Bağımsız Sahne köşesinin yüz on altıncı konuğu eğitim anlamında müzikten farklı bir alanda, Havacılık Yönetimi alanında ilerlese de müzikle olan bağını aldığı derslerle koruyan ve ilk teklisi “Diyemem Sana Dur”u dinleyicilerle buluşturan Seda Zeynep oldu. Seda Zeynep (Seda Zeynep Tilki) ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Diyemem Sana Dur”a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Çok küçük yaşlardan beri şarkı söylemeye meraklı ve şarkıcılık hayaliyle büyümüş birisiyim. Lise yıllarında edebiyata olan sevgim sayesinde şiirler yazmaya başlamıştım. İçimden geçen cümleleri, hisleri kağıda dökmek, şu anki müzik yolculuğuma başlamama sebep oldu. Üniversite yıllarımda kendi kendime şarkı söylemeyi bırakıp şan dersi almaya karar verdim. Bu işi gerçekten istiyorsam bir profesyonelin sihirli değneğine ihtiyacım olduğunu farkettim ve bu vesile ile Celina Odanova ile hem şan eğitimim hem de vokal koçluğum için çalışmaya başladım. Bu esnada da kendi şarkılarımı mı üretmem gerektiğini sesime yakışan, başkalarına ait şarkıları mı söylemem konusunda zor bir karar sürecine girdim. Neyse ki etrafımda profesyonel olarak müzikle ilgilenen insanlar olduğu için doğru tercihler yapmama ve “Diyemem Sana Dur” şarkısının ilk adımını atmama yardımcı oldular.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Sözlerini yazdığınız Diyemem Sana Dur’un oluşum süreci nasıl gelişti? Besteyi yapan Okan Atıcı ve düzenlemeyi üstlenen Barış Can Uç ile yollarınız nasıl kesişti?
-Üniversite yıllarında şans eseri Okan Atıcı ile aynı sınıfa düştüm ve tanıştığımızın ilk yıllarında ona müziğe olan hislerimden ve isteklerimden bahsettim. Hatta o dönemlerde kendisinin yayınlanmış bir şarkısı henüz yoktu. Sadece birkaç ünlü isme beste yapma ve söz yazma konusunda çalışmalar yaptığını biliyordum. Ardından ısrarlarım üzerine kendi sözlerini ve bestelerini yaptığı, ilerde yayınlamayı düşündüğü birkaç şarkısını ondan dinleme fırsatı buldum. Yeteneklerinden çok etkilenmiştim ve bana bu konuda yardımcı olabileceğini düşündüm. Bunun üzerine girdiğimiz pandemi sürecinde bütün dikkatimizi müziğe verme fırsatı yakaladık ve Okan Atıcı’ya son haline şahit olduğunuz “Diyemem Sana Dur” un sözlerini yolladım. İnanılmaz ama gerçek! Sözleri okuduktan 1 dakika sonra beni aradı, hatta o an birkaç sanatçı arkadaşımla oturuyordum, bana besteyi bitirdiğini söylediğinde inanamadım. Telefonu hoparlöre aldığımda bu duyduğunuz harika melodiyi kendi sesinden dinledim ve dinlediğim anda büyülendim. Bu kadar kısa zamanda böyle bir iş çıkarmış olmasına gerçekten hayran olmamak elde değil. Hemen bu projeye başlamak istediğimi ona söylediğimde Okan Atıcı’nın bazı şarkılarının prodüksiyon aşamasında büyük bir katkı sağlayan Eskitilmiş Yaz grubundan Barış Can Uç ile “Diyemem Sana Dur” şarkısı için güzel fikirler üretebileceğine inandığını ve onun da bu projenin içerisinde yer almak isteyebileceğini söyledi. Hızlıca bir toplantı alıp işe koyulduk ve birkaç haftalık yoğun bir çalışmanın ardından bu güzel şarkıyı son haline kavuşturduk.
Diyemem Sana Dur ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Öncelikle gerçekten şu anda ulaştığı rakamlar çok büyük olmasa bile ilk şarkıdan bu kadar dinlenebileceğimi düşünmemiştim. Çünkü hali hazırda ne Instagram ne Twitter ne de diğer sosyal mecralarda beni bekleyen bir kitleye sahip değildim. Etrafımdaki insanlar dahil kimsenin profesyonel müzik kariyerime başlayacağımdan haberi yoktu. Bu yüzden tahmin ettiğimden daha büyük ve güzel tepkiler aldım. Aldığım bu olumlu tepkiler beni bundan sonraki müzik kariyerim için motive etti ve bu yola girerek ne kadar doğru bir karar vermiş olduğumu gösterdi. Hatta şarkı çıktıktan sonra Türk, Azeri ve Kıbrıs’lı birçok sanatçıdan da düet teklifi aldım fakat kariyerimin henüz bu kadar başında doğru bir karar olmayacağını düşünüp reddettim.
Bununla birlikte müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Bu durum müziğiniz adına yapmak istedikleriniz anlamında özgür bir alan sağlıyor mu?
-Müziğimi bağımsız bir şekilde yaparken tamamen özgürüm çünkü her şeye ben karar veriyorum. Bu sayede hem mesleğe dair birçok şey öğrenip hem de birebir sürece etki edebiliyorum. Bu da benim her anlamda gelişmeme sebep oluyor. Diğer yandan tüm aslında müzik sanıldığından çok daha masraflı ve emek isteyen bir iş. Hem paranızı hem de zamanınızı çok iyi bir şekilde yönetmek zorundasınız. Özellikle maddi olanakların yeterli olmadığı durumlar, haliyle yaptığım şarkıları insanlarla daha geç buluşturmama sebep olabiliyor.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Kendimi bir kalıba sığdırmak zorunda olsaydım buna modern pop diyebilirdim fakat şu an üzerinde çalıştığım şarkılarımın R&B-Pop-House tarzını yansıtmasını umuyorum. Zaman ne gösterir bilinmez ama şu andaki kariyer hedefimde bu yolda hareket etmeyi planlıyorum.
Diyemem Sana Dur’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Müzik kariyerime başlarken zaten tek bir şarkı yaparım biter gibi bir düşüncem hiçbir zaman olmadı. En başından beri hep ileriye yönelik düşünüp kararlar almaya çalıştım. Şu anda da tabii ki bilgisine ve yeteneğine sonsuz güvendiğim Okan Atıcı ve yollarımızın çok güzel bir şekilde kesiştiği Onur Ormen ile 4 şarkılık bir proje üzerinde çalışıyoruz. Bu vesile ile bu tatlı heyecanımı da sizlerle paylaşmış olayım. Bundan sonrası için de düzenli olarak üretmeye ve yaptığım müziği en iyi şekilde insanlara sunmaya devam edeceğim. Biraz önce de anlattığım gibi hayatımda bu denli büyük kararları verirken sizi destekleyecek herhangi bir şirketin olmaması ister istemez bu yolcuğu daha uzun bir hale getiriyor. Ulaşmaya çalıştığım hedefler, tüm sanatçıların da isteyeceği gibi büyük bir kitleye hitap edebilmek. Ben de elimden geldiğince uzun da olsa bu keyifli yolda hayallerime kavuşabilmek için çabalıyorum.
Seda Zeynep’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Diyemem Sana Dur”u tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle