Röportajlar

İlk teklisi “Yedi Cüceler”i dinleyicilerle buluşturan Çağrı Keskin ile bir röportaj…

Çağrı Keskin… Müziğin eğitiminden gelen ve zaman içinde sahne çalışmalarıyla; özellikle Metin Arolat’ın vokalisti olarak da tanınan Keskin, kendi eseri ilk teklisi “Yedi Cüceler”i geçtiğimiz haftalarda dinleyicilerle buluşturdu. Keskin ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle Yedi Cüceler’e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Konservatuvar eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı? Bu bağlamda vokalistliğini yaptığınız Metin Arolat ile yollarınız nasıl kesişti?

-Müzikal yolculuğum Trabzon Güzel Sanatlar Lisesi ile başladı. Ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ile en büyük adımı atmış oldum. Konservatuvarlar müziğin oksijeni, havası, suyudur. Orada nasıl nefes alacağını; ne zaman güneşe ve yağmura ihtiyaç duyacağını, ne zaman dalgalı ne zaman dingin olacağını öğretir. Kontrol, beceri ve disiplin yuvasıdır yani.. Üretici yönüm lise dönemiyle başladı; eserler yazıp aranje çalışmalarıma o dönemlerde başladım. Hali hazırda sahne çalışmalarım başladı ve hem kendi sahne çalışmalarımla hem de vokalist olarak sanatçılarla yapmış olduğumuz sahne çalışmalarıyla dinleyicilerle buluştuk. Bu süreçte dinleyicilerden çok güzel geri dönüşler ve destek mesajları geldi. Dönüm noktam ise vokalistliğini yaptığım ünlü sanatçı-yönetmen Metin Arolat diyebilirim. Vokalist olarak önerilmem ile bir araya geldik ve son 4 yıldır birlikte çalışıyoruz. Çalıştığım tüm sanatçılara saygım var ama Metin Arolat’ın sahnede benim için yaptıklarını hiçbir zaman unutmam. Bugün insanlar tarafından dinlenmemde kendisinin büyük katkısı olmuştur. Klibimin yönetmenliğini üstlenmesi durumun en net ifadesidir.

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve bu bağlamda Yedi Cüceler’in oluşum süreci nasıl gelişti? DMC ile yollarınız nasıl kesişti? Ayrıca düzenlemenizi de kendiniz üstlendiniz. Bu durum size yapmak istedikleriniz anlamında özgü bir alan sağlıyor mu?

-Tekli yayınlama düşüncem hep aklımdaydı ve hazırdım sadece doğru zamanı, doğru adımı ve bu planı gerçekleştirebilecek şirketi bekledim. İçime sinmeyen teklifler hep oldu ama şartlar istediğim yolda değildi ben de yürümedim. Şarkı seçimimde idol olarak gördüğüm aranjör Ozan Çolakoğlu’nun yardımı oldu. Vokal kayıtlarımızı da yine Ozinga Production’da aldık ve mix mastering Emre Kıral’ın sihirli ellerinden çıktı. Son aşamada DMC ile görüşmemiz oldu ki bu görüşmede ve şartlarda çok sevdiğim saygı duyduğum menajer Haluk Şentürk’ün büyük katkısı oldu. Şirketten Delvin Doğrular ile görüştük ve o da çok inandı bu projeye. Bu vesileyle Haluk Şentürk’e, Ozan Çolakoğlu’na ve Delvin Doğrular’a teşekkür ederim. Düzenlemeyi yapabiliyor olmak öncelikle muhteşem güç sağlıyor. Aklından geçeni aranjöre aktaramamak, bazen istediğinle eve dönememek var. Bu sebeple şanslı olduğumu düşünüyorum. Kendimi lise sürecinden şu ana kadar bugünü düşünerek yetiştirdim.

Yedi Cüceler ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-İnsanlar şu sıralarda duygusal olarak çok hassas ve bu şarkının onlara bu süreçte iyi geldiğini düşünüyorum. Nitekim geri dönüşler de bu yönde oldu. Yazın enerjisiyle çıkılacak seyahatlerde ve günlük hayatın yorgunluğu sindiğinde üzerlerine, umarım insanlara yol arkadaşı olur bu şarkı. Ben de bu duygu bütünlüğünde bir sonraki şarkımın çıkışını aklımdan geçen süreden daha erken bir tarihte çıkarma kararı aldım.

Ayrıca teklinize Arolat yönetiminde bir klip çektiniz. Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Metin Arolat şarkıyı ilk dinlediğinde çok beğendi. Yönetmenliğine ve bakış açısına çok güvendiğim için fikrini almak ve şarkıya en doğru klibi çekebilmek adına bir araya geldik. Ama bir araya gelme niyetimiz klibin konseptiydi yani Metin Arolat çekecek konusu değil… ve bir sabah telefonum çaldı!”Klibini ben çekiyorum, yanındayım.” diyen bir Metin Arolat vardı telefonun ucunda. Benim için en özel anlardan biridir. Bugün tam olarak içimize sinen bir klip çektiğimizi düşünüyorum. Bunun en güzel karşılığı aldığımız olumlu geri dönüşler. İnsanlar 80’ler 90’lar ruhunu yeniden hissettiler bu klipte…

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Ne günümüz popüler müziğin popülaritesinden uzak ne de günümüz popüler müziğine hapsolmuş…

Yedi Cüceler’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Şirketle görüşmemde ilk sırada bu fikrimi belirttim. Benim 4 yıllık bir planlamam var. Şarkılarım da hazır durumda. Bu aşamadan sonra yakın tarih planım slow bir şarkı ile dinleyicilerle buluşmak.

Çağrı Keskin’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Yedi Cüceler”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.