Röportajlar

Yeni teklisi “Gece”yi dinleyicilerle buluşturan Seda Aydın ile bir röportaj…

Seda Aydın… Zaman içinde müziğe olan ilgisi doğrultusunda hem müziğin eğitiminden gelen hem de kendi şarkılarını yazmaya başlayan Aydın, bu süreçte şarkılarını kendi şirketi Vibe Creative etiketiyle dinleyicilerle buluşturmaya başladı. En son yine alternatif pop tınılı yeni teklisi “Gece”yi dinleyicilerle buluşturan Aydın ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Kelebek“e kadar olan ve konservatuvar ile şekillenen müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?

-Kelebek’e kadar olan süreç belki de sonrasında devam eden müzik hayatımdan çok daha yoğun ve karmaşıktı. “Bir şarkı yazdım ve yayınlayabilirim” diyene kadar çok fazla ürettim, çok fazla aradım, çok kez vazgeçtim, çok kez heyecanlandım ve hayal kırıklığına uğradım… Bu süreci tam anlamıyla anlatabilmem için saatlerden fazlasına ihtiyacımız var! (gülüyor) Ama müzik kariyerimin en heyecanlı ve verimli dönemi Şebnem Özberk ile tanışmamla başladı. Beraber şarkıcılık ve oyunculuk üzerine çalışmaya başladık ve ruhumda bambaşka renkler belirdi. Birlikte çalışmaya devam ediyoruz ve her çalışmada ortaya çıkanlara hala şaşırıyorum!

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Kelebek’in düzenlemesini-yapımını üstlenen ve halen çalışmaya devam ettiğiniz Ekin Kuyumcu ile yollarınız nasıl kesişti? 

-İlk teklimin çıkması büyük oranda Ekin’in yönlendirmeleriyle oldu. O sırada yaz sonuydu, İzmir’in küçük bir sahil köyünde tatildeydim ama böyle yeni kararlar aldığınız ve onları hayata geçirirken içinizde geçmişten gelen ne varsa temizlemek üzere çıktığınız tatiller vardır ya; tam olarak o tatillerden biriydi. Bir akşam Ekin bana bir altyapı gönderdi, “ne dersin bir şarkı yazar mısın buna” dedi ve ikinci dinlememde bir çırpıda Kelebek’i yazdım. Çünkü o anda içimde gerçekten binbir kelebek vardı ve uçmaları gerekiyordu, hadi uçuralım dedik ve Kelebek çıkmış oldu. Üniversiteyi Manisa’da okudum ve o dönem Manisa Belediyesi kendi konservatuvarını açmıştı. Sınavlarına girdim ve okulun yanı sıra bir yandan da konservatuvarda eğitim almaya başladım. Ekin de orada öğrenciydi ve Manisa’da yaşıyordu, orada tanıştık. Yani çok uzun yıllardır arkadaşız ve iyi ki hayatımda. Arkadaşlığımız sonrasında sağlam bir dostluğa ve hayat arkadaşlığına evrildi!

“Kelebek” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız? 

-İnanılmaz güzel tepkiler geldi! Sonrasında devam edebilmemde bu güzel desteklerin çok büyük faydası oldu. Hiç beklemediğim kişilerden gelen telefonlar, dinleyenlerin pozitif yorumları “Haydi devam” dedi resmen. Hepimizin umut vadeden, güzel enerjiler barındıran şarkılara ihtiyacı varmış sanırım! Ayrıca bir remake versiyon da yayınladık.

İkinci tekliniz ve Kuyumcu ile bestelediğiniz “Rüya”nın oluşum süreci nasıl gelişti? “Rüya” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız? Şarkıyı birlikte yaptığınız Erdem Alp Sezer, Deniz Ablak ile yollarınız nasıl kesişti?

-Kelebek’ten sonra zaten hiç durmadık, sürekli olarak stüdyomuza yatırım yapmaya ve yeni şarkılar üretmeye devam ettik. Rüya’dan önce ve sonra da birçok şarkı yazdım ama Rüya parladı aralarında, üzerinde çalışmaya başladık. Rüya’yla gelen tepkiler yine inanılmazdı! Hayatımıza birçok yeni sound ve arkadaş kattı. Deniz, Ekin’le ortak arkadaşımız. Yine konservatuvar zamanında tanıştım Deniz’le, üniversitede de aynı okuldaydık. Ekin’le zaten beraber büyümüşler. Mükemmel bir şekilde hayat üçüzümü bir araya getirdi yani! Arkadaşlığımızın yanı sıra Deniz çok beğendiğim bir gitarist ve harika bir söz yazarı. Rüya’yı yazdığım dönem yanımızdaydı, haftalarca stüdyodan çıkmadık. Sözleri eline aldı ve ertesi sabah “Gel bak ben bunun buralarını değiştirdim!” dedi. Bana sorsa şarkı zaten tamam derdim ama Deniz’in dokunması gereken yerler varmış meğerse! (gülüyor) Rüya’yı o anda kaydettik, hazırdı her şey derken hayatımıza Erdem girdi ve şarkıcılığıyla bizi büyüledi. Erdem’in şarkılarını dinleyince bayıldım ve tabii ki birlikte bir şarkı yapmalıydık. Rüya’yı dinlettik ve neyse ki o da sevdi bu fikri. Çok kısa bir sürede sözlerini yazdı ve artık şarkıda Erdem için bırakılmış alanlar vardı. Rüya tam anlamıyla “bizden” bir şarkı oldu.

Yeni tekliniz yine Kuyumcu düzenlemesi “Gece” oldu. “Gece’nin oluşum süreci nasıl gelişti? Bu süreçte kendi kurduğunuz şirket Vibe Creative’ın oluşum süreci nasıl gelişti?

-Gece bambaşka bir şarkı oldu. Bundan önce çıkan iki şarkımda çok pozitif çok eğlenceli şarkılardı. Gece’de işler değişti çünkü Kelebek’te aldığım virajın bu sefer biraz daha karanlık bir versiyonunu aldığım bir dönemdi. Rüya’dan sonra çok uzun bir süre yeni bir şarkı çıkarmamıştım zaten. Gece bu süreçte yaşadığım değişimi çok güzel anlatan bir şarkı oldu. Diğerleri kalbimden umutla sökülen şarkılardı, Gece acıyla söküldü iyi ki de öyle oldu. Hala dinlerken kendime sarılıyorum, kendisiyle yüzleşmeye cesaret edenlerin yolu bir şekilde Gece’yle kesişir umarım. Ayna gibi karşılarında kendilerini bulacakları bir şarkı. Vibe Creative kendi şirketim, Ekin’le birlikte yönetiyoruz. Yapım şirketlerinin yorucu süreçlerinin üretimime engel olduğunu fark ettiğimden beri zaten bu yolculuğu bağımsız olarak sürdürüyorum. Bundan sonrasında da hem bize hem de başka müzisyenlere üretim süreçlerinde sadece destek olmak için yanlarında olacak, sanatçının sadece sanatıyla ilgilenmesini sağlayacak ortamı sunacak bir yapım şirketine dönüşmesi amacıyla Vibe Creative’i kurduk. Henüz yolun çok başındayız ama kendisine güvenen ve müziğine inandığımız herkese kapımız açık. 

Gece ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Gece’yi dinleyen 10 kişiden 9’u bir köşeye çekilip ağlıyor, en akılda kalıcı geri dönüş bunlar oldu sanırım! Gece için herhangi bir klip çekmedik veya bir tanıtım yapmadık, buna rağmen ilerlediği yolun hızı ve ulaştığı kişiler beni hayrete düşüyor. O kadar içimizden gelerek kendimizi cam gibi sunduk ki bu şarkıda, sanırım samimiyetimizin karşılığını alıyoruz.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Aslında yaptığım müziği etiketlendirmekten hoşlanmıyorum. Bu kadar çeşitlilikten beslenirken, yaptığım işi tek bir tanımın altına yerleştirmekten yana değilim. Kesinlikle bir kategori düşünmemiz gerekiyorsa R&B-Pop olarak tanımlıyorum, ama çok da içime sinmiyor bu cevaplar. İçimden o anda geleni yapıyorum. Müziğim samimi ve gerçekten yaşanmış duyguları anlatsın istiyorum. Tek derdim bu!

Gece’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Gece zaten benim için büyük bir kırılma noktasıydı, sonrasında durmam mümkün değil. Şu anda sırasını bekleyen şarkılar var ve içimde inanılmaz bir üretme arzusu var. Bu arzu müthiş işlere imza atacak gibi görünüyor!

Seda Aydın’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Gece”yi tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.