Müziğin içine doğmuş bir müzisyen Serra Erkoç… Babası Sinan Erkoç, dedesi Hasan Erkoç ve tabii ki amcası Fatih Erkoç ile başlayan bir müzik yolculuğu, Serra Erkoç’u “amca enstrümanı” trombona ve vokale; özellikle caz alanında çalışmalara doğru götürürken, kendi şarkılarını yazmaya da başlayan Erkoç, art arda tekliler yayınlamaya başlamıştı. En son, trombon hocası Aycan Teztel eseri ve Fatih Erkoç ile düet yaptığı “Suçlama Beni”yi Aşk Müzik Yapım etiketiyle dinleyicilerle buluşturan Serra Erkoç ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle Zaman Durdu’ya kadar olan müziksel yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda müzisyen bir aileden geliyor oluşunuz ve konservatuvar eğitimleriniz size müziksel anlamda neler kattı?
-Dediğiniz üzere çok müzisyenli bir ailenin içine doğdum. Ailemizde müzisyen olmayan azdır diyebilirim hatta! (gülüyor) Negatif tarafları olmasına karşın, bu durumu her zaman büyük bir şans olarak görmüşümdür. Çünkü bu tarz sanatsal işlerde çekirdekten yetişmek ve çok küçük yaşlarda iyi müziklerle kulağın dolması çok önemli kanımca. İlerki senelerde de konservatuvara girerek tüm bu birikimi teorik olarak da oturtmuş oldum. Yani içsel olarak bildiğim şeyleri anlamlandırmamı sağladı konservatuvar eğitimi. Buradan tekrar tüm aileme ve emeği geçen öğretmenlerime çok çok teşekkür ederim.
Sizi aynı zamanda amcanız Fatih Erkoç ile düetiniz Bir Şans Daha ile de dinlemiştik. Şarkının yorumlanma süreci nasıl gelişti ve nasıl geri dönüşler aldınız?
-15 yaşından bu yana amcam Fatih Erkoç’la profesyonel olarak aynı sahneyi paylaşıyorum. Başlı başına bir okuldur onun sahnesi. Sahnede onunla yaptığımız canlı düetler çok güzel tepkiler alırdı. Bunun üzerine yine bir konser dönüşü havalimanında yazdı amcam “Bir Şans Daha”yı. “Bizim kendimize ait de bir düetimiz olsun!” dedi. Hızlıca hayata geçirdik ve ortaya gerçekten tatlı ve bizi yansıtan güzel bir şarkı çıkmış oldu!

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda Zaman Durdu’nun oluşumu nasıl gelişti? Müziği ve düzenlemeyi üstlenen; aynı zamanda eşiniz olan Gökay Gökşen, yapımı üstlenen Aşk Müzik Yapım ile yollarınız nasıl kesişti? Zaman Durdu ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Çok değerli Gökay Gökşen’le çok uzun yıllara dayalı bir müzikal birlikteliğimiz vardı. Kendisi müziğin çeşitli kollarına inanılmaz emekler vermiş, çok özel ve farklı yetenekleri olan önemli bir müzik adamıdır. Uzun yıllar birlikte konserler verdik ve seçkin etkinliklerde yer aldık. Bir müddet sonra kendi şarkılarımıza hayat vermek istedik, onun şahane kalbinden çıkan melodilerle, benim sözlerimin buluşmasıdır “Zaman Durdu” İlk göz ağrımızdır! Ama tabii hali hazırda dinleyiciyle buluşmayı bekleyen daha pek çok duygumuz ve sözümüz var. Aşk Müzik Yapım ise bizi bu yolda inanılmaz destekledi ve inandı. Sevgili Erdem Uyanık yine çok eski tanıdığım, işinde çok titiz ve hassas kıymetli bir abimdir. Onunla çalışıyor olmaktan çok mutluyum.

Yine Gökşen ile yaptığınız ikinci tekliniz Kozmik Enerji’nin oluşumu nasıl gelişti? Kozmik Enerji ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Zaman içinde müzikal olarak yakaladığımız bu uyum hayat yoluna da yansıdı ve sevgili Gökay Gökşen’le hayatlarımızı birleştirdik! Dolayısıyla üretimimiz de oldukça arttı. Duygusal olarak ve müzikal olarak yakaladığımız bu sinerji şarkılarımıza yansıdı diyebilirim. İşte “Kozmik Enerji” tam da bunun meyvesi diyebilirim. Çok sıcak, kıpır kıpır, bizi ve müziğimizi en iyi anlatan örneklerden. Buradan sizin vasıtanızla çok değerli eşime teşekkür etmek istiyorum, tüm bu değerli şarkılar ve duygular için!

Üçüncü tekliniz Gökşen bestesi “Kıyamet” oldu. Eserin sözlerini yazan Ozan Umut Çobanoğlu ile yollarınız nasıl kesişti? Şarkının oluşum süreci nasıl gelişti? Kıyamet ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-“Kıyamet” gerek form, gerekse müzikal farklılık açısından gerçekten çok özel bir şarkı. Sevdiğimiz, dinlediğimiz ve tüm hayatımız boyunca içselleştirdiğimiz müzikal birikimin bir yansıması sanki. Şarkı formu olarak da alışılagelmişin dışında oluşu ayrı bir heyecan kattı bize. Çünkü insanların belli formlara sıkışıp kalmaması gerektiğini, hayatta olduğu gibi müzikte de birçok farklı renk olduğunu savunan insanlardanız. Gökşen’in virtüözitesini yansıtan enfes soloları da çok olumlu ve değerli geri dönüşler aldı. Bu da yapmak istediğimiz şeyin anlaşılması açısından bizi çok çok mutlu etti. Sözleri ise yine eski arkadaşım olan sevgili Ozan Umut Çobanoğlu’na ait. Kendisinin esas mesleği oyunculuk ve yönetmenlik olmasına karşın sözleri tılsımlı sözlerinin müziğimizi çok güzel beslediğini düşünüyorum ve ortaya gerçekten özel, türünde ve tarzında farklı değerli bir şarkı çıkarmış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz!

En son yine Fatih Erkoç ile bir düet “Suçlama Beni”yi yayınladınız. Aynı zamanda trombon hocanız olan Aycan Teztel’in bir eserini seslendirmeniz nasıl gelişti?
-Konservatuvarda trombon hocam olan çok değerli Aycan Teztel’in tabiri caiz ise elinde büyüdüm. Hem fiziki hem de manevi olarak! (gülüyor) Çünkü amcamla çok eski arkadaşlar ve çok yıllar onlar da aynı sahneyi paylaştılar. Dolayısıyla gerçekten bebek denecek yaştan beri onlarla birlikteyim ve ikisi de hayatımdaki en önemli kahramanlarımdan. Kariyerimde, müzikal yolculuğumda ve ruhumda izleri ve emekleri kelimelerle anlatılamayacak kadar büyük ve Aycan Teztel’in bu şahane eserinde sesimin olmuş olması ve aynı zamanda da amcamla birlikte söylemek çok büyük bir keyif ve gurur. Tüm bu enerjinin de şarkıya yansıdığını düşünüyorum. Şarkının mimarı, büyük üstad müzisyen, canım hocam Aycan Teztel’e ve Türk müziğine birçok tarzda damga vurmuş canım amcam Fatih Erkoç’a çok çok çok teşekkür ederim!
Suçlama Beni ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Beklediğimizin de üstünde olumlu geri dönüşler aldık. Öne çıkan yorumlar şarkının zengin orkestrasyonu ve müzikalitesiydi. Şarkının enerjik ve insanı coşturan halini çok sevdi dinleyici. Bizi de çok mutlu etti tüm bu değerli yorumlar.

Suçlama Beni’nin klibini yöneten Onur Doğan ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Kıyamet’in yönetmeni sinematografik gözünden ve içsel enerjisinden çok etkilendiğim Ferhat Kılıç vasıtasıyla tanıştık Onur Doğan’la. Takvimsel bir sıkıntı yaşadığımız için Ferhat’la çalışamayacak olmanın stresini yaşıyordum. Çünkü Kıyamet de harikalar yaratmıştı ve çok rahat çalışmıştık! Ama Onur sağ olsun, tüm o stresimi, deneyimi, sıcak ve samimi tutumuyla giderdi. Çok planlı ve pandeminin zorluklarına rağmen eğlenceli bir şekilde çalıştık. Ortaya da yine o uyumun yansıdığı bir klip çıktığı kanaatindeyim. Kendisine ilgisi ve özverili çalışması için çok teşekkür ederim.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Yaptığımız müziği tanımlamak gerekirse tüm sınırlardan ve olması gereken diye düşünülen kalıplardan özgür diyebilirim. Çünkü insan neyle besleniyorsa ve neyi severek dinliyorsa o müziği yapması çok samimi geliyor bana. Bizim şarkılarımızdaki önceliğimiz hep müzikalite oldu. Müziği ön plana alan şarkılar yapmayı ve türk müziğinde örneği az olan funk, jazz ve fusion türlerini öne çıkarmayı hedefledik. Gelen tepkiler de doğru yolda olduğumuzu hissettirdi. Türkçe sözlü böyle örnekleri çoğaltmak ve paylaşmak ta gelecek için yapmak istediklerimiz!

Ayrıca Trombon eğitiminden geliyorsunuz. Trombon ile tanışmanız nasıl gelişti ve Trombon çalmak size müziksel anlamda neler kattı?
-Amcam küçüklüğümden beri en büyük idolüm. Dolayısıyla trombonu seçmemdeki büyük etken onun da esas sazının trombon olması diyebilirim. Hiç de pişman olmadım çünkü çok değerli Aycan Teztel’le çalışma fırsatı buldum. Ayrıca bir şarkıcı için en önemli şey nefes ve trombon çalarken kullandığım nefes tekniği tüm şarkıcılığımı şekillendirdi ve ses tonumu besledi. Hali hazırda canlı sahnelerde ve bazı projelerde aktif olarak da trombon çalmaktayım. Çok özel ve farklı bir enstrümanın icracısı olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Suçlama Beni’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Hali hazırda, birden fazla beste ve sözü bitmiş, kayıt aşamasında olan bir albüm hazırlığı içerisindeyiz. Duygularımızı ve anlatmak istediklerimizi bu kez de daha kapsamlı bir şekilde sunacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Umarım kısa zamanda dinleyiciyle buluşur!
Serra Erkoç’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Suçlama Beni”yi tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle