Bağımsız Sahne köşesinin yüz yirmi üçüncü konuğu müzik tutkusuyla hem sevdiği şarkıları yorumlayıp paylaşan hem de zaman içinde yaptığı şarkıları tekli olarak yayınlamaya devam eden, en son yeni teklisi “Sana Olan Aşkım”ı dinleyicilerle buluşturan Buse Gökpınar oldu. Gökpınar ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Yalnız Olmayı Tercih Ederim”e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Müzik yolculuğuma ukuleleyi öğrenerek başladım ve sonrasında YouTube’a şarkılar yüklüyordum. Süreç, kendi şarkılarımı yazıp kaydetmeye başlamam ile devam etti.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Yalnız Olmayı Tercih Ederim”in oluşum süreci nasıl gelişti? “Yalnız Olmayı Tercih Ederim” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-İlk başta 2021 yılında “Yalnız Olmayı Tercih Ederim” adlı şarkımı yayınlayarak tekli sürecime başladım. Bu şarkıyı ilk arkadaşlarıma attım, hepsi beğenince YouTube’a attım ama beni tatmin etmedi. Ardından Spotify’a yükleyerek dinleyicinin beğenisine sundum. Benim göz bebeğim diyebilirim. Yazdığım, çizdiğim ilk şarkı olmasa da bende hep ilkmiş izlenimi veren şarkımdır.
İkinci tekliniz “Bazen Kaybolmak İstiyorum”un oluşum süreci nasıl gelişti? “Bazen Kaybolmak İstiyorum” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-2022 yılında “Bazen Kaybolmak İstiyorum” adlı şarkıyı yayınladım. Ben her şarkımı arkadaşlarımın beğenisine sunarım. Çoğunun beğendiği bir şarkı oldu. Yayınlayınca da beğenildi. Tabii ki profesyonel olmadığım için ritim ve şarkı söylemlerinde kayma olabiliyor. Dediğim gibi bunlar odamdan çıkan şarkılar. O yüzden müzik yapan insanlardan tatlı eleştiriler aldım haliyle.
Üçüncü tekliniz “Tanrı Kabul Eder mi Beni Cennetine”nin oluşum süreci nasıl gelişti? “Tanrı Kabul Eder mi Beni Cennetine” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-O zamanki ruh halim pek iyi değildi ve o zaman yazdığım şarkılardan biriydi. Müziğin iyileştirici kısmı benim yaralarımı çok güzel bir şekilde sardı; çünkü yazıp, söyleyebildiğimi keşfetmek bu yolda kendi başıma yürümek beni çok mutlu ediyor. Dinleyicilerin de beğenisini kazandı.
Dördüncü tekliniz “Bazı Anlar Vardır Ya Ölmekten Beter”in oluşum süreci nasıl gelişti? “Bazı Anlar Vardır Ya Ölmekten Beter” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Yine ruh halimin iyi olmadığı zamanda yazdığım bir şarkıydı ve aynı şekilde yaralarımı sardı. Dinleyiciler de sevdi. Aldığım eleştiriler, verilen övgüler kadar biriyim. Hep yazacağım günlere diyorum. İyi ya da kötü bir insana bile dokunmak benim için çok önemli.
En son “Sana Olan Aşkım”ı dinleyicilerle buluşturdunuz. “Sana Olan Aşkım”ın oluşum süreci nasıl gelişti? “Sana Olan Aşkım” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Aklıma gelen sözlerle uygun bulduğum melodileri birleştirmekten büyük bir haz duyuyorum. Sana Olan Aşkım şarkısının gelişimindeki en büyük etken hayat arkadaşım oldu. Bana hayatın her alanında ilham verdiği için ona teşekkür etmek isterim. Dahasında arkadaşlarıma dinlettirdikten sonra bu şarkının herkese ulaşması gerektiğini düşündüm. Bazen en umutsuz anlarımızda, bazen büyük bir hayal kırıklığında bazen ise koca dünyada yalnız kaldığımızı düşündüğümüzde ansızın gelen bir elin omzunuzdaki sıcaklığını tahmin edemezsiniz. Öyle bir anda, öyle güzel bir şekilde hayat benim için yeniden başladı. Sana Olan Aşkım ile ilgili genel olarak güzel geri dönüşler aldım. Daha çok geniş kitlelere hitap edemediğim için her yorumu okuma ve değerlendirmem kolay oluyor. Beni eşleştiren insanlara da teşekkür etmek istiyorum çünkü onlar sayesinde yanlışlarımı görüyorum.
Bununla birlikte müziğinizi kendiniz icra ediyor ve bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Bu durum size müziğinizi dağıtıp sunarken yapmak istedikleriniz anlamında özgür bir alan sağlıyor mu?
-Özgür bir alan kesinlikle sağlıyor. Spotify açıklama kısmında “Odamdan çıkan şarkılar” yazıyor. Her şarkıyı odamda yazıp yine odamda seslendiriyorum. Kimsenin tepemde dikilmediği, istediğim şekilde yazdığım bana özel, bana güzel şarkılar icra ediyorum. Benim için böylesi daha anlamlı geliyor. Müzik sektörünün getirdiği tekdüze sistemin dışında kalıyorum. Ben ve beni dinleyen birkaç kişi ile mutluyum.
Kendi müzik tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
-Sanırım Indie pop diyebilirim. Bu müzik yolculuğumda bana ilham olan Deniz Tekin, Nova Norda, Can Ozan, Oscar Lang gibi alanında çok başarılı olan kişilerdir.
Bununla birlikte bir roman yazdınız: Senin Yerine… Bir kitap yazmaya nasıl karar verdiniz, yayıncınız Dionysos ile yollarınız nasıl kesişti ve kitabınız ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Bir gün bir arkadaşım bana çok güldüğüm bir anısını anlattı ve “Keşke bu anıyı ben yaşasaydım da herkese anlatsaydım!” dedim. Bunun mümkün olmadığını tabii ki biliyordum, “Ama yazabilirim!” dedim. “Benim Yerime” adlı romanım bir distopya. Halkın bir kısmı çok zenginken bir kısmı ise çok fakir. O kadar fakirler ki malesef her Pazar günü kurulan “Anı Pazarında” anılarını zengin insanlara satmak durumunda kalıyorlar. Bu distopyada anılar satılıyor. Kitabımı nasıl yayınlayabileceğimi araştırırken Dionysos Yayınevi’ni gördüm. Bu yayınevinden yayınlandı. Genellikle olumlu yorumlar aldım. Sadece bir kişi asla kalemi bir daha elime almamamı söylemişti. Gülüp geçtim. İnsan okuya okuya, yaza yaza gelişir. Ben de bu vesileyle “Belki kendimi geliştiririm!” dedim ve yazmaya devam ediyorum. Şu an ikinci kitabım için kolları sıvadım!
”Sana Olan Aşkım”dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Tabii ki var. Telefonumda birçok şarkı olmayı hak eden cümleler, dörtlükler ve hayatın her alanında ilham verecek şeyler mevcutken üretmemek imkansız. Artık odamı odam gibi hissetmediğim zamanlar çalışmayı bırakırım. Onun dışında üretmeye devam edeceğim.
Buse Gökpınar’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Sana Olan Aşkım”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle