Son dönemde yayınlanan tekliler arasında dikkat çekenlerden bir tanesi, müziğin eğitiminden gelen ve sahne performanslarıyla tanınan Tuğba Akbaş’ın Doruk Music Yapım etiketiyle yayınlanan; sözü ve müziği kendisine ait olan ilk teklisi Nadas oldu. Akbaş ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Nadas’a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Konservatuvar eğitiminiz size müziksel anlamda neler kattı?
-Aslında hem yol, hem yolcuyum bu yolculukta ben… Müzik yolculuğum ise gerçekten kendimi bildim bileli sürüyor. Çok şansıydım ki sanatla iç içe, genetik yatkınlıklarla yeteneklerle dolu bir ailede doğmuşum..Dedem keman, babam ise ud çalardı… Aynı zamanda amcam da müzisyendir; kuzenim ve ablam da benim gibi konservatuvar mezunu… Konservatuvar eğitimim tabi ki bu süreci taçlandırdı, çok özel ve değerli hocalarımla çalışma ve onların elinde yetişme imkanı buldum ne mutlu ki… Ege Üniversitesi Devlet Klasik Türk Müziği Konservatuvarı Temel Bilimler Bölümü Türk Sanat Müziği branşıyla mezun oldum dolu dolu bir eğitim ve repertuvarla… Hem yol hem yolcuyum derken hala öğretmenlik yapmaya devam ediyorum ama öğrenciliğim hiç bitmedi…
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve Nadas’ın oluşum süreci nasıl gelişti?
‘Nadas’ birikimlerle geldi; söz yazıyor, besteler yapıyordum ama 2019 bu konuda bir dönüm noktası oldu benim için. Kendime çok döndüğüm; beni bana yeniden anlattığım, hatta yeniden tanıştığım bir yıl oldu. Belki buna hiç fırsatım olmamıştı… Bestelerimi, sözlerimi duyan yakın çevrem bu projeyi hayata geçirmem için oldukça ısrarcı oldular. İlk çalışmam aslında bu bestem olmayacaktı ama öyle bir şey oldu ki ben Nadas’ı yazdım ve besteledim o ara ve dedim ki : ‘Evet tüm bestelerimi seviyorum ama bu…bu farklı…’ Nadas’la Eylül’de başladı yolculuğumuz… Tabi ben içimdeki yolculuğa kaç eylül sığdırmıştım o zamana kadar… Birbirimize ayna olduğumuz bu koca dünyada her birimizin sırrı içinde saklı… Benim de… Gün oldu yerle yeksan etti beni, gün oldu parmağımın ucunda döndü sanki dünya… Ne tohumlar ekildi içime, ne fistanlar biçildi yüreğime… Bir dinleneyim, bir dinleyeyim içimi ve ‘Nadas vakti gelmiş!’ dedim… Sözler de notalar da dökülüverdi işte…Yetinmedim bir de dinleyenim olsun istedim… Böyle tanıttım dinleyicilerime Nadas’ı…
Aynı zamanda düzenlemenizi üstlenen Erdem Topuzoğlu / Doruk Music Yapım ile yollarınız nasıl kesişti?
-Doruk Music Yapım Erdem Topuzoğlu zaten meslektaşım. Çok güzel sahneleri paylaştık kendisiyle ve başarılı çalışmalarını takip ediyordum. Erdem daha önce çok güzel eserler de dinletmişti bana ve ‘Mutlaka yapmalısın!’ demişti. Bu sefer ‘Ben kendi yazdığımı okuyacağım!’ dediğimde o da çok şaşırdı, çok beğendi ve heyecanlandı… Çalışmalarında farklı tınıları, yaratıcı fikirleri ve değişik duyumları yakaladığım Erdem’in sihirli elleri Nadas’a da dokundu ve öyle güzel ifade etti ki beni…
Nadas ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-O kadar güzel tepkiler aldım ki…Yorumculuğuma olan ilginin beste ve söz yazarlığıma da bu yönümü yeni gün ışığına çıkarmış olmama rağmen katlanarak dönmüş olması beni çok mutlu etti ve diğer projelerin de çok yakında müzik platformlarında yerini alacağının habercisi oldu sanki…
Nadas’tan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Bu zorlu süreç tüm dünyayı ve bizleri bir hayli bunaltmış ve yıpratmış olsa da sanata en çok ihtiyacımızın olduğu bir zaman diliminde olduğumuzu düşünüyorum. Hazır olan çalışmalarımızla birlikte sürprizlerimizle de çok yakında tekrar buluşmayı keyifle bekliyorum…
Tuğba Akbaş’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. Nadas’ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle