Funda Şen… Görsellik ve sanatla iç içe geçen bir mesleki hayat sonrası kurmuş olduğu ve CEO’luğuna devam ettiği WediaCorp olarak hem müzik hem de video alanında dijitalin öncü firmalarından biri haline geldi. Şen ile Bi’Kuble için, mesleki yolculuğunu, WediaCorp’u, günümüz müzik endüstrisini ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
WediaCorp’a kadar olan mesleki hayatınızda neler yaptınız? Bu doğrultuda Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki yönetmenlik deneyiminiz size neler kattı?
-24 yıl boyunca Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yaptım. TSK’nın ilk kadın yönetmenlerindenim. 1500’ün üzerinde eğitim ve belgesel filmi çektik. Disiplin ve kuralları olan bir kurum. Teknolojik yenilikleri deneyimleyen, 1995 yılında interneti kullanan ilk kurum olarak benim de dijital serüvenimin başlamasında büyük bir etkisi oldu. WediaCorp, 2 yıldır Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığı’nın YouTube kanal yönetimini ve içerik lisanslamasını üstlendi. TSK’dan emekli oldum; ancak dijitalde yollarımız yine kesişti. Aynı zamanda 2014-2018 yılları arasında İstanbul Üniversitesi’nde AUZEF Perakende Pazarlama ve Mağaza Yönetimi Bölümünde “E-ticaret ve Doğrudan Pazarlama”, “Marka ve Marka Stratejileri”, “Bağımsız Çalışma” ve “İletişim” derslerini verdim. Bu anlamda gençlere de her zaman destek olmak, yol göstermek beni mutlu ediyor. Dersler dışında üniversitelerde teknoloji ve dijital konulu seminerlerde öğrenciler ile buluşuyorum.
WediaCorp’u kurma fikri nasıl gelişti? Bu doğrultuda müzik alanına da girmeye nasıl karar verdiniz?
-Türkiye’de bilgisayar ve internetin yaygınlaşmaya başladığı 1995 yılından itibaren teknolojiye yakın ilgi duydum. 2000’li yılların başında dijital yolculuğum başladı ve hala devam ediyor. Bloggerlığın var olmadığı zamanlarda bile bilmeden blogger olmuştum. Kendime ait bir web sitem vardı ve deneyimlerimi paylaşıyordum. Bir gün yazacağım blog yazısının bir de videosunu çektim. Kimse yazıyı okumamış, herkes videoyu izlemişti. O gün dedim ki “Video gelecekte büyük bir öneme sahip olacak!” 2014’te yakın arkadaşım Zeliha Sunal ile birlikte Amerika üzerinden bir YouTube kanalı oluşturduk ve içerik yüklemeye başladık. Kanal güzel ivme elde etti ve YouTube’un Londra ofisinden bir teklif aldım. İçerikleri yönetebilmem için bir Içerik yönetim sistemi tahsis edildi. Bugün ise 6 tane içerik yönetim sistemimiz var bir tanesi de WediaCorp Müzik. İş ortaklarımız arasında zaten sanatçılar ve müzik yapım şirketleri mevcuttu. Bizler de iş ortaklarımıza daha profesyonel ve daha kapsamlı hizmet vermek adına WediaCorp Müzik’i kurduk. Şu anda albüm ve tekli çalışmalarımıza 350’den fazla dijital platforma dağıtım gerçekleştiriyoruz. Yapımcılığın yanı sıra menajerlik, Prodüksiyon ve PR hizmeti veriyoruz.
WediaCorp olarak Azerbaycan’lı müzisyenler ile de ortak projeleriniz oluyor. Bu bağlamda Azerbaycan müzik endüstrisine girişiniz nasıl gelişti ve sizce ülkemizde Azeri Müziği’nin dinleyici kitlesi nasıl bir durumda, bu konudaki çalışmalarınız ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-WediaCorp olarak Azerbaycan pazarına girdiğimizde rakibimiz bulunmuyordu dolayısı ile uzunca bir süre pazar lideri olarak yerimizi koruduk. Azerbaycan’ın devlet televizyonları, en büyük sanatçıları ve sevilen popüler sanatçıları ile çalıştık. Çalışmaya da devam ediyoruz. Dijital müzik platformlarında geri dönüşlerimiz harika. Top listelerinde Türkçe şarkıların ve sanatçıların arasında Azerbaycan sanatçılarımız yer alıyor. YouTube Türkiye trend listelerine yayınladıkları kliplerle üst sıralardan giriyorlar. Bu bizim için büyük bir gurur. Ayrıca bu platformlarda tamamen bizim sanatçılarımıza özel Azerbaycan POP listeleri de yaparak sanatçılarımızı dünyaya da duyurduk. Yapımcısı ve menajeri olduğumuz Sura İskenderli’nin Bir Daha Yak şarkısı organik organik olarak 200 milyon kez izlendi ve Türkiye’nin her bir köşesinde 80’i aşkın konser verdik.
Sizce ülkemizde dijital müzik platformlarından elde edilen gelir, şu an daha az yayınlanan fiziksel (CD, Plak vs.) ürünlerin elde edebileceği gelir oranının altında mı yoksa üstünde midir?
-Elbette üstündedir. Bugün herkesin elinde akıllı cep telefonları, tabletler, taşınabilir bilgisayarlar, akıllı saatler var. Özellikle x ve y kuşağının fiziksel CD satın almaya da evde bunu dinlemeye vakit ayıracak zamanı da yok. Herkes telefonundan dijital platformlara üye ve bazen ne dinleyeceklerine bile bu dijital platformlardaki hazır listeler karar veriyor. Eskiden bir CD çıkarmak için en az 10 şarkı bekliyordu sanatçılar artık bir tekli ile hem dijital platformlardan hem YouTube’dan gelir elde etmek mümkün.
Şu ana kadar hiç fiziksel ürün yayınlamadınız. İlerleyen zamanlarda CD ya da Plak olarak yayınlamayı düşündüğünüz çalışmalarınız var mı?
-Doğru, yayınlamadık. Bu işe başladığımız yıllarda yani 2015’te de yayınlamayacağımızı, tamamen dijital müzik yapımcısı olmak üzere hareket ettiğimizi söylemiştik. Öngördüğümüz gibi günümüzde CD teknolojisi de kasetler gibi azalarak bitme noktasına geldi. Artık her yerden müziğe kolayca erişebiliyor. Arabalardaki kaset çalarlar önce CD çalarlara dönüştü şimdi ise USB bellekler kullanılıyor. İstediğimiz şarkıyı yükleyip sıkıldığımız şarkıyı silerek uzun süre kullanabiliyoruz. Ama CD öyle miydi? Maksimum 15 şarkıyı döndüre döndüre uzun yolculuklar yapardık, Bir zaman sonra CD çizilir çalışmazdı. Bugüne kadar savunduğumuz şey şuydu: Biz sadece dijitale yayın yapıyoruz ve artık herkesin telefonunda olan dijital platformlardan dinleyicilerle buluşuyoruz. Ancak eğer sanatçımız “Hatıra kalsın, imzalı eşe dosta dağıtayım!” isterse belki sembolik olarak basım gerçekleştirirdik ancak artık otomobillerin sistemlerinde bile CD çalara yer verilmez oldu. Plak ise ayrı bir keyif ve koleksiyon işi. Benim de evimin bir köşesinde pikap var ve bazı günler şarkıya eşlik eden o minik cızırtılar bana huzur veriyor. Elbette değerli bir projemizde hatıra plak hazırlayabiliriz, neden olmasın?
WediaCorp Müzik olarak ilerleyen zamanlarda şu ana kadar yaptığınız çalışmalardan farklı olarak yapmayı düşündüğünüz çalışma ve alanlar var mı?
-Yenilikleri çok yakından takip ediyoruz. Dünya trendlerinin de ötesinde hiç yapılmamış fikirlerimizde var. İlerleyen dönemlerde bunların duyurularını yapıyor olacağız. Her zaman sanatçı odaklı olduk üreten insanların doğru adresi olma idealinden hiç vazgeçmedik. Üreten insanlar da en az yapımcılar kadar kazanmalı ki daha güzel projelerle sevenleri ile buluşabilsin. Pandemi ile birlikte konser veremeyen pek çok sanatçı dijital taraftaki gelirlerin farkına vardı. WediaCorp olarak üreten insanlara odaklı projelerimizle yeni yeteneklere de fırsatlar sunmaya devam ediyoruz. Yeni markalar yaratıyoruz. Müzik severlerin tercih ettikleri içeriklere daha kolay ulaşabilmesi için kişiselleştirilmiş deneyimler sunmaya hazırlanıyoruz. İlk günden bu yana mottomuz başarı, fayda ve insan odaklı projeler ile anılmaktı. Bu doğrultuda çalışmaya devam ediyoruz.
Funda Şen’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. Kendisinin çalışmalarını sosyal medyadan takip edebilirsiniz.
Yorum Ekle