Müziğe yıllarını vermiş bir ailenin günümüzdeki bireylerinden biri Anıl Şallıel. Kardeşi Batuhan Şallıel ile birlikte pek çok başarılı proje yapmaya devam eden Anıl Şallıel, ilk solo albümü 166 Days’i büyük bir kadronun katılımıyla Lin Records etiketiyle dijital platformlarda dinleyicilerle buluşturdu. Şallıel ile Bi’Kuble için, albümün oluşum sürecini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Çocuk yaştan beri müziğin içindesiniz. 166 Days’e kadar olan müzik yolculuğunuzu nasıl özetlersiniz? Bununla birlikte London College of Music’de okuma süreciniz nasıl gelişti ve eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı?
-London Collage Of Music, yurtdışında oldukça etkili bir kurum olduğu için kaydoldum ama benim çocukuğumdan beri hem babamdan hem de çalarak aldığım eğitimin üzerine çok fazla bir şey katmadığını söyleyebilirim, olsa olsa ufak bir cila atmıştır. Başvuran kişinin bilgi ve tecrübe seviyesine bağlı olarak faydalı olabilir. 166 Days’e kadar olan yolculuğu aslında albümü dinlediğiniz zaman anlayabiliyorsunuz!
166 Days’in oluşum süreci nasıl gelişti?
-Dört adet proje albümüm var. What Da Funk, Önder Focan ile ortak çalışmamız Funkbook I, sonra II ve son olarak Şallıel Bros ‘Famire’ ve artık zamanı gelmişti. “Birikimlerimi solo proje olarak yansıtmam gerekiyor!” dedim ve karşınızdayım.
166 Days’de kendi alanlarında usta ve başarılı müzisyenler de size eşlik ediyor. Bu kadronun albüme katılımı nasıl gelişti?
-Bu kadro aynı zamanda benim stüdyoda ve sahnede eşlik ettiğim, beraber müzik yaptığım ağabeylerim, arkadaşlarım. Her biri çok değerli, böylece hayalimi gerçekleştirdim diyebilirim.
Lin Records ile yollarınız nasıl kesişti?
-Lin Records çok hızla büyüyen bir müzik firması, sevgili Ediz (Hafızoğlu) ağabeyin her yaptığı işi takdir ederim. Türkiye caz camiasında böyle bir firma -label- boşluğu vardı, Lin Records bu boşluğu çok iyi doldurdu.
166 Days ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
İlk başta herkesin dediğini söylemek isterim; “Senden böyle bir albüm beklemiyorduk!” Belli ki benden daha standart bir caz bekleniyordu, böyle füzyon bir iş çıkınca herkes çok şaşırdı. Çok iyi tepkiler aldım, açıkca bu kadar sevilmesini beklemiyordum.
Kendi gözünüzde 166 Days’in müzikselliğini nasıl tanımlarsınız?
-Kendi gözümden 166 Days, kulak yormayan, güzel melodileri olan , kompozisyonlu bir iş. Her eserin ayrı hikayesi var, dinlediğinizde anlayacaksınız. En azından bana gelen yorumlar o şekilde.
Günümüzde Türkiye’de Caz müziğine bakış açısını bir müzisyen olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Türkiye’de caz oldukça ileri gidiyor, artık yeni isimler çıkıyor ve kendilerine yer buluyor, bence bu çok önemli. Bizim jenerasyonumuzdan çok özgün eserler-müzisyenler çıktı ve çıkıyor. Enver Muhamedi, Deniz Taşar, Su İdil gibi arkadaşlarımız çok güzel işler yapıyorlar.
Günümüzde CD olarak yayınlanan albüm sayısı azalırken ve birçok albüm CD şansı bulamadığı ve dijtalde görülen ilgiye orantılı olarak CD basımı yapılan bir dönemde albümünüz dijital olarak yayınlandı. Albümün CD olarak da yayınlanması düşünülüyor mu? Siz bir dinleyici olarak müziği genellikle hangi kanaldan dinliyorsunuz? (CD, Dijital Platform vs.)
-Ne yazık ki ekonomi çok kötü olduğundan dolayı maliyetler çok arttı, önümüzdeki dönemde albümü kendim bastırmak istiyorum. Ben de çoğunlukla müziğimi dijital kanallar üzerinden dinliyorum.
Bununla birlikte pek çok sanatçıya sahnede eşlik ettiniz. Bir müzisyen olarak sizi sahnedeki sanatçıya eşlik etmek mi yoksa sahnede önde kendi eserlerinizi seslendirmek mi daha mutlu ediyor?
-Sahnede güzel müzik var ise eşlik etmek de çok güzel, ama kendi müziğinizi çalmak da başka bir zevk.
Günümüzün dijital gelişmeler ile değişmeye devam eden müzik endüstrisini, müziğe ilk başladığınız zamanlar ile karşılaştırdığınızda nasıl bir sonuca ulaşıyorsunuz? O dönemle bu dönem arasında artılar, eksiler var mı?
-Müzik daha çok elektronik oluyor, aslında bunu da müziğime koymak istiyorum ama biraz daha üstünde çalışma yapmam gerekiyor, eski müzikler şu anda biraz daha gelişmiş duyuluyor.
166 Days’ten sonra yapmayı düşündüğünüz yeni çalışmalar var mı?
-Yeni çalışma var tabii ki. Şallıel Bros II kaydetmeyi düşünüyoruz; What Da Funk ile de video çekimlerimiz olacak.
Anıl Şallıel’e bu güzel röportaj için teşekkür ederim. 166 Days’i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle