Röportajlar

Bağımsız Sahne #154: İlk “Sarı Make-Up, Yeşil Marker”ı dinleyicilerle buluşturan lâl vulkan ile bir röportaj…

Bağımsız Sahne köşesinin yüz elli dördüncü konuğu çocuk yaştan beri müziğin içinde olup sonradan müzik alanında ilerlemese de müzikle olan bağını farklı müzik türlerinde sürdürerek kendi şarkılarını yapmaya devam eden, bir süre Soundcloud üzerinde paylaşan, şimdi ise alternatif tınılı ilk teklisi “Sarı Make-Up, Yeşil Marker”ı dinleyicilerle buluşturan lâl vulkan oldu. vulkan ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Sarı Make-Up, Yeşil Marker”a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?

-Adil bir yaşam arayışı, bolca gezi ve farklı şeyler denemekle geçti uzun bir süre. Tüm bu süreçte müzik sürekli hayatımın bir parçasıydı. Çocukken odamda vokalliğini yaptığım tüm kliplerden, lisede İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda yarı zamanlı fagot çalmaya kadar… Ortaokul dönemimden itibaren ise piyano ve gitar ile ilgilenmeye başlamıştım. Fakat bu sürecin büyük bölümünü evde kendi kendime şarkı söyleyerek geçirdim. Sonra bir ara her şey durdu. Ama geri döndüğümde, nereye doğru gideceğime dair hiçbir şüphem yoktu. Çağıl Kaya’dan vokal dersleri almaya başladım. Bununla birlikte Şehir Hatları Vapur’undahaftada dört gece şarkı söylemeye başladım. Birkaç ay sonra Kreşendo’nun düzenlediği “Müzikte Eşitlik Kariyer Kampı”na katıldım. Orada geçirdiğim zaman birçok şeyi daha gerçek ve mümkün hissettirdi. Bunun sonunda da ilk teklim çıktı ortaya.

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda Sarı Make-Up, Yeşil Marker’ın oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemenizi üstlenen Cemre Dalyan ile yollarınız nasıl kesişti?

-Artık yapmak istediğim müziği başkalarıyla da paylaşmamın zamanı geldiğini anladım bir noktada. Beş sene önce yazdığım bir şarkı vardı. Kız arkadaşlarımla çıktığım kaotik, ama bir o kadar da keyifli bir yaz tatilinden sonra, arkadaşlarıma hislerimi anlatmak için yazmıştım. Daha sonra abimle birlikte YouTube’dan bulduğumuz ücretsiz bir beat üzerine kaydetmiştik. İlk kaydımdı tabii, epey acemiydim. İşin garibi kayıttan tam beş yıl sonra, tam olarak aynı gün, 18 Temmuz’da yayınlandı şarkı. Cemre’yle, müzik yapmaya direndiğim dönemlerin son duraklarından birinde, eski iş yerimde tanıştık. Birbirimizi iyi anlıyorduk, aynı şeylere gülüyorduk. O da müzisyendi ve ses tasarımı yapıyordu. Beyoğlu’nda yiyip içip, Beyoğlu’nda çalışıyorduk. Sonra Hollanda’ya taşındı, ve bir noktada, “Doğru zaman artık, şimdi ve beraber.” dedik. Gerisi zaten “Sarı Make-Up, Yeşil Marker”

Sarı Make-Up, Yeşil Marker ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Düşündüğümden çok daha fazla sevildi. Bu kadar kişisel bir tonun insanlarda bir karşılık bulup bulamayacağından emin olamadığım için, bu şarkının “çıkışım” olabileceğini hiç düşünmemiştim. Yanılmışım. Küçüklüğümden beri müzik yapmayı istediğimi bilen yakın arkadaşlarımdan, yollarımızın kesişmediği ama aynı okulda okuduğumuz insanlara kadar birçok kişiden geri dönüş aldım. Sözlerinden müziğine, tarzından yarattığı hissiyata kadar insanlara dokunan bir şey yaratmış olmak beni gerçekten çok mutlu etti. Cesaret göstermeye başlayınca, bir zamanlar içinde boğulduğu kaygıların ne kadar yersiz olduğunu da fark ediyor insan. Ben de tam olarak bunu yaşadım.

Bununla birlikte müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturuyorsunuz. Müziğinizi bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturmak size müziğinizi sunmak adına özgür bir alan sağlıyor mu?

-Henüz bir label ile çalışma deneyimim olmadığı için farkları tam olarak kıyaslayabileceğimi söyleyemem. Ama bildiğim bir şey var… Kendimi ifade ederken en son isteyeceğim şey, bir başkasının fikrine göre hareket etmek zorunda kalmak olurdu. Şu an istediğim şeyi, istediğim zaman ve istediğim şekilde yapabiliyorum. Sözlerime, görünüşüme ya da dilime müdahale eden kimse yok. Bu özgürlük müziğimin ruhuna da doğrudan yansıyor, bunun böyle kalmasını tercih ederim.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Bu soruya eminim herkes zorlanarak cevap veriyordur. Benim de şu ana kadar yayınlanmış bir şarkım olduğu için bu soruyu hakkını vererek yanıtlamam epey zor. Yine de genel çerçevede rap ve R&B diyebilirim. Daha da spesifikleştirmem gerekirse jazz rap ve neo soul türlerinden etkiler barındırıyor. Böyle de devam etmek istiyorum şu an için. — ve barındıracak. Gelecekte daha fazla R&B tonlarında gezinip, deneysel şeyler yapabildiğim bir müzikal çizgide ilerlemek istiyorum.

Sarı Make-Up, Yeşil Marker’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Evet, bundan sonra daha çok üretmeyi planlıyorum. Yapmak ve denemek istediğim çok fazla şey var. Eğlenerek, yavaş yavaş, bugüne kadar biriktirdiğim fikirleri hayata geçirmek için heyecanlıyım. Şu sıralar ise yeni bir şarkının bestesi üzerine düşünüyorum. Belki ona bir klip de çekerim. Yakın zamanda bir EP kaydetme niyetim de var.

lâl vulkan’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Sarı Make-Up, Yeşil Marker”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.