Mayıs ayı bitmeden dinleyicilerle buluşan ve dikkat çeken ilk teklilerden biri, kendi şarkılarını yapmaya başlayan ve güzel sanatlar lisesi eğitiminden gelen Zerda’nın kendi eseri-düzenlemesi Ellipsis etiketli ilk teklisi “Neydi Sorun” oldu. Zerda (Zerda Şimşek) ile Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Neydi Sorun”a kadar olan ve güzel sanatlar lisesi eğitimiyle şekillenen müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Aslında müzikle ilk ilkokul 3. sınıftayken tanıştım. Ama ilk ne zaman hissettiniz derseniz müzik tutkum annemle başladı diyebilirim. Bana hamileyken severek dinleyip söylediği şarkılarla aslında o zamandan beri içimde olduğunu düşüyorum. Çünkü müzikle büyümüş ve onunla doğmuş gibiyim. 3. sınıftayken keman dersine başlamamla bu yanımı biraz besledim. Belki de Güzel Sanatlar Lisesi’nde okumama teşvik eden yerlerdi bunlar. Güzel Sanatlar Lisesi eğitimiyle de müziğin bana hissettirdiği yerlere dokunmuş oldum.

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Neydi Sorun”un oluşum süreci nasıl gelişti? Firmanız Ellipsis ile yollarınız nasıl kesişti?
-Bunu küçüklüğümden beri istiyordum aslında. Bazen hüzünlü bir şarkıyı dans ederek, hareketli bir şarkıyı ise ağlayarak dinleriz. Bu, o şarkıda kendimizden nasıl bir parça bulduğumuzla alakalıdır. Ben de keyif alarak yaptığım bu işleri insanlarla paylaşmayı ve bir noktada belki de onların daha önce dokunulmamış yerlerine dokunmayı düşündüm. Küçük yaştan beri kendi sözlerimi yazıyordum. Neydi Sorun’u yazmak için aslında bir altyapım vardı kendi içimde. Neydi Sorun ile beraber birçok şarkım var aslında ama henüz adım atmamıştım yayınlamak için. Belki de kendime bir sesleniş olarak ilk şarkımı Neydi Sorun olarak tercih ettim ve adım atmış bulundum. Çevremde de bunu görüp bunu yapabileceğime inanan arkadaşlarım Ellipsis ile yolumu kesiştirmiş oldu aslında.
Neydi Sorun ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Yayınlarken çok beklentim olmayan bir şarkıydı açıkçası. Sadece uzun zamandır hayalim olan bu yola ufak bir adım atmam gerektiğini fark ettim ve küçük yaştan beri bir şeyler yazdığım için içlerinden şu an için bana en yakın olanı seçtim. O da “Neydi Sorun” oldu. Çevremden güzel geri dönüşler aldım, ama bu daha başlangıçtı.
Bununla birlikte düzenlemenizi kendiniz üstlendiniz. Bu durum size müziğinizde yapmak istedikleriniz açısından özgür bir alan sağlıyor mu?
-Kendi hissettiklerimi daha iyi yansıtabilmek için tabii düzenlemesi sözleri bana ait olması çok güzel bir his fakat bazen çok seçeneğin içinde kayboluyorum. Yazdığım sözleri güzel bir ritime dökebilmek… Bilirsiniz konuşurken tonlamalarımız bile anlamını çok değiştirir kelimelerin, ben de şarkılarımda buna dikkat etmeye çalışıyorum ve çok kombinasyon olduğu için bazen daha çok öğreniyorum bazen tam olarak istediğimi sunamıyorum. Ama ne olursa olsun kendi emeğini ortaya koyup geriye dönüp baktığında kendi emeğini eleştirmen bile çok güzel oluyor.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Çok büyük bir karadelik aslında. Genel olarak Rap, R&B, bazen Rock…Tamamen ruh halime göre değişen bir müzik tarzım var; neredeyse her müzik türünü dinliyorum, bu yüzden yapabileceğim müzikler de bu tarzda oluyor ve olacak diye yorumluyorum. Sanırım zamanla bunu göreceğiz!
Neydi Sorun’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Birçok çalışmam var. Hatta belki bir albüm bile çıkartabilirim. Bu yolda çok keyif alıyorum ve müzik hayatımın büyük bir parçası bundan çok eminim. Bu parçayı sizlerle uzun süre paylaşacağımı düşünüyorum.
Zerda’ya bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Neydi Sorun”u tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle