Son haftalarda dikkat çeken başarılı ilk teklilerden birisi de, abisi Emre Özcan gibi müzik tutkusuyla kendi şarkılarını yapmaya başlayan Eray Özcan’ın Avrupa Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşan ilk teklisi “Yangın Yeri” oldu. Özcan ile Bi’Kuble için; müzik yolculuğunu, teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle Yangın Yeri’ne kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız?
-Yangın Yeri’nden önceki müzik hayatımda bu kadar ciddi ve önemsenebilecek çalışmalarım olmadı denebilir. Bunun öncesinde “Kendimi daha ne kadar geliştirebilirim?” diye odaklanıyordum sadece ama 16-17 yaşlarımda önünü ucunu düşünmeden “Bir gün şarkıcı olurum!” edası olmadan kendi bestelerimi yazmaya başladım. Genellikle sadece aile ve arkadaş ortamında gitar çalıp söylerdim. Daha sonralarda okuldaki hocalarım ve çevremde müzikle ilgilenen insanlar sayesinde müzik kafamda ve içimde daha fazla yer edinmeye başladı. Zamanla kendi yazdığım bestelerin daha fazla üzerine düşüp insanlara dinletmeye başladım. Bir yandan müzik konusunda benden daha tecrübeli ve bilgili olan abim Emre Özcan’ın kendi çıkardığı şarkılarına da yardımcı olmak istiyordum. Abimin bestelerini çok beğeniyorum ve bir yerlere geldiğini görmek istiyorum. Bu böyle ilerlerken ben de kendimi birden haliyle daha fazla bu alanın içinde buldum.
Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Yangın Yeri”nin oluşum süreci nasıl gelişti? Düzenlemeyi üstlenen Burak Bedirli ile yollarınız nasıl kesişti?
-Yangın Yeri benim 16 yaşımda yazdığım bir şarkıydı Açıkçası şarkıyı ilk yazdığım zamanlar piyasaya çok girmek gibi bir niyetim yoktu çünkü kendimi daha çok geliştirip ilk büyük adımlarımı öyle atmak istiyordum. Tabii ki zamanla üstüne bir şeyler eklediğimi düşünüyorum. Şarkıyı yazdıktan 1 yıl sonra çıkarmama en çok yardımcı olan Seha Yeğen ile tanıştım. Kendisinin o zamanlar bir müzik platformunda yüksek takipçili çalma listeleri vardı. Tabii bizim yollarımızın kesişmesini sağlayan aslında müzik değildi. Zamanla dostluğumuz ilerledi. Ben de zamanla kendi şarkılarımı artık her yerde çalmaya başladım. Sonra o arkadaşım ile “Bu şarkıyı çıkarabilir miyiz?” diye düşünmeye başladık. Aslında ben ne kadar sıcak bakmasam da beni bir yerde o ikna etti de denebilir. O dönemde şarkı çıkarmak bana göre çok basit bir eylemdi. Çünkü herkes yapıyordu. Ben kimsenin şarkı söylemesine ya da müzikle ilgili adımlar atmasına karşı değilim, tabii ki müzik çok özgür bir alan. Herkes kendi zevklerine göre hareket edebilir. Ama herkesin öylece çıkarıyor olması bu işe yıllarını vermiş insanların gerçekten kaliteli eserler ortaya koyan insanların değerini azalttığı endişesi oluşturmuştu bende. Yine de ailemin dostlarımın desteğini arkama alarak kendime son derece güvenerek çıkarmaya karar verdim. O yüzden ben de kendimi öylece şarkı çıkarıp öylece şarkıcı yapmak istemedim. Daha sonralarda bu şarkıyı daha iyi çıkarmak üzerine çalışmalar yaparken şarkıyı Avrupa Müzik’e dinletme şansımız oldu. Onlardan da onay aldıktan sonra şarkının bana ve herkese en motive verici kısmı olan kayıt aşamasına geldik. Bu konuda doğru insanlarla çalışmayı düşünürken yine yola beraber girdiğim dostum, bana çok sevgili Burak Bedirli ile kayıt sürecine başlayabileceğimizi söyledi. Şarkıyı ilk yazdığım zamanda aldığım elimde olan tek kayıt halini gönderdik. Eminim ki o gönderdiğimiz hali kimseyi etkilemez ve şarkının hissiyatını aktaramazdı, o yüzden çekinmiyor da değildim. Aslında kayda gittiğimiz gün şarkının nasıl bir tarzda olacağına dair pek karar verememiştim. Ama emin olduğum, güvendiğim şey Burak Bedirli’nin bu şarkıyı olabileceği en iyi haline getireceğiydi, ve gerçekten öyle de oldu. Benim ve çoğu kişinin beklemediği derecede güzel ve özel olmuştu. Şarkının o halini dinleyince benim de özgüvenim yükseldi diyebiliriz hatta. O yüzden sevgili Burak Bedirli’ye ne kadar teşekkür etsem azdır.
Avrupa Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?
-Başta şarkıyı bir müzik şirketi ile anlaşıp çıkarma gibi bir düşüncemiz yoktu aslında. Kendi platformlarımızda paylaşıp çıkarma düşüncesi vardı. Fakat sonra şarkıyı bir arkadaşım aracılığıyla onlara dinletme şansım oldu. Avrupa Müzik’in şarkıyı o haliyle kabul edip kayıttan sonra daha da iyi olacağına inanmalarına çok mutlu olmuştum gerçekten. Gelen her yeni haber motivasyonumu daha da arttırdı. Daha önce başka insanlardan duyduklarımdan dolayı bir müzik şirketine güvenmenin riskli olduğunu da biliyordum ama Avrupa Müzik ile anlaşırken bunları düşünmeme gerek bile kalmamıştı. Onların da şarkıya önem verdiğini düşünüyorum. Ki zaten yıllardır işin içinde olan Avrupa Müzik gibi köklü ve yaptıkları gözle görülür bir şirkete güven duymak, benimsemek çok zor olmasa gerek. Benim için her şey çok hızlı ilerliyordu ve yaptığım ilk ciddi çalışmaydı her şeyi olabildiğince doğru yapmak ve doğru kişilerle çalışmak çok önemliydi. Bu yüzden sevgili Avrupa Müzik ve ekibine de şarkının dağıtımını üstlendiği için çok teşekkür ediyorum.
Yangın Yeri ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Yangın Yeri benim için ilk şarkım olmasından ziyade de yeri ayrı olan önemli bir şarkı. Bir gün benim yaşadıklarımdan yazılmış bir şarkıdan başka birilerinin kendisinde o parçadan izler bulması ve o şarkıyı başa sarıp dinlemesi çok özel bir durum. Bu tabii ki herkes için bu böyle. Tanımadığın insanların seni paylaşması, yazması, başarılar dilemesi, destek olması bunlar ben daha yolun başındayken çok önemli şeyler. Şarkıyı çıkardıktan sonraki geri dönüşler de gayet mutlu edici ve güzel. Dinleyen, beğenen, destek olan herkese çok çok teşekkürler.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Kendi müziğimi yaparken çok tanımlara dikkat etmem aslında takılı kalmam ya da. Daha doğrusu kulağıma hoş gelen içimden koptuğu şekilde yapmaya özen gösteririm kendi müziğimi aslında. Ama yine de kendi müziğimi tanımlayacak olursam şunu söylerim, insanlara dokunabilmeyi amaçlayan bir müzik yapmaya çalışıyorum. Çünkü sevilen müzik kulağa hoş gelip hissiyatı karşı tarafa geçirebilendir. Bir tarza veya tanıma sıkışan değil. Yani kendi bestelerimde ya da müzikle ilgili çalışmalarımda karşı tarafın içine gerçekten hissedebilecekleri izler bırakabilecek çalışmalar yapmayı seviyorum. Benim şarkımı dinleyen insanların o şarkıda kendilerinden bir parça bulmalarını istiyorum. Eğer becerebilirsem bunu o zaman bir şeyleri daha iyi yaptığımın farkına varmış olurum.
Yangın Yeri’nden sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-İlerisi için daha güzel daha büyük planlarımız var fakat elimizden geldiğince bunu acele etmeden doğru zamanda yapmaya çalışıyoruz. Yangın Yeri’nden sonra çıkarmayı planladığımız daha birçok şarkı var tabii ki. Ama bunların beraberinde ben kendimi müzik, vokal, enstrüman alanlarında geliştirmek istiyorum. Ufak bir kar topu misali karda yuvarlana yuvarlana büyüyerek daha iyi bir şekilde çıkış yapmak istiyorum. Ayrıca bir ekip ile de yakın zamanda konserlere de başlama planlarımız var. Bu yolda çok yeniyim, çok tazeyim ama kendime ve yapacaklarıma güvenim tam. Şimdilik dinlemeye, dinletmeye ve en önemlisi tecrübe ederek öğrenmeye devam!
Eray Özcan’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Yangın Yeri”ni tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle