Röportajlar

İlk teklisi “Ah Kalbim”i dinleyicilerle buluşturan Ayşe Kavcar ile bir röportaj…

Ayşe Kavcar… Çocukluğundan beri içinde yaşattığı müzik hevesini, mesleki anlamda Tekstil Mühendisliği eğitiminden ilerlese de sanatla olan bağını hep sağlam tutarak, Noya etiketiyle sözlerini yazdığı ilk teklisi “Ah Kalbim”i dinleyicilerle buluşturan Kavcar ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle Ah Kalbim’e kadar olan müzik yolcuğunuzda neler yaptınız? 

-İlkokul yıllarımda evde sürekli yabancı şarkı kanallarını açar ve söylerdim. Evde kardeşim ile düet yapar, dans koreografisi çıkarırdık hatta! (gülüyor) O dönemler bale eğitimi de alıyordum, küçüklükten beri müzik ile iç içe olan biriyim. Lisedeyken eve piyano almıştık kendi kendime çalmayı öğrendim. Üniversitede Tekstil Mühendisliği okumuş olsam da o zamanlar müzik ile ilgili bir şeyler yapmam gerektiğine karar verdim. “Keşke!” demeyi sevmeyen biriyim, aklımda olanı büyük bir kararlılıkla yapıyorum ve müziği hiç bırakmadım. Tıp fakültesinde okuyan ve müzik yapan bir arkadaşım vardı yazmamı söylüyordu hep. Söz yazmaya ve aynı zamanda arkadaşlarımla stüdyoya gidip şarkılar kaydetmeye başladım.

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve Ah Kalbim’in oluşum süreci nasıl gelişti? Besteyi üstlenen (düzenlemeyi de üstlenen) Albert Luza ve Furkan Tatlıdilli ile yollarınız nasıl kesişti?

-Yazdığım sözlerin herkese dokunacağını düşündüm ve “İşte bu!” dedim. Büyülü bir şarkı olduğunu düşünüyorum; çok hisli, dokunaklı ama bir yandan da umut dolu. Dinleyiciye kendi hikayesini anlatıyor, bu müthiş bir şey! Albert ve Furkan ile bir arkadaşım aracılığıyla ulaştım. Albert konservatuvardan kompozisyon bölümü mezunu. Film ve dizi müzikleri yapıyor. Furkan da konservatuvardan caz gitar bölüm mezunu, sahne alan bir arkadaşım. İkisi de çok profesyonel. Oluşum süreci olarak tamamen altyapı olsun istemedim. Aklımda hep keman, piyano seslerinin olduğu hafif flamenko tarzında bir şarkı hayal ediyordum. Albert ve Furkan’ın yardımıyla gitar aranjesinin yakışacağını düşündük keman ve piyano ile birleştirdik. Şarkının mix-mastering süreci  Londra’da yapıldı. Çalıştığım iki kişi de ne istediğimi çok iyi anladılar ve içime sinen bir şarkı ortaya çıktı.

Firmanız Noya ile yollarınız nasıl kesişti?

-Sahne alan bir arkadaşım sayesinde tanıştım.

Ah Kalbim ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Şarkı çok sevildi. Hoş bir şarkı olduğunu ve dinlerken duygulandıklarını söylediler. Çok içten yorumlar aldım. Harika gidiyor, mutluyum. Dinlenmeler iyi gidiyor. 3-4 ay içinde hit olacağını düşünüyorum.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Hikayesi olan, hikayesini dinlettiren bir müzik benimkisi. Pop, çoğunlukla keman ve piyanonun eksik olmadığı bir tarz diyebilirim bir de flamenko esintisinden hiç vazgeçemiyorum! (gülüyor)

Ah Kalbim’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Tabii ki, var. İkinci şarkım “Sonumuz Belli Değil”  için çalışmalara başlayacağım. Her şey yolunda giderse akustik sahne projesi var aklımda. Şarkıyı doğru zamanda yayınlamak çok önemli. “Her şarkının bir zamanı vardır!” diye düşünüyorum. “Ah Kalbim”de tam istediğim zamanlamayı yakaladım. İkinci şarkımı klipli bir şekilde yaz sonuna doğru planlıyorum. Beni destekleyen herkese teşekkür ediyorum.

Ayşe Kavcar’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Ah Kalbim”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.