hardal için yeni oluşumlar içerisindeydi. Yıllarca üzerinde çalıştığım sözlerimi ve bestelerimi birlikte analiz ettik. Şu an yayınlanan teklim Cinayet’in güncel olan ve günümüzde sevilerek dinlenen seslere-şarkılara yakın olduğunu düşünerek birçok kişinin beğenisini kazanacağını umduk. Hemen ardından Hardal Prodüksiyon ile sözleşme imzalayarak bu yola resmi anlamda girdik.

Cinayet ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Cinayet ile ilgili olumlu ve güzel geri dönüşler alıyoruz. Yorumlar bu yolculukta doğru adımlar ve kararlar aldığımızı gösteriyor. Dinleyiciler müziğimi ve beni sevdikçe daha çok motive oluyor, işime daha sıkı tutunuyorum. Şu anda hedeflerime daha sıkı bağlanmış durumdayım ve daha çok insana ulaşacağımıza inanıyorum.

Klibi yöneten Sıtkı Başaran ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Klibimin yönetmenliğini, daha önce de birçok başarılı işlere imza atmış olan Sıtkı Başaran üstlendi. Kendisi Raşit Pekmezci’nin gitaristi olduğu sanatçının ekibinde bulunuyor. Ben de Sıtkı Başaran ile bu sayede tanıştım. Yapmış olduğu projelere enerjisini aktaran harika bir insan. Klip süreci boyunca kendisinin emeği ve destekleri hiç eksik olmadı. Ekibiyle beraber çok keyifli ve çok başarılı bir çekim süreci geçirdiğimizi düşünüyorum. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyor ve sevgilerimi sunuyorum.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Müziğimi hiçbir zaman, ne yazar iken, ne de söyler iken bir kalıba sokmadım. Şarkılarımı her zaman içimden gelerek ve içime sinerek yazdım. Cinayet için aldığım geri dönüşler ile bunu kendime kanıtladığımı düşünüyorum. Şu an genç neslin severek dinlediği şarkılara yakın bir tarzdayım. Ancak bir sınıflandırma yapmam gerekirse tarzım daha çok R&B diyebilirim ve bu alanda birçok başarılı ismi severek dinliyorum.

Cinayet’ten yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Yıllardan beri ruh halimin durumuna göre, kara kaplı defterimin sayfalarını dolduran ve o sayfalardan çıkıp kayda girmeyi ve dinleyicisiyle buluşmayı bekleyen o kadar çok sözlerim ve şarkılarım var ki! Bir sonraki projede nereden başlayacağımıza karar verme aşamasındayız ve çok tatlı bir heyecan içindeyiz. İkinci teklim için ben ve Raşit Pekmezci çok yakında tekrar stüdyoda olacağız. Bütün dinleyicilerimle konserlerde buluşmak, sahnelerde beraber bağırarak şarkılarımı söylemek dileğiyle.

Yağmur’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Cinayet”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.