Adnan Doru… İçindeki müzik tutkusuyla eğitimler alan ve Majör Stüdyo’nun yarışmasına katılıp ikinci olarak “Aranje Ödülü”nü kazanan Doru, kendi eseri ilk teklisi “İstanbul”u Alptekin Yapım etiketiyle geçtiğimiz günlerde dinleyicilerle buluşturdu. Doru ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle İstanbul’a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Küçük çaplı birçok sahne tecrübem oldu, çeşitli korolarda yer aldım imkanlarım doğrultusunda İSMEK, Halk Eğitim Merkezi gibi yerlerde müzik adına kendimi geliştirmeye çalıştım, özellikle bu süreçte sevgili hocalarım Hayat Mertel ve Tarkan Koç ses eğitimi konusunda çok üzerime titrediler ve kendimi geliştirmemde sesimi tanımamda büyük faydaları oldu bir kez daha bu röportaj ile onlara olan minnettarlığımı iletmek isterim. Birçok beste ürettim geçtiğimiz 5-6 yıl içinde, bunlardan ilk olarak İstanbul şarkımı sizlerin huzuruna sundum umarım güzel tepkiler alırız.

Majör Stüdyo’nun yarışmasına katılmaya nasıl karar verdiniz ve bu bağlamda İstanbul’un oluşum süreci nasıl gelişti? Bu bağlamda prodüksiyonunuzu üstlenen Alptekin Yapım ve düzenlemenizi üstlenen Ozan Gülek ile yollarınız nasıl kesişti?
-Yarışmayı sosyal medyadan gördüm çok sıcak ve samimi geldi bana… Yarışmaya katıldım ve 2. oldum, “Aranje ödülü”ne hak kazandım, bu benim için çok güzel bir olaydı, önemli bir fırsattı… İstanbul şarkısının düzenlemesini yapan sevgili Ozan Gülek ve yapımcılığını üstlenen Cenk Alptekin ile beraber samimiyetimizi kaybetmeden ve profesyonel bir bakış açısıyla klibimizi zor hava şartları olsa da keyifli bir şekilde çektik çok emek verdik, karşılığını yavaş yavaş alacağımıza inancım tam.
İstanbul ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Çok güzel tepkiler aldım çoğu insan İstanbul şarkısını bir dizi ve filmde duymak istediğini dile getirdi… Klip ile beraber İstanbul’un tarihi dokusuna ve ruhuna çok yakışan bir şarkı olarak gördüler, bu yorumlar doğal olarak beni çok mutlu etti, keyifli dinlemeler herkese…
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Aslında müziğimi bir kalıba yerleştirmek yersiz özellikle beste yaptığım için birçok farklı tarz denemek, dinlemek ve bunları günümüze modernize edip sunmak çok önemli, aksi takdirde güne ayak uydurma şansınız olmaz. Özellikle birkaç ay çok dinlenip listeleri alt üst edip sonra hiç dinlenmeyen şarkılardansa az dinlenip ama ömür boyu dinlenip kalitesinden ödün vermeyen sözler bulmaya, şarkılar yazmaya çalışıyorum umarım hep kaliteli işler ve içime sinen şarkıları yapmayı ve yazmayı başarırım.
Bununla birlikte sizi Ben Şarkı Söylersem’de de izledik. Buraya katılmaya nasıl karar verdiniz ve bu program sizin için nasıl bir deneyim oldu?
-Yapımcılığını Süper FM’den de tanıdığımız sevgili Duygu Atakan’ın üstlendiği, TRT Müzik’te yayınlanan Ben Şarkı Söylersem yarışmasına katılmak ve en iyi 5’e kalıp İrem Derici’nin önünde şarkı söylemek çok keyifliydi… Yarışmada en iyi 5’ten sonra açıkçası pek kendimi gösteremedim içimde ukde kaldı. Hatta o günden sonra azimli bir şekilde müzik üzerine çalıştım kendimi geliştirmeye çalışıp eksiklerimi gördüm. Duygu Atakan, bizim gibi genç müzisyenleri resmen bir ablalık edasıyla kucakladı, hep çok destek oldu, moral verdi pes etmemeyi öğretti bize, abla kardeş ilişkisi vardı hep aramızda… Çok sıcakkanlıydı, böyle bir projeyi hayata geçirip gençlere şans veren destek olan Duygu Atakan’a bir kez daha sonsuz teşekkürlerimi sunarım; çünkü ondan çok şey öğrendik, umarım bundan sonra kalbi gibi güzel ve kaliteli programlar yapmaya devam eder…
İstanbul’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Elbette ilk olması sebebiyle bu şarkıdan alacağımız geri dönüşler çok önemli, bestelediğim şarkıları istikrarlı ve kaliteli biçimde siz değerli dinleyicilere sunabilmek için tabi ki desteğe ihtiyacımız olacak…
Adnan Doru’ya bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “İstanbul”u tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle