Röportajlar

Yeni teklisi “Hatrına”yı dinleyicilerle buluşturan Medusa ile bir röportaj…

Son yıllarda dikkat çeken üretken ve başarılı Kadın MC’lerden birisi olan Medusa, zamanla tekli ve düet çalışmalarıyla Rap dinleyicisinin beğenisini kazanmaya devam ediyor. En son Media Pineal etiketiyle “Hatrına”yı dinleyicilerle buluşturan Medusa (Ayselin Arslan) ile Bi’Kuble için; müzik yolculuğunu, yeni teklisini, aldığı geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle “Dert Bu mu?”ya kadar olan müzik yolculuğunuzda neler yaptınız? Bu bağlamda çalışmalarınızı YouTube ve çeşitli yerlerde paylaşmaya nasıl karar verdiniz? Bu çalışmalarınız ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-“Dert Bu mu?” ya gelene kadar yaklaşık 7-8 sene öncesinde lisedeyken, rap müzik yapan arkadaşlarımın şarkılarına nakarat okuyarak başladığım müzik hayatımda 2 underground albüm ve feat. çalışmalarım oldu. Güzel geri dönüşler aldım ve bu durum, hala benim bir şeyler yapabilmem için güzel bir ilham kaynağı oluyor. 

Bir tekli yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda sözlerini yazdığınız “Dert Bu mu?”nun oluşum süreci nasıl gelişti? Beati üstlenen Dilara Evcim, düzenlemenizi üstlenen Kaan Karaca ve 3 Adım Müzik ile yollarınız nasıl kesişti? Dert Bu mu? ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-“Dert Bu mu?” altyapısını çok sevdiğim ve gelecekte güzel yerlerde olmasını kalpten istediğim Dilara’ya ait. Kendisi doğum günümde altyapıyı bana hediye ettiği için ben de bu altyapıya söz yazıp yayınlamaya karar verdim. Güzel bir süreçti. Kaan ise mix & mastering kısmını üstlendi. O zaman iletişim halinde bulunduğum 3 Adım Müzik ile anlaştım. Güzel, heyecanlı bir süreçti. 

İkinci tekliniz “Denedim Çok”un oluşum süreci nasıl gelişti? Besteyi birlikte yaptığınız Aksel Gökdere ve prodüksiyonu üstlenen Muharrem Karaer ile yollarınız nasıl kesişti? Denedim Çok ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-“Denedim Çok” hala açıp dinlediğim, benim özel şarkılarımdan birisi. Aranje sürecinde, müzisyen kimliklerine çok güvendiğim ve saygı duyduğum Aksel ve Muharrem abi ile çalışmak benim için büyük zevkti. Klibini ise çok sevdiğimiz yönetmen arkadaşımız Buğra Karaçam üstlendi. Sanırım bu şarki için herkes elinden geleni ortaya koydu çünkü çok güzel bir iş ortaya çıktı, herkesin eline emeğine zamanına sağlık!

Üçüncü çalışmanız ise Mazlum Uruc ile “Hayal” oldu. Teklinin oluşumu nasıl gelişti? Mazlum Uruc ile yollarınız nasıl kesişti? Hayal ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Mazlum ile internetten üzerinden tanıştık, yine kişilik olarak çok sevdiğimiz ve bir o kadar da yetenekli bir çocuk. Karşılıklı fikir alışverişi sonunda böyle birşey yapmaya karar verdik ve güzel de oldu! 

Dördüncü tekliniz, kendi eseriniz ve Gökdere düzenlemesi “Peri Masalı” oldu. Peri Masalı’nın oluşumu nasıl gelişti ve Peri Masalı ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Bahsettiğiniz her şarkı ayrı bir evde ayrı bir psikolojiyle yapıldı. Peri Masalı deneysel şarkılarımızdan biriydi. İnsanlara farklı kafalarda değişik seçenekler sunmayı seviyoruz sanırım! (gülüyor) 

Beşinci çalışmanız ise Arslantürk ile “El Yerine” oldu. Teklinin oluşumu nasıl gelişti? Arslantürk ile yollarınız nasıl kesişti? El Yerine ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Arslantürk Bursa’dan yaklaşık 15 senelik arkadaşımdır. Önce demosunu gönderip fikir almak istedi ve ben nakaratı çok sevince okumak istedim, aslında zorla dahil ettim kendimi sanırım! (gülüyor)

Altıncı tekliniz, kendi eseriniz ve Gökdere düzenlemesi “Buz” oldu. Buz’un oluşumu nasıl gelişti, düzenlemede yer alan Austin L. ile yollarınız nasıl kesişti ve Buz ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız? 

-“Buz”u çok seviyorum. Asıl aranjesi Aksel’e ait; bazı düzenleme ve mix-mastering işlemlerini Austin üstlendi. Çoğu bestemizi Aksel ile yapıyoruz zaten, stüdyoda takılırken ortaya çıkan şeyler gayet tatlı oluyor.

Ardından, Gökdere düzenlemesi “Aşk Dedi”yi yayınladınız. Aşk Dedi’nin oluşumu nasıl gelişti? Media Pineal ile yollarınız nasıl kesişti?

-“Aşk Dedi” bizim Media Pineal ile ilk işbirliğimiz oldu. Bu işbirliğinin kökeni Bursa’ya kadar dayanıyor. Rap yapmaya başladığım zamanlarda Bursa’da Rap adına önemli organizasyonlar yapan -ki bu organizasyonlar sayesinde şu an Türkçe Rap’i ayakta tutan tüm arkadaşlarımla onun organizasyonu sayesinde tanışmıştım!- Serdar Sağlam ile yıllar sonra tekrar buluşmak bana güven ve heyecan veriyor. Şirket-sanatçı ilişkisinden ziyade yanımızda olduğunu hissettiren bir ailemiz daha var diyebiliriz!

Aşk Dedi ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Soft ve akıcı tarzıyla gayet tatlı geri dönüşler almaya devam ediyoruz. 

En son, yine Gökdere düzenlemesiyle “Hatrına”yı dinleyicilerle buluşturdunuz. “Hatrına”nın oluşum süreci nasıl gelişti? “Hatrına” ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Hatrına yaklaşık 10 yıl önce yaptığım bir çalışmaydı. Bize çok tatlı geldiği için yeni bir soundla yorumlamak istedik. Çevremiz şarkıyı çok sevdi fakat bu zevk ve duygu işi.. Biz de merak ediyoruz insanlarda ne uyandırdığını!

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

-Hiçbir kalıba, formüle, tanımlamaya uymayan, tamamen kendimizi içinde hissettiğimiz, yazmaktan ve ortaya çıkarmaktan keyif aldığımız ve bütünleştiğimiz her şarkı bizim müziğimizdir. 

Hatrına’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Çok var ve kafamız çok karışık! (gülüyor)

Medusa’ya bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Hatrına”yı tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.