Can Köymen ismini çoğu dinleyici Beyler ve halen devam eden Yokuz grubu ile duymuştu. Zaman içinde Yokuz devam ederken “Eski Defterlerimden Şarkılar” ismini verdiği kendi solo projesine doğru giden Köymen, geçtiğimiz günlerde Garaj Müzik etiketiyle sözü-müziği-düzenlemesi kendisine ait olan ilk solo teklisi “Sorma”ı dinleyicilerle buluşturdu. Köymen ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, Beyler ve Yokuz gruplarını, teklisini ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Sorma’ya kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Küçüklüğümden beri müzik ile iç içeyim. 7 yaşımda Moskova’ya taşındığımız zaman klasik müzik eğitimi aldım ve okul korosunda şarkı söyledim. 13 yaşımda İstanbul’a dönmem ile gitar çalmaya başladım. O dönem hem piyano çalma hem de şarkı söyleme konusunda isteksizdim, o yüzden ağırlıklı olarak gitara yöneldim. Daha sonra üniversiteye başladığım dönemde beste yapmaya başladım. Aynı dönemde “The Crew” isimli Sabancı Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi ve Koç Üniversitesi öğrencilerinden oluşan bir cover grubunda yer aldım. O grup ile Bilgi Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi’nde sahne aldık. Daha sonra işte 2011 senesinde Beyler grubunu kurduk ve Beyler ile aktif olarak uzun süre hem sahne aldık, hem de beste yaptık. Rock N’ Coke 2013, Ghetto, Bronx Pi Sahne gibi önemli sahnelerde kendi bestelerimiz ile yer aldık ve İskender Paydaş gibi önemli bir prodüktörle çalışma şansını elde ettik. Beyler grubunun miadını doldurması ve Yokuz’un kurulması ile ‘Biz Geldik’ albümümüzün çalışmalarına prodüktörümüz Ozan Yılmaz ile başladık. O süreçten bu güne 3 tane video klip çektik, 2020’de ilk albümümüzü çıkardık ve Liam Gallagher, İstanbul Kahve Festivali gibi festivallerde sahne aldık.
Sizi ayrıca Beyler (sonradan Yokuz olan) grubu ile de tanıdık. Grubun kuruluş süreci nasıl gelişti ve bu bağlamda Garaj Müzik ile yollarınız nasıl kesişti? Yokuz size müziksel anlamda neler kattı?
-Öncelikle Beyler ve Yokuz ne kadar birbirinin devamı olarak gözükse bile aslında hiç öyle değil! Yokuz grubunu kurduğumuzda hem grup üyeleri arasındaki iç dinamikler, hemde sound olarak çok farklı bir yöne gittik. Açıkcası benim adıma çok daha mutlu olduğum bir yöne evrildik. Dört kişinin ortaklığında, sevdikleri ve inandıkları müziği yapan bir grup haline geldik. Yokuz’un bana kattığı en büyük şey büyük ihtimalle beste yapım sürecindeki farklılık oldu. Her şeyi kendim yapmaktansa grup olarak ortak beste yapma sürecini öğrendim. Garaj Müzik’le ise Zeynep Nazikioğlu ve Jülide Koçoğlu sayesinde yollarımız kesişti.
Bir solo tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve bu bağlamda “Sorma”nın oluşum süreci nasıl gelişti?
-Burada aslında önemli iki faktör var. Birincisi bir grupta çalıyorsanız o grubun soundu ortak bir sound oluyor. Bu bağlamda herkesin hem fikir olması ve ona göre beste yapmanız gerekiyor. O grubu “kendisi” ve özgün yapan şey de bu oluyor aslında. Bu da doğal olarak farklı tarzda veya fikirler demek isteyenleri zaman zaman kısıtlayabiliyor. İkincisi ise ben yerinde durmayı pek seven bir insan olmadığım için pandemi sürecinde bir şey üretememekten bıktım ve eve kapanma sürecini üreterek geçirmeye çalıştım. Zaten hem Beyler zamanından hem de daha eskiden yazdığım bir çok şarkı vardı. Bunları toparlamak istedim.
Sorma’nın düzenlemesini de kendiniz üstlendiniz. Bu durum size özgür bir alan sağlıyor mu?
-Hem evet, hem hayır… Çünkü kendi yaptığınız müziğe düzenleme yaptığınızda kendi seveceğiniz şekilde yapıyorsunuz. Bu tabii ki çok güzel bir şey ama aynı zamanda da farklı bir bakış açısı ve yorum bir o kadar katkı sağlayacak bir şey. Zaman zaman getirdiği kadar götürdüğü şeyler de oluyor. Ben bunu minimize etmek için hem grup arkadaşlarıma hem de yakın çevreme bestelerimin demolarını hep dinletiyorum fikirlerini almak için.
Sorma, aslında “Eski Defterlerimden Şarkılar” projenizin ilk ürünü. Bu projeyi hazırlamaya nasıl karar verdiniz ve proje bundan sonraki adımlarda nasıl gelişecek?
-Biraz evvel cevapladığım gibi aslında elimde hiç yayınlanmamış çok fazla şarkı var. Şarkılar ne kadar eski olsa bile onları daha modern bir müzikle “güncelleyip” yayınlamak istedim. İlk etapta her ay bir şarkı olarak düşünüyorum. İkinci şarkım yakın bir zamanda masteringe gidecek. Tahminimce o da Eylül sonu – Ekim başı gibi yayınlanmış olur.
Grubun yanı sıra solo projeniz için de Garaj Müzik ile çalışma süreci nasıl gelişti?
-Aslında çok bir şey gelişmedi. Kendileriyle Yokuz ile çalışıyoruz zaten, güvendiğim ve sevdiğim insanlar oldukları için Garaj Müzik ile devam ettim.
Sorma ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Samimiyetine güvendiğim insanlardan çok pozitif geri dönüş alıyorum. İnsanlara güzel hisler hissettirebilmek ve bunun geri dönüşünü görebilmek çok mutlu ediyor beni.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Kendi solo şarkılarımı daha romantik, melankolik ve ben diye tanımlayabilirim. Yokuz ile yaptığımız ilk albümde ise çok daha protest, agresif ve öfkeliydim.
Sorma’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Evet, her ay bir şarkı geliyor. İkinci teklimin ismi “Fena”…
Can Köymen’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Sorma”yı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle