Alternatif Pop alanında kendi şarkılarını yapan pek çok isim son dönemde dinleyicilerin dikkatini çekmeye başladı. O isimlerden birisi de; çocukluğundan beri müzikle ilgili olan, sahne performanslarıyla tanınırken öte yandan kendi şarkılarını da yapmaya başlayan, hatta bir dönem farklı bir iş koluna yönelip bir makarna restoranı açan fakat pandemiyle birlikte yeniden müziğine dönen Aysemen oldu. En son kendi eseri “Cüzdan”ı Avrupa Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturan İzmirli sanatçı Aysemen (Aysemen Kara Kocabaş) ile Bi’Kuble için müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.
Öncelikle “Karavan”a kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda YouTube kanalınızda yer alan, sözlerini yazdığınız “Karavan”ın oluşum süreci nasıl gelişti? Eseri birlikte bestelediğiniz Kaan Okay ve (aynı zamanda düzenlemenizi de üstlenen Cüneyt Aykulteli ile yollarınız nasıl kesişti? “Karavan” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Alaylıyım. Çocukken sevgili hocam Sevda Aydan’dan şan dersi almıştım. Müziğimin şekillenmesin deki en büyük figürdür rahmetli hocam. Sonrasında sahne almaya başladım. 2015’e kadar sahne alıyordum. 2015’te ses tellerimde sorun oldu, ara verdim. Farklı iş kollarına yöneldim. Pandemi sayesinde kalbimin sesini dinleyip, ilk teklim “Karavan”ı çıkardım. Bir de pandeminin yüksek noktasındaki bir dönem korka korka girdik stüdyoya. Şimdi düşününce iyi ki yapmışım diyorum. Kaan eski grup arkadaşım. Bir grubumuz vardı daha doğrusu ben sonradan dahil olmuştum, sonra abla-kardeş gibi olduk. Grubumuz dağıldı biz Kaan ile devam ettik. Cüneyt abiyi Kaan sayesinde tanıdım, çok değerli bir müzisyendir kendisi. Şansıma bu süreçte iyi insanlar, iyi müzisyenler ile tanıştım, birlikte yol aldık.
İlk tekliniz, Okay sözlerine kendi besteniz “24” oldu. 24’ün oluşum süreci nasıl gelişti? Bu tekliyle başlayarak bütün teklilerinizde düzenlemeyi üstlenen Murat Güçlü ile yollarınız nasıl kesişti? Ayrıca Avrupa Müzik ile yollarınız nasıl kesişti? “24” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-24 yaşım zor ve karmaşık geçti. Hep hatırlayacağım bir yıl oldu. 24’ün nakaratını yazıp Kaan’ı çağırdım. Kaan benim o dönemimi düşünerek girişini yazdı. Murat Güçlü ile beni arkadaşlarım tanıştırdı. Sonrasında tüm şarkılarımın prodüktörü oldu. Avrupa Müzik ile Murat sayesinde tanıştım, tüm şarkılarım Avrupa Müzik etiketi ile çıkıyor. Çok memnunum onlarla birlikte olmaktan.
İkinci tekliniz, Güçlü düzenlemesi “Hurda” oldu. Hurda’nın oluşumu nasıl gelişti ve Hurda ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Hurda tam bir “kırık kalpli aşko” şarkısı! Ayrılık esnasında karaladığım bir şarkıydı ve evet bavullar sıralanmıştı hole! (gülüyor) Hurda ayrılık hikayemdi yani. Kalbi “hurda”ya çıkmış bir sürü insan tanıdım bu sayede!
Üçüncü tekliniz Güçlü düzenlemesi “Cam Güzeli” oldu. Cam Güzeli’nin oluşumu nasıl gelişti ve Cam Güzeli ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Cam Güzeli aşk şarkısı havasında olsa da, küsen çiçeğimin gözünden kendime sitem etme halimdi. Şarkının çıktığı o hafta çiçeğim hayata döndü, hala yaşıyor. Gönlünü almışım bir şekilde demek ki! (gülüyor) En çok sevilen şarkım “Cam Güzeli” oldu. Hatta kız arkadaşlarım arasında yeni lakabım “Cam Güzeli” oldu! Birleştirici bir hissiyatı oldu Cam Güzeli’nin, çok sevildi. Çok güzel mesajlar, geri dönüşler aldım.
Dördüncü tekliniz olarak Güçlü düzenlemesi ile “Gelişigüzel”i yayınladınız. Gelişigüzel’in oluşum süreci nasıl gelişti ve Gelişigüzel ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Gelişigüzel, Hurda’dan sonra yazdığım ayrılık ertesi şarkılardan biri. O sürede herkesin favorisi yine “Cam Güzeli” idi ne yalan söyleyeyim! (gülüyor)
En son yine Güçlü düzenlemesi ile “Cüzdan”ı yayınladınız. Cüzdan’ın oluşum süreci nasıl gelişti ve Cüzdan ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Cüzdan benim için önemli bir şarkı. Hikayesini anlatayım kısaca; 10 yaşımdan beri günlük tutuyorum. Günlüğüme yazmak terapi yöntemlerimden biri. Cüzdan’ı 16 yaşımda babama yazmışım. Ergenliğin bana verdiği yetkiyle sitem etmişim, kırılmışım, üzülmüşüm. Geçen sene o günlüğümü buldum -cilt cilt günlüğüm var- “Cüzdanımda resmini taşırım ama seni affedemem” yazımı görünce bunun şarkı olması lazım diye hissettim. Cüzdan başlı başına 16 yaşındaki bir kızın günlüğüne karaladığı şeyler. Hissiyatı bozulmasın diye hiçbir ekleme yapmadım. Ne yazdıysam onu söylemek istedim. Sonra bu şarkıyı kime yazdığımı söyleme fikri antipatik geldi bana. Ta ki sevgili Deniz Dülgeroğlu’nun “Babama Açık Mektup : Bir Veda” podcast’ini dinleyene kadar. O podcast’in etkisinden bir saat çıkamadım. Dedim ki “Cüzdan’ı Deniz Dülgeroğluna ithafen çıkarmak, ona teşekkür etmek istiyorum!” O gün tüm kırgınlığım geçti çünkü, şarkımda söylediğimin aksine affetmenin hafifliğini hissettim. Kendisine bir kez daha teşekkür ederim. Cüzdan’ı Deniz’e, ablama ve babasının prensesi olamamış tüm kızlarıma armağan ediyorum.
Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?
-Müziğim; sürekli değişen, şekil aldığım, büyüdüğüm bir alan. Bazen öfkeli, bazen neşeli, bazen karamsar, bazen umut dolu. Kendimi, hayat yolculuğumda deneyimlediğim şeyleri yazıyorum, söylüyorum.
Cüzdan’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Var elbette. ilerleyen zamanda paylaşmaktan mutluluk duyarım. Tüm kalbimle, sevgimle…
Aysemen’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Cüzdan”ı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.
Yorum Ekle