Pınar Özkan… Önce sahnelerden sonra da teklilerinden tanıdı kendisini dinleyici. Kariyerine başarıyla devam eden Özkan, yeni teklisi “Cinayet”i Felix Yapım etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu. Özkan ile Bi’Kuble için, müzik alanında yaptıklarının bir özetini, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Müzik kariyerinizde 5 yılı geride bıraktınız. Bu beş yıl daha öncesindeki sahne hayatınız size neler kattı?
-Kurumsal anlamda 5 yıl evet. Fakat işin mutfağından geliyorum. Liseden beri gördüğüm her mikrofona sarılmışlığım var yani 14 yaşımdan beri bilfiil sahnedeyim. Bu süreçte karşıma çıkan müzik insanlarından çok şey öğrendim ve öğrenmeye de her zaman devam edeceğim. Baktığınız zaman uzun bir süreç ama sonunda dinleyicilerimden gelen olumlu tepkilerin doğru adımlar olarak yansımasını görmek gurur verdiği gibi onlardan aldığım motivasyonla besleniyorum. Müzik sektörü zorlu, meşakkatli bir yokuş. Bu yokuşu çıkarken ne kadar çok şey kattığıyla alakalı aslında birkaç satıra sığdırmaya çalışmanın zor olacağını, şu an cevaplarken anladım. Kolay olan şeyleri hayatım boyunca sevmedim. Savaşmak güç verir; bu bir savaşsa kendime, müziğime daha çok şey katmak için çabalayacağım. Şimdilik katabildiklerimle herkesin karşısındayım. Yol uzun, daha katacak çok şey var…
Sizi en son geçen yaz Sezen Aksu eseri ve halen çalıştığınız Felix Yapım etiketli “Kibir” ile dinlemiştik. Bu eseri yorumlamaya nasıl karar verdiniz? Düzenlemenizi üstlenen Hasan Güler ile yollarınız nasıl kesişti? “Kibir” yorumunuz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Her şeyden önce Hasan Güler yıllardır çalışma arkadaşımdır Müzik adına ne varsa heyecanlıdır ve sanatına hayran kaldığım bir müzik adamıdır. Çılgın İTÜ müzisyenlerin bir tanesi Hasan! Aramızdaki dostluğun çıkarmış olduğu bir birleşim oldu Kibir. Sezen şarkıları her sahnemde neredeyse vazgeçilmez olmuştur. Öte yandan daha önce sevgili Hande Yener’in seslendirdiği bir eser ve altında Minik Serçe’nin imzası var. Taşıması ağır bir yük! Bir sahne sonrası evlerimize dağılmışken Hasan telefon açıp “Sana bir şarkı atacağım cover yaptım bir dinlemeni istiyorum!” dedi. Aslında çıkardığımız versiyonun tam tersi deep house şeklinde dinletti. Bayıldım. “Bunu çıkaralım!” diye karar verdik o an. Fakat ben yerimde duramadığım için şurasını da böyle mi yapsak orası da şöyle mi olsa diye bu sefer tamamıyla değiştirdik. Kafa kafaya verip güçlerimizi birleştirince böyle güzel bir iş çıktı ortaya. Gelen tepkilerden biz çok memnunuz. Umarım Minik Serçe ve Hande Yener’in de kalbine dokunabilmişizdir. Pandemi döneminde sevgili Sezen Aksu sanatçı ve müzisyenlerden desteğini esirgemedi, rahatlıkla yaptık bu işi. Huzurlarınızda şarkının asıl sahiplerine başta Sezen Aksu olmak üzere tabii ki ondan dinleyip sevdiğimiz Hande Yener’e ve tabiki Kibir’i yeniden şekillendiren Hasan Güler’e teşekkür ediyorum.
En son “Cinayet”i dinleyicilerle buluşturdunuz. Şarkının sahipleri Anıl Can & Yasin Dinç ve düzenlemeyi üstlenen Melihcan Ataklar ile yollarınız nasıl kesişti?
-Bu sorunun sorulmasını çok isterdim! iyi ki sordunuz. Göksu’da üç güzel adam tanıdım. Yalçın Yakın’ı saymıyorum çünkü onun aracılığıyla bu güzel adamlarla yollarımız kesişti. Anılcan Yasin Dinç ve Melihcan Ataklar. Samimi, içten bir dostlukla başlayıp muthiş eserler ortaya koymak varmış nasibimizde. Devamı da gelecek. Kalpleri hayatlarının her anına yansıyan bu güzel adamları tanıdığım için şanslıyım. Sevdiğim en güzel duadır “Allah güzel insanlarla karşılaştırsın” Şükrediyorum. Ayrıca Melihcan Ataklar mutlaka tanışılması gereken bir adam demek istiyorum. Onunla yollarımız iyi ki kesişti, övmek değil niyetim ama sezarın hakkını sezara vermek lazım. Gerek kişisel yaşantısıyla gerek önümüze koyduğu işlere gösterdiği özen ve titizlikle büyük fark yarattı hayatımda. Sadece ben değil imza attığı işlerdeki özeni hepimiz görüyoruz. Melihcan bana çok şey kattı yani onunla tanışmaktan çok mutlu olduğum gibi bana her zaman öncelikle o zarif kişiliğinin yansımasının vermiş olduğu saygıyla yaklaşmıştır. Göksu‘da 3 adam. Yalçın ile birlikte Göksu’da 4 adam! Dediğim gibi şükrediyorum!
Cinayet ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Geri dönüşlerle alakalı “Maşallah!” demek istiyorum. Çünkü müthiş! Bekliyordum şaşırmadım. Cinayet tamamıyla beni yansıtan bir çalışma oldu çok inandım. Bana güzel gelen müziğin herkese güzel geleceğini düşünerek çıktım yola büyük kitlelere ulaşacağından emindim ve dinleyiciden gelen tepkiler de bu yönde. Yolu açık olsun. Tüm dinleyicilerime sevgilerimi iletmek istiyorum sizlerin aracılığıyla.
Klibi yöneten Teoman Topcu ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Aslında önce Allah diyelim biz bu yolların kesişmesine. Sonrasında aracı olan beni tüm gerçekliğiyle tanıyan en yakınlarım. İnsan, karşısındaki insanı gerçekten tanıyıp sevdikçe başına kötü bir şey gelsin istemiyor. Böylelikle iş ticaretten çıkıyor. Aslında bu buluşmaların asıl kaynağı bu. Sevgi! Çok sevdiğim aile dostum sonrasında emin adımlar atmama vesile olan canım menajerim sevgili Engin Karagülmez sayesinde tanıdım Teoman Topcu’yu, yani Teo’mu! Hatta biz Teo’yla karşılaşmadan tanıştık kaynaştık. Enerjisi çok yüksek çılgın bir adamdır Teo kendine münhasır bir adamdır, belki de bu yüzden başka seviyorum onu. Cinayet mesleğinde ve kalbi olarak o kadar kıymetli insanları birleştirdi ki bunun hazzını size anlatamam. Cinayet’i ancak Teoman Topcu çektiğinde hakkını alırdı. Tüm yönetmen arkadaşlarımı tenzih ederek konuşuyorum Cinayet ticari bir yapım değil herkesin kalbine kendini anlattığı bir eser oldu çünkü. Bunları dile getirmeseydim kendimden utanırdım. Çok emek, çok aşk var bizde. Bu adamlar ölene kadar meslek aşkı yaşayan ve yaşayacak olan adamlar bu devirde hala var olan ender kalan insanlar. Şarkı Pandemi öncesinde alınmış bir şarkı dolayısıyla ülkece o kadar çok felaket yaşadık ki “Tamam artık zamanı geldi çıkartıyoruz!” dediğimizde Teo’yla kaynaştık. Klip özel bir animasyon çalışmasıyla hazırlandı. Klibe beni hazırlayan make-up Tolgahan Karataş’ın hakkını ödeyemem, bir makyajı 2,5 saat zaman aldı. Onun karşısına çıktığımızda yüzündeki ifadeyi değiştiren kişidir Tolgahan Karataş yaptığı sanatla. Beni baştan yarattı, dedim ya aşk var! Klibin montajı hazırlanması 2.5 ay sürdü. Tam gün alıp çıkartıyoruz derken felaket! Deprem oldu hepimiz her şeyi bir kenara bıraktık insani boyutta tabii rica etse çok sarsıldık yıkıldık. Canla başla vatandaşlarımız için yardıma soyunduk kaybettiğimiz canlarımız için el açtık dualari sarıldık. Ülkem adına çok üzücü bir süreç yaşadığımızı belirtmek isterim. Yaralarımızı hala saymış değiliz hatta mümkünatı yok. Kaybettiğimiz her bir can için baş sağlığı diliyorum öncelikle. Allah tekrarını yaşatmasın. Sonrasında önümüzde hepimizin bildiği gibi bir seçim süreci yaşandı. Ülkece yaşadığımız olumsuzları biraz da olsa geride bırakarak güzel umutlarla Cinayet’i dinleyici ve seyirci karşısına çıkardık ve tabii ki sevgili yapımcım Felix Yapım Cengiz Aslan’ın bu süreçte motivasyonumu elinden geldiğince yüksek tutmaya çalışmasını es geçemeyeceğim. Bekledi, bekledik ve bana katılan her kaliteye daha fazlasını ekleyerek bambaşka bir Pınar Özkan sundu müzik sektörüne. Sizlerin aracılığıyla Cinayet’te emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ediyorum.
Cinayet’ten sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Var. Şarkıyı 2 ay önce buldum, kaptım hemen! Onun da hazırlıklarına ara vermeden başlıyoruz. Düzenlemede yine Melihcan Ataklar imzası olacak, bunun da müjdesini vermiş olayım!
Pınar Özkan’a bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Cinayet”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle