Röportajlar

İlk teklisi “Gitme”yi dinleyicilerle buluşturan Yıldız Sena ile bir röportaj…

Yıldız Sena… Müziğin eğitiminden gelen ve halen Müzik ve Sahne Sanatları bölümünde üniversite eğitimine devam eden Sena, profesyonel olarak da müzik dünyasına atılarak ilk teklisi “Gitme”yi geçtiğimiz haftalarda Modelite Müzik Yapım etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Sena ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle Gitme’ye kadar olan müzik yolculuğunda neler yaptınız? Bu bağlamda müzik ve sahne sanatları eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı?

-Müzik yolculuğum, 9 yaşında kemana olan ilgimle başladı. İlk keman eğitimimin bir bölümünü ilkokul dördüncü sınıfta, Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda aldım. Liseyi Mersin Nevit Kodallı Güzel Sanatlar Lisesi’nde okudum. Orada keman, şan, piyano ve müziksel işitme eğitimi gibi dersler ile müzik temelimi tamamlamış oldum. İnanın ki lisede aldığım eğitimler ve keman öğretmenimle yaz kış devam ettiğimiz çalışmalarımız, beni gerçekten müziğe daha çok heveslendirdi ve bağladı. Şu an birincilikle kazandığım Nevşehir Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik ve Sahne Sanatları bölümünde ikinci sınıftayım. Almış olduğum müzik eğitimlerinin bana kattığı faydalar çok oldu. Resitaller, duo dinletiler ve orkestra çalışmalarımız sayesinde çoklu uyuma ve sahneye alıştım. 

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda Gitme’nin sahibi Fatih Özmen ve düzenlemeyi üstlenen Erdo ile yollarınız nasıl kesişti?

-Küçük yaşlarımdan itibaren hayalim olan bir şeydi. Benim için çok değerli ve üzerimde büyük katkıları olan prodüktörümüz Ali Coşan, uzun zamandır ekibinde olduğu ve çok başarılı çalışmalarının örneklerini gördüğüm Fatih Özmen ile tanışmamı sağladı. Kişiliğini de, ekip birliğini de çok sevdiğim Fatih bey, bize besteleri arasında en beğendiği ve bizim de çok beğeneceğimizi düşündüğü “Gitme”yi önerdi. Dinledikten kısa bir süre sonra ilk teklimin, hiç tereddüt etmeden “Gitme” olmasına karar verdik. Bu süreçte Ali Coşan, kendisinin yıllardır beraber çalıştığı ve emeklerinin üzerimizde büyük olduğu, müziğe uzun yıllar gönül vermiş bir ekip arkadaşı olan Erdo ile de tanışmamı sağladı. Aranjörümüz Erdo’nun da destekleri ve müzik bilgisi ile “Gitme” üzerindeki çalışmalarımızı tamamlamış olduk. İçten söylüyorum ki, ekibim gerçekten çok iyi, hepsinin emeklerini ayrı ayrı kutluyorum. 

Modelite Müzik Yapım ile yollarınız nasıl kesişti?

-Hayatın sürprizlerinden biriydi diyebilirim. Karşımıza ansızın da çıkabilecek güzel tesadüfi olaylardan birinin, benim için de gerçekleştiğini fark ettim bir nevi. Böyle hoş bir sürpriz ile karşılaştığımız için, değerlendirmek gerektiğini düşündüm. Prodüktörüm Ali Coşan ile aylar boyunca çalışmalar yaptık. Hem birbirimizi tanıdık, hem de ekibimizle tanıştım. Hepsi çok iyi insanlar, bir iş ortamı değil aile gibiler ve işlerini titizlikle yapıyorlar. İlk günden bu zamana, birbirimizin fikirlerini göz ardı etmeden dinledik. Umarım birlikte daha iyi işler yapacağız. 

Gitme ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız? 

-Çok olumlu, güzel dönüşler aldım. Yorumlar, aynı zamanda klip için de geldi, hepsi mutlu etti. 

Ayrıca şarkınıza Özmen yönetmenliğinde çektiğiniz klibin oluşumu nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Klibin nasıl bir oluşum sürecinden geçeceği ile ilgili planlarımızı, “Gitme” tamamlandıktan sonra bir toplantı gerçekleştirip tartıştık. Fatih Özmen’in öncelikli olan fikirlerinden yola çıkarak, sözlerin ve müziğin verdiği yaşanmışlık hislerine göre hazırladığı senaryoların, birbiriyle olan uyumunu bize de incelememiz için sunduğunda, gerçekten çok beğendim. Ayrıca klip hüzünlü olsa da, kamera arkası bir o kadar keyifli ve eğlenceliydi. Yönetmenimizin, sahnelerin duygu ve ifadelerine göre sürdürdüğü çalışmaları, çekim aşamasına gayet güzel bir başarıyla yansıttı. Bunun farkındalığını, klibi izlediğimde daha çok yaşadım. Geri dönüşler ise çok mutlu etti. Destekler, çok güzel ifadelerle gelmeye devam ediyor. İlk teklim ve klibim olmasına rağmen, dinleyicilerden böylesine güzel yanıtlar almak çok sevindirici. Bunun için de ayrıca mutluyum. 

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Pop müzik. Benim için çok üstte bir yeri var. Tarzım, kişiliğim ve tüm benliğimle işimi pop müzik ile sergilemeyi çok seviyorum. Bazen insanların benim, hüzünlü ya da hassas yanımı bir slow şarkıda, bazen içim içime sığmayan, enerjik, dur durak bilmeyen “deli dolu” tarafımı daha coşkulu bir şarkımda, benim tarzımda duyması… Hem dinleyiciler beni, hem de gelen iyi kötü fark etmeksizin eleştirileri ile ben onları, tanıyoruz birbirimizi kendi tarzımızla. 

Gitme’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Güzel sürprizler var. İnşallah ilerleyen zamanlarda bestelerimden de dinletme fırsatımız olacak sizlere. Bütün artı ve eksi yönleriyle, olası durumlarıyla, ekip ile değerlendirip yeni ve sizlerinde beğeneceği sürprizler hazırlayacağız umarım. Ama her şeyin çok hızlı olmasını isteyen bir insan değilim. Beklemeyi, eksik yönlerimi aramayı seviyorum. Bu yüzden atacağım adımları, her zaman insanların müzik beklentisine ve  yorumlarına göre atmak tercihim. Umarım hep birlikte daha güzel olacak. Şu ana kadar tüm dönüşler beni gerçekten mutlu etti. Bu güzel dönüşleri yapan insanlarla daha hoş projeler eşliğinde buluşmak için sabırsızlanıyorum. Tabii dinleyicilerden sorular da geliyor. Konser tarihlerimizi öğrenmek isteyen dinleyicilerden de, diğer şarkıların ne zaman geleceğiyle ilgili sorular var. İlgileri de ayrıca sevindiriyor. Onlara, yakın zamanda diyelim. En yakın zaman içerisinde görüşmemiz dileğiyle.

Yıldız Sena’ya bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Gitme”yi tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.