Ece Evrensel… Müziğin eğitiminden gelen bir isim olarak hem kendisini geliştiren hem de kendi şarkılarını yapmaya başlayan Evrensel, ilk teklisi “Kuşlar Gibi” ile dinleyicilerin beğenisini kazanırken şimdi ise İngilizce bir yeni tekli “Don’t Be Afraid”i Asya Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Evrensel ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Kuşlar Gibi’ye kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda konservatuvar eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı?
-Müziğe ilgim küçük yaşlarda başladı. Kendimi bildiğimden beri şarkı söylüyorum. Çocukluğumda elime akordiyon aldığımda yeteneğim keşfedilmişti daha sonra piyano eğitimi almaya başladım. Şarkı yazmaya ise ortaokul yıllarında başladım. Şan ve piyano ağırlıklı derslere devam etmemin ardından okula müzik bölüm birincisi olarak girdim. Eğitimin müziksel gelişime, vizyona ve var olan potansiyele elbette katkısı var. Müzik yolculuğuma devam ederken bir yandan da çeşitli kurumlarda müzik öğretmenliği yaptım. Konservatuvar ve güzel sanatlara hazırlık dersleri verdim.Sanat; özgün, bireysel ve bitmeyen uzun bir yol.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Kuşlar Gibi”nin oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemenizi üstlenen Fedai Tayyar ve yapımınızı üstlenen Asya Müzik-Savaş Yakupoğlu ile yollarınız nasıl kesişti?
-Aslında neredeyse her gün bir şarkı çıkıyor içimden. Bu yıllardır içimde durduramadığım ve hiç dursun istemediğim bir dürtü. Duygularımı yazarak, notalara dökerek, dünyaya bu duyguları ölümsüzleştirerek bırakma isteğiyle bu yola çıktım. Şarkılarımın arasından ilk teklim olarak seçtiğim “Kuşlar Gibi” de tam bir yola çıkış şarkısıydı. Yapımı üstlenen Savaş Yakupoğlu’na yıllar önce bestelerimi dinletmiştim. Düzenlemeyi üstlenen Fedai Tayyar ise okul üst dönemimdeydi.
Kuşlar Gibi ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Hem şarkı, hem de Cevahir Ünal yönetmenliğindeki video klip hakkında güzel geri dönüşler aldım. Şarkı gibi klip süreci de keyifli geçti.
En son bu sefer İngilizce sözlerle yazıp bestelediğiniz bir eserinizi, “Don’t Be Afraid”i dinleyicilerle buluşturdunuz. Don’t Be Afraid’in oluşum süreci nasıl gelişti?
-Don’t Be Afraid her şarkımın ham halinde olduğu gibi piyano başına geçip ruh halimi melodilere döktüğüm bir anda ortaya çıktı. İngilizce şarkı söyleme hevesi çok küçük yaşlarımdan beri vardı. Tarz ve dil ayrımı olmaksızın dünyadaki iyi sesleri ve iyi şarkıları dinleyerek büyüdüğüm için şanslıyım. Dünyada da en çok konuşulan dil İngilizce ve bu da bu şarkılarıma yansıyor. Hem Türkçe hem İngilizce şarkılar yazmaya devam ediyorum.
Don’t Be Afraid ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Güzel geri dönüşler aldım. “Bu şarkıda daha bir Ece Evrensel’sin!” diyen çok kişi oldu.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Yolun neresinde olduğumu düşünmekten çok yolda olmayı seviyorum. Kendim gibi beste yapmaya ve kendim gibi yazmaya kısaca kendim olarak üretmeye gayret ediyorum. Müziğimi en iyi kelimelerden çok yine müzik ile tanımlayabilirim.
Don’t Be Afraid’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Tüm coğrafyaları birbirine bağlayan evrensel dil olan müziğin her döneminden, her coğrafyasından ve her kültürden etkileniyorum. Sanat çok boyutlu ve uzun bir yol. Bu yolun yolcusu olmak kelimelerle bitmez. Dünyaya bırakmak istediğim, tozlu raflardan zamanı gelince çıkmayı bekleyen birçok şarkım var…
Ece Evrensel’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Don’t Be Afraid”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle