Bengü Beker… Çoğu dinleyicinin başarılı sahne performanslarıyla tanıdığı bir isimken, 2023 yazında Mabel Matiz’in yeni albümü “Fatih”te yer alan “Çerez” düeti ile pek çok dinleyicinin dikkatini çekti, beğenisini kazandı… Şimdi ise Beker bu sefer ilk teklisi olarak yeni bir Mabel Matiz eseri “Yağmur Olsam”ı Pose Records etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Beker Bi’Kuble için, müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
![](https://www.bikuble.com/wp-content/uploads/2024/01/BenguBeker_Cover_Narrow_3-_JPEG-1024x1024.jpg)
Öncelikle Çerez’e kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda bir dönem almış olduğunuz müzik öğretmenliği ve tiyatro-konservatuvar deneyimleri size sanatsal açıdan neler kattı?
-Çerez’den önceki 19 senem sahnede geçti diyebilirim. Türkiye’nin farklı şehirlerinde canlı müzik ve eğlence sektöründe, zaman zaman farklı tarzları harmanlayarak şarkılar söyledim. Fakat bundan daha da öncesinde, müzik eğitimim lisede başladı. Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Müzik bölümü mezunuyum; şan, piyano, viyolonsel ve müzik teorisi dersleri almaya lisede başladım; sonrasında Müzik Öğretmenliği ve ondan da sonrasında konservatuvarda tiyatro eğitimi aldım. Okullarımı bitirmedim, çünkü anldım ki ne öğretmen olacaktım ne de tam zamanlı bir oyuncu… Yani aslında eğitim hayatımın çok büyük bir kısmı sanat eğitimiyle geçti. Sanatsal felsefeyle erken yaşta tanışmamın sadece müzikal yaklaşımıma değil; dünya görüşüme, ufkumun genişlemesine ve kimliğimi inşa etmeme de olumlu etkileri olduğunu düşünüyorum. Empati yeteneğimi ve duyarlılığımı geliştirmeme, aidiyetsizlik hissiyle baş etmeme yardımcı olan en iyi dostum hep sanattı dersem abartmış olmam sanırım.
Bununla birlikte uzun yıllar sahnelerde yer aldınız ve yer almaya devam ediyorsunuz. Bu bağlamda sahne hayatınıza nasıl başladınız ve sahne deneyimlerinizi kendi açınızdan nasıl özetlersiniz?
-Üniversite hayatım başlar başlamaz, bölümdeki üst sınıflardan birkaç arkadaşım onlarla müzik yapmamı istediler ama gel gelelim babamı ikna edemedim ilk birkaç ay; çünkü tek istediği okuluma adapte olup, öğretmen olmamdı. Neyse ki uzun sürmedi, sonunda izni kopardım ve Abant’taki otellerden birinde şarkı söylemeye başladım. İlk seneler o kadar aklım başımda değilmiş şimdi düşününce. Zaten oteller oda satmakla ilgilenirdi, biz beşinci plandaydık ve buna hiç takılmazdık, öğrenci kafası işte… Asıl profesyonelleşmeye başladığım zamanlar Bursa ve İstanbul’a tekabül ediyor. Tarzım daha çok oturmaya başladı buralarda. Canlı müzik mekanlarında hep çok mutlu oldum, dinlemeye gelen insanlarla yakın teması sevdim hep, ilgilerini sadece eğlenmeye değil müziğe de çekmek için çabaladım ama onları sahne dışındaki hayatıma taşımadım. Aslında Bengü Beker’i ve Bengü’yü ayırmam gerektiğini çok erken farkettim. Ne sahneye çıktığımda azımı verdim ne de indiğimde çoğumu. Bu çizgiyi takip ettim.
Sizi çoğu dinleyici Mabel Matiz ile yaptığınız düet ”Çerez” ile tanıdı. Öncelikle Mabel Matiz ile yollarınız nasıl kesişti? Şarkıda yer almanız nasıl gelişti? Şarkıdaki performansınız ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-2022 yazıydı. Gece hayatında her şey yolunda gitse de ben artık çoğalmak, çoğaltmak istediğime karar verdim, daha fazla insana ulaşmak istiyordum fakat kendi yaptığım şarkılar ne benim içime siniyordu ne de bu hedefimi gerçekleştirebilirlerdi. Ben de şarkılarının hem sözlerini hem bestelerini hem de vizyonunu çok sevdiğim için Mabel’den şarkı istemeye karar verdim ve bundan bir arkadaşıma söz ettim. O Mabel’i tanıyormuş, benim videolarımı Mabel’e dinletti. Mabel de şarkılarını başka seslerden duymak istediği, arayışta olduğu bir dönemdeyken dinleyince benim sesimi sevmiş. Böylelikle bir araya geldik, tanıştık ve serüven başladı. Keşfedilme hikayesi gibi bir şey aslında. Bir yandan benim şarkılarım için çalışmalarımızı sürdürürken bir yandan da Fatih albümünü hazırlıyordu Mabel. Bir buluşmamızda Müphem’i dinletti, eşlik etmek isteyip istemediğimi sordu, tabii ki seve seve eşlik edecektim; kısa bir süre sonra da Çerez’i gönderdi, ben şarkıyı çok sevdim ve hemen bir demo kaydettim, sonrasını biliyorsunuz! (gülüyor) Çerez albümün enteresan şarkılarından biri oldu bence. Benim de ismimi Spotify’da ilk görüşümdü. Çok katmanlı ve çok eğlenceli olduğuna dair hep geri dönüşler.
![](https://www.bikuble.com/wp-content/uploads/2024/01/bb_cover_01-1024x1024.jpg)
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz ve bir Mabel Matiz şarkısı-yapımı “Yağmur Olsam”ı seslendirmeniz ve bu şarkı ile ilk tekli deneyimini kazanmanız nasıl gelişti?
-Yağmur Olsam’la ve Mabel’le aynı anda tanıştık, hatta Yağmur Olsam’ı ilk dinlediğimde henüz Mabel’le bir araya gelememiştik ikimizin de iş seyahatinde olmamızdan dolayı. Mabel buluşmamızı beklemeden şarkıyı bana yolladı; hava alanındaydım ben de, ayaküstü dinlemek istemedim. Eve gider gitmez açtım şarkıyı. İçinde olduğum ruh halinin de etkisiyle hüngür şakırt ağlamaya başladım! Duygusal bir bağımız oldu böylece. Bence dinleyen herkese benzer yerden dokunan çok özel bir şarkı Yağmur Olsam. Çoğalmaya başladığımı hissediyorum.
Düzenlemeyi üstlenen Brek ile yollarınız nasıl kesişti?
-Yağmur Olsam‘ı birkaç aranjörle deniyorduk ama muvaffak olamıyorduk. İlk yayınım olacağı için de çok bıçak sırtı bir konuydu bence aranjesi. Yanımda Mabel gibi tecrübeli bir sanatçı olmasa çok zorlanırmışım o net. Brek’le Mabel’i Mert Demir tanıştırdı yanlış hatırlamıyorsam. Brek’in kendi şarkıları da çok hoş, müziğe yaklaşımı da. Aylardır aradığımız soundu ve yapıyı bir anda, yağmur ve fırtına uyarısı verilen bir günde Kadıköy’de bulduk. Bir kez daha ellerine sağlık Brek’ciğim!
![](https://www.bikuble.com/wp-content/uploads/2024/01/BenguBeker_Cover_Narrow_1-_JPEG-1024x1024.jpg)
Yağmur Olsam ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Şarkım an itibari ile 2.5 aylık. Çok bebek. İlk teklim olmasına rağmen çok güzel ilgi gördü ve dinleyicisini buldu, daha da bulacağına inancım tam. Dinleyenler genelde çok gerçek ve naif buluyorlar. Gidişatından memnunum.
Klibi yöneten Mali Erbil ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Mali zaten çok güzel işlerde hep adını gördüğüm, takip ettiğim başarılı bir yönetmen. Yağmur Olsam’ı hissetmesi de çok şahane tabii, hissetmese atmosferi bu kadar iyi oluşturabilir miydi bilmiyorum. Şarkının duygusunu en gerçekçi haliyle vermeye ve beni insanlara tanıtmaya çalıştık klibimizde. Biraz sevildi sanırım!
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Ben 1990’lar Türkçe Pop etkilerini üzerinde ve sesinde fazlasıyla taşıyan bir şarkıcıyım. Mabel’in şarkılarıyla bu daha da belirginleşiyor. Ben aslında dümdüz pop derdim ama asistanım Ceylan’ın bir tabiri var: Hisli Pop! (gülüyor)
Yağmur Olsam’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Zannediyorum 1.5 ay sonra 2. teklimi yayınlayacağız. Yine çok güzel bir “hisli pop” eseri. Aynı anda yine söz ve müziği Mabel’e ait olan şarkılarla, ilk albümümü hazırlıyoruz. O da kısa bir süre sonra sizlerle olacak. Mabel bu albümde prodüktörlüğü de üstlendi. Biraz şanslıyım galiba! (gülüyor)
Bengü Beker’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Yağmur Olsam”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle